DÜ Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan, Kalp Hastanesi'nin hasta kabulüne başlaması nedeniyle basın mensuplarına yönelik bir tanıtım toplantısı düzenledi. Hastane birimlerini basın mensuplarına tanıtan Prof. Dr. Alan, amaçlarının Diyarbakır'ı bölge ve Ortadoğu'nun saygın bir sağlık merkezi haline getirmek olduğunu söyledi.

''Ortadoğu'nun en büyük Kalp Hastanesi'nde hizmet veriyoruz. Umarım bu çalışmalarımız başarılı bir şekilde devam eder'' diyen Alan, hastane inşaatının 18 yıl sürdüğünü, bitirilmesi için yaklaşık 3 yıldır yoğun bir çalışma yürütüldüğünü bildirdi.

Hastanenin yapımı sırasında 3 defa ödeneğinin bittiğini, girişimler sayesinde ek paraların bulunduğunu anlatan Alan, maliyeti 70 milyon lirayı aşan hastaneyi açtıklarını kaydetti.

Bir gazetecinin ''Neden 18 yıl sürdü?'' sorusu üzerine Alan, ''O konuda çok teknik detayları bilmiyorum. Sonuçta 18 yıl sürmüş oldu. Bitirilemedi. Yapımı kilitlenmiş durumdaydı. Son 3 yılda Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç'ın yoğun gayretleriyle bitirildi'' diye konuştu.

Hastanelerinin 10 milyonluk bir nüfusa hitap ettiğini, bu 10 milyonluk nüfusta hastalıkların yüzde 60'ının kalp damar hastalıkları olduğunu aktaran Alan, 2 hastadan birinin kalp damar hastalığı nedeniyle öldüğüne dikkat çekti.

Beslenme alışkanlığı, genetik yatkınlık, stres ve sigara kullanma gibi faktörlerden dolayı Güneydoğu Bölgesi'nin ortalamasının Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğunu aktaran Alan, bu nedenle özellikle beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yakın zamanda kalp damar hastalıklarından korunma konusunda Diyarbakır'da bilgilendirme çalışması yapacaklarını bildiren Alan, hastaneye özellikle Irak başta olmak üzere Suriye ve Azerbaycan'dan hasta almayı planladıklarını belirtti.

Sağlıkta Irak'tan 40 yıl ilerdeyiz

Küçümsenemeyecek oranda özellikle Irak'tan hasta geldiğini, bunun için 3 ay önce bir altyapı çalışması yaptıklarını ifade eden Alan, şöyle konuştu:

''Sağlık alanında onlardan 40 yıl ilerde olduğumuzu gördük. Oradaki hastaların büyük çoğunluğu Ürdün, Almanya ve İngiltere, bir kısmı İstanbul'a bir kısmı da bize geliyor. Bize gelen hastalar da kendi imkanlarıyla geliyor. Sınırda karşılaştığı sorunlar, randevu ve konaklama sorunu yaşıyor. Bunlar çözmek için biz Kuzey Irak'ta özellikle Erbil'de büro açmak için girişimlerde bulunduk. Yerlerimiz hazır. Bunun için tanıtıcı broşürlerimiz hazırlanıyor. Kürtçe, Soranice, Arapça ve İngilizce broşürlerimiz olacak. Bürolarımız vasıtasıyla hastaları bekletmeden buraya almayı düşünüyoruz. Hastanenin yarısının yabancı hastalardan oluşturmak istiyoruz.''