Soma'da 301 madencinin yaşamını yitirdiği olaydan sonra "Ocakta yaşam odası var mıydı, yok muydu" ve "Mevzuat yaşam odasını zorunlu kılıyor mu kılmıyor mu" tartışması başlamıştı. Soma Madencilik de mevzuatta, ocaklarda yaşam odası zorunluğu bulunmadığına dayanarak kendisini savundu. Ancak Yargıtay'ın, işverenin bu savunmalarını boşa çıkaracak ve yaşam odası tartışmalarını sonlandıracak bir kararı ortaya çıktı. 

YEREL MAHKEMEYİ BOZDU 
Bir kömür ocağında meydana gelen iş kazasında yaşamını yitiren işçinin yakınları işveren aleyhine tazminat davası açtı. Dava sırasında bilirkişi raporları alındı. Bilirkişiler, işverenin işgüvenliği ve madencilik sektörü ile ilgili tüm yasalarda belirtilen tüm tedbirleri almış olmasına rağmen kazanın meydana geldiğini, işçinin de sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, kazanın tamamen işin doğasına bağlı olduğunu belirtti. Yerel mahkeme de bu raporlara dayanarak, işçi yakınlarının açtığı manevi tazminat davasını reddetti. Temyiz üzerine dosya Yargıtay 10'uncu Hukuk Dairesi'ne geldi. Fakat Daire, yerel mahkemenin, "olayın yüzde 100 kaçınılmazlık sonucu meydana geldiği" yönündeki görüşüne katılmadı. Yerel mahkemenin kararını bozan Daire, işgüvenliği ile ilgili yasalardaki hükümlerin işçinin vücut tamlığı ve yaşama hakkının önündeki tüm önlemler için konulduğunu hatırlattı. 

'YAZMASA DA FARK ETMEZ' 
Daire, bu nedenle işverenin mevzuatta olmayan tedbirleri de alması gerektiğini şöyle aktardı: "Bu konuda yapılacak ilk yargı işlemi, mevcut hükümlere göre alınacak tedbirlerin neler olduğunun tespitidir. Mevzuat hükümlerince öngörülmemiş fakat alınması gerekli başkaca bir tedbir varsa, bunların dahi tespitinin zorunluluğu açıktır. Bunların işverence tam olarak alınıp alınmadığı, alınmamışsa zararın bundan doğup doğmadığı, duruma, işçinin tedbirlere uymamasının etki edip etmedİği ve bu doğrultuda tarafların kusur oranı saptanacaktır." Yargıtay'ın bu kararı sayesinde, Soma'da mevzuattaki tüm tedbirlerin alındığı sonucuna varılsa da işveren sorumluluktan kurtulamayacak. İşveren, yaşam odası gibi ölümleri azaltabilecek tedbirlerin, yasal zorunluluk olmadığı iddiasında bulunamayacak. 

"SOMA'DAKİ DENETLEME YETERSİZ"
Eski Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, Soma'da kamu denetiminin de nitelik ve nicelik olarak yetersiz olduğunu ifade etti. Uzmanlarsa, maden denetimlerinde defterler dışında galerilerde yapılacak denetimlerde öncelikleri şöyle sıraladı: 
 Havalandırma sisteminin yönetmeliği uygunluğuna bakılır. 
 Madende en az 2 çıkış yolu olup olmadığı denetlenir. 
 Yedek enerji kaynağı ve havalandırma sisteminin varlığından emin olunur. 
 Madendeki ekipmanlara yönelik korunaklı bir düzen olup olmadığı tespit edilir. 
 Uyarı sistemleri, acil toplanma yerleri bulunup bulunmadığı belirlenir. 
Mevzuata göre, maden sahalarının denetiminden Enerji Bakanlığı, iş güvenliği boyutundan da Çalışma Bakanlığı sorumlu. Enerji Bakanlığı, teknik ve mali konuları yerinde inceleyip rapor hazırlatmakla görevli. Maden İşleri Genel Müdürlüğü de heyetler oluşturup madenleri denetliyor. En az 3 kişiden oluşan heyet işletmeleri tek tek geziyor. Uzmanlarsa, incelemelerin sağlıklı yürümesi için bağımsız denetçilerin de devreye konulması gerektiğini belirtiyor.