Terör suçlarında tutukluluk sürelerinin 10 yılla sınırlandırılmasının ardından gelen tahliyeleri değerlendiren Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Yasa böyle düzenlenmiş, Yargıtay"ın yapacağı bir şey yok” dedi.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, CMK"nın 102"nci maddesinde yapılan değişikliğin ardından, Yargıtay"ın bazı sanıkları tahliye etme kararının "yasayı uygulamak" olarak değerlendirdi ve "Yargıtay bu kararları vermek zorunda. Yasa böyle yapacak bir şey yok" dedi. Gerçeker, Adalet Bakanı Sadullah Ergin"in, "Yargıtay"da dosyaların öne çekilmemesi için direniş var" sözlerine de yanıt vererek, "Böyle bir şey olmaz. Yargıtay"ın nasıl çalıştığının farkında değil. Önemli olan çare bulmaktır. Mazeret bulmak değildir" diye konuştu.

Gerçeker, tutukluluk sürelerini kısaltan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından Yargıtay 9. Ceza Dairesinin verdiği tahliye kararlarını değerlendirdi. Gerçerker, "Yasada düzenleme yapıldıysa, Yargıtay"daki hakim ve savcılar bunu uygulamak zorundadır" dedi.

-"YARGITAY"I SUÇLAMAKLA SORUN ÇÖZÜLMEZ"-

Adalet Bakanı Sadullah Ergin"in, "Yargıtay"daki dosyaların öne çekilmemesi için direniş var" şeklindeki açıklamalarına da yanıt veren Gerçeker, şöyle konuştu:

"Böyle bir şey olmaz. Yargıtay"ın nasıl çalıştığının farkında değil. Asında ben hiçbir zaman polemiğe girmek istemiyorum. Önemli olan çare bulmaktır. Mazeret bulmak değildir. Bugün söylemiyoruz ki göreve geldiğimizden beri söylüyoruz. Şimdiye kadar çare bulunsaydı, bu duruma gelinmezdi. Yasal zorunluluk varsa arkadaşlarımız bakıyor. Araştırıyorlar. Tutukluluk süresi dolan sanıkları buluyorlar. Tahliye kararı veriyorlar. Yasa böyle yapacak bir şey yok. Yargıtay bunu yapmak zorunda. CMK bu yetkiyi bu sorumluluğu Yargıtay"a vermiş. Bu insan gücünü aşan bir şey. Burada dosyalar 1 buçuk milyona dayanmış durumda. Bu olanaklarla bunun üstesinden gelmek ancak bu kadar olur. Yargıtay"ı suçlamakla bu iş çözülmez."

-"EN KISA ÇÖZÜMÜ YASAL DÜZENLEME YAPMAKTIR"-

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, CMK 250. maddesinde tanımlanan örgütlü suçlarda tutukluluk süresinin en fazla 10 yıl olabileceğine hükmetmesini anımsatan Gerçeker, bunun ara karar olduğunu, hüküm olmadığını açıkladı. "Bir başka daire başka karar verirse Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gider. İtiraz olabilir" diye konuşan Gerçeker, bazı mekanizmaları olduğunu, Daire"nin de buna göre karar verdiğini savundu. CMK"nın 102. maddesinin yazılışından dolayı bir yorum farkı çıktığını savunan Gerçeker, şöyle devam etti:

"Yapılacak bir şey yok. Meclis"ten çıkarken aslında normal ağır ceza mahkemeleri ile özel yetkili ağır ceza mahkemeleri arasında bir fark yoktu. Fakat sonra verilen önergeyle tutukluluk süreleri 2 katına çıkartıldı. Burada ben görüş bildiremem. Dairenin kararı geçerlidir. Başka Daire ya da başka mahkemeler başka karar verirse ne olur bilemem. Ona itiraz edilir. Temyiz merciği onu inceleyebilir. Fakat, en kısa çözümü yasal düzenleme yapmaktır. Şuan tahliye edilmeye devam edilecek çünkü yasa bunu söylüyor. Azami süre buysa bunu uygulanmalıdır. 10 yıllık süre 10 yıl uygulanacak 5 yıllık süre 5 yıl uygulanacak diye bir şey yok. Yani bunlar aslında davaların uzamasından kaynaklanıyor. Hep söylüyorum AB"nin hiç bir ülkesinde bu kadar uzun tutukluk süreleri yok. Davaların uzamasından kaynaklanıyor sorun. Davalar bu kadar uzamasa bu kadar tutukluluk süresi olmaz."

-"BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ FAALİYETE GEÇMELİDİR"-

Bölge adliye mahkemelerinin bir an önce kurulması görüşünün savunan Gerçeker, yüksek yargıyı temsilen sorunlarını açıklamaları gerektiğini ifade etti.

"İki buçuk yıl önce bunları yazdığını" ifade eden Gerçeker, "İstinaf mahkemeleri kurulana kadar daire sayısı artsın diye bakanlığı yazı yazdık. Fakat bugüne kadar bir şey yapılmadı. Bu yılın sonuna kadar bölge adliye mahkemelerinin hayata geçmesi gerekiyordu. AB"ya yapılan tahahütte böyledir. Kurulur kurulmaz bilmiyorum. Daire sayısının artırılması da çare olmuyor. Bugün 10 daire kurarsanız gene işler azalmaz. Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçmelidir" dedi.