TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Vural, vatandaşı ilgilendiren 4+4+4 kesintili eğitim sistemiyle ilgili TBMM'de yapılan tartışmaların televizyonlardan yayınlanmamasını doğru bulmadıklarını söyledi. Vural, yapılan her tartışmalar televizyonlardan yayınlanması gerektiğini burada AK Parti'nin baskısının olduğunu ve muhalefetin güçlendiği durumlarda AK Partinin baskı, şiddet ve tehditleri arttırdığını savundu.

MHP olarak TBMM Genel Kurulu'na imam-hatip liselerinin ortaokul kısmının açılmasına imkan sağlayan rahmetle Alparslan Türkeş'in isminin bir üniversiteye verilmesi, Bilecik Üniversitesinin isminin Şeyh Edipali olarak değiştirilmesi ve üniversite sınavlarının kaldırılmasıyla ilgili 4 adet önergeyi TBMM Genel Kurulu'na vereceklerini belirten Vural, "Her şeyi üfürmeye gerek yok. Bizim vereceğimiz önergeler burada. Bu parmaklarda vicdan olacak mı? Bakacağız, göreceğiz. Lafı dolandırmadan ortaya koymak gerekir. Biz bu önergelerle ne isteniyorsa onu ortaya koyuyoruz. Kapalı kapılar ardında iş çevirmiyoruz" şeklinde konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i eleştiren Vural, "Karşımızdaki milli eğitim bakanı, milli eğitim bakanı değildir. Eğitim bakanı vardır. Milli Eğitim Bakanı Dinçer milletin bakanı değildir. Eğitim milli olmalıdır. Ömer Dinçer'in eğitimcilikle alacası yok. Millet lafı ağzından çıkmıyor. Temel ilkeler TBMM'de belirlenmelidir. Bunları yetkileri Milli Eğitim Bakanlarına bırakmayalım. Milli Eğitim Bakanı program hazırlarken, hangi ilkelere göre hazırlayacağı TBMM'de belirlenmelidir" diye konuştu.

Bir gazetecinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'şehit olabilmesi için Müslüman olunması gerekir' şeklindeki sözünü hatırlatması üzerine Vural, "Şehitlik dini bir mertebedir. Bu mertebenin içini boşaltmak ve indirgemek doğru değildir. Şehitlik milletimizin değer verdiği bir makamdır. Bunun için şehitlik kavramının içi boşaltılmamalıdır. Genel Başkanımız şehitliğin hukuk ve kanunla belirlenemeyeceğini ifade etmiştir" dedi.