Deniz Feneri e.V. soruşturmasını yürütürken, sanıkların şikâyeti üzerine haklarında soruşturma başlatılan ve görevlerinden alınan savcılar Adalet Bakanlığı müfettişlerine yazılı savunma verdi.

Savcılar, şikâyet konusu dilekçenin mahkemede işlem görmüş gibi kullanıldığını, mahkemede olmayan bir dilekçeyi, varmış gibi gösterip şikâyette bulunulduğunu beyan etti. Savcı Mehmet Tamöz, “Mesleğini kimseye yaranmak için yapmadığını, yaranmak yerine limon satmayı tercih edeceğini” söyledi. Tamöz 19 sayfalık savunmasında şunları söyledi:

Vatan sevgim kaybolmaz

“HSYK’ya dilekçe veren avukatın, dilekçenin bilgi ve gereği için Cumhurbaşkanlığı makamına, TBMM Başkanlık makamına, HSYK Başkanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiğini not şeklinde belirttiği görülmektedir. Bu türlü dağıtımlı dilekçelerin ne amaçla verildiği bilinmektedir. Ankara Başsavcılığı’nın 2010’daki olağan denetimi esnasında, bu soruşturma dosyası da denetime tabi tutulmuştur. Acaba sayın adalet başmüfettişlerinin, denetim sırasındaki hukuki görüşleri mi değişti? Savcıların hukuki bilgileri yanında kendilerinde vatan, millet, bayrak sevgisinin varolması gerektiği inancındayım. Yargı mensupları arasında ‘yaranma’ duygusu ile yargı görevi yapılması, adaletin bittiği yer olduğu inancındayım ve bu inançla hareket etmekteyim. Tarafımda var olan vatan, millet ve bayrak sevgisinin hiç bir zaman kaybolmayacağı bir gerçektir. Ancak cesaretimin kırılması veya kırdırılması, yüreğimin yaralanması mümkündür. Kırılma veya yaralanmanın iyileşmemesi halinde meslekte kalmayacağım gerçektir. Bu durumda geldiğim yere döneceğim ve baba mesleği olan limon satma ve tarımla uğraşacağım da bir gerçektir.”

HÜRRİYET