Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, "Bugün, dünyada insanlık olarak en büyük sıkıntıları, doğal afetlerden veya Cenab-ı Mevla'nın üzerimizdeki nimetlerini azaltmasından değil, kendi ellerimizle yapıp ettiklerimizden, nefsimizin aklımıza egemen olmasından, birbirimize karşı beslediğimiz sonu gelmez düşmanlık ve ötekileştirmeden, bencillik ve ihtirasımızın, öfke ve kinimizin sürüklediği akıl almaz yanlışlıklardan çekmekteyiz" dedi.

Bardakoğlu, yarın gece kutlanacak Miraç Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı. Miraç Kandilini idrak edecek olmanın mutluluğunun hep birlikte yaşandığını ifade eden Bardakoğlu, şunları kaydetti:
"Miraç, Peygamber Efendimizin bir gece Mescid-i Haram'dan Mescid-iAksa'ya, oradan da Yüce Allah'ın huzuruna vardığı, içerisinde pek çok hikmet ve sırların bulunduğu mübarek bir yolculuğun adıdır. Bu yolculuk, varlık düzeyinde, hakikat göğünün katmanlarında olduğu kadar, Allah'a ulaşmak için katetmesi gereken yolu görmek isteyenlere de emsal teşkileden kutlu bir yolculuktur. Bu anlamda Miraç, insanın erdem yolculuğunu, beşerilikten insaniliğe yükselişini ifade etmektedir. Miraç, insanın, ilahi rızaya ve desteğe ulaştığında akıl ve idraki zorlayan nice üst derecelere ulaşabileceğini gösterdiği gibi, mana aleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura erişmenin, öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten, her şeyin sahibi olan Yüce Allah'a bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini hatırlatan bir fırsattır."
"Miraç'ın, göklere olduğu kadar, insanın iç dünyasına doğru da yapması gereken bir yolculuk" olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, "Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve göklerde Hz. Peygamber ile gerçekleşen bu kutlu yolculuğun, manevi merkez olan gönül dünyasında gerçekleşmesi gerektiğini" kaydetti.

"Bizzat Hz. Peygamber tarafından müminlerin miracı olarak nitelenen namazın da iç dünyadaki yükselişi ve arınmayı ifade ettiğini" belirten Bardakoğlu, müminlerin namazda Rabbin huzurunda durarak, sadece ona ibadet etme ve sadece ondan yardım isteme özgürlüğünü yaşadıklarını"ifade etti.-

"DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ"

"Namazda sadece bedeni ile değil özüyle gönlüyle duygu ve düşüncesiyle Allah'a yönelen ve Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalayan müminlerin, daima onun gözetimi ve desteği altında olduğunu hatırından hiç çıkarmadığını, bu bilinçle hayat çizgisini anlamlı kıldığını" dile getiren Bardakoğlu, şöyle devam etti:

"Sevgili Peygamberimizin 'Miraç'ından ilham alarak bireyin, toplumun ve topyekün insanlığın her türlü ayıp, çirkin, hata, vebal ve günahı geride bırakarak manevi yükselişi üzerinde de düşünmek zorundayız. Bunun dayolu, fani hevesler peşinde ömür tüketmek yerine yaşadığımız hayatın geçiciliğini gerçekten fark edip Allah'a dönmekten, onun rızasına uygun bir hayat sürmekten, geride insanlık için yararlı işler bırakmaktan, bilgiyi, teknolojiyi ve her türlü maddi gücü ahlakla buluşturmaktan geçer. Bugün, dünyada insanlık olarak en büyük sıkıntıları, doğal afetlerden veya Cenab-ı Mevla'nın üzerimizdeki nimetlerini azaltmasından değil, kendi ellerimizle yapıp ettiklerimizden, nefsimizin aklımıza egemen olmasından, birbirimize karşı beslediğimiz sonu gelmez düşmanlık ve ötekileştirmeden, bencillik ve ihtirasımızın, öfke ve kinimizin sürüklediği akıl almaz yanlışlıklardan çekmekteyiz. Miraç gibi kutlu zamanlar, bizlere Yüce Rabbimizin sonsuz merhamet kapısını dua veniyazla çalarak O'na dönme, kendimize gelme, durup düşünme imkanı sunar,nefsimizin bize güzel gösterdiği kötülük ve çirkinlikten kurtulma irademizi tazeler. Ne mutlu Miraç'ı böyle değerlendirenlere. Bu duygularla, ülkemizde ve dünyada yaşayan bütün Müslümanların Miraç Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede Yüce Mevla'ya açılan ellerin ve yapılan duaların, bütün İslam aleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayetine vesile olmasını, başta yakın çevremiz ile İsra ve Miraç mucizesinin cereyan ettiği kutsal topraklar olmak üzere bütün dünyada hak ihlallerinin sona ermesini, acı ve gözyaşının, şiddet, terör ve umutsuzluğun yerini kalıcı bir huzur vebarışın almasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum."