Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çin'in Şincan bölgesindeki etnik çatışmayla ilgili olarak, "Görüntüler herkesin vicdanını sızlatıyor. Bu olaylar vahşet boyutunda. Vahşet en kısa zamanda son bulmalı" dedi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Yüksek Düzeyde Stratejik Diyaloğu 1. Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında, konuk dışişleri bakanları onuruna Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde öğle yemeği verdi.

Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananları değerlendiren Erdoğan, "Olayları büyük bir kaygı, endişe ve üzüntüyle takip ediyoruz. Sadece bizlerin vicdanını sızlatmıyor. Bunları izleyen herkesi hayret ve dehşete düşürüyor" diye konuştu.

"Türkiye'de yaşayan Uygur kardeşlerimizin ve bu acıyı yüreğinin derinliklerinde hisseden halkımızın da haklı olarak bu olaylara tepki verdiğini, endişe içinde olduğunu görüyoruz" diyen Erdoğan, "Her zaman için tarihi ve kültürel bağlarımız olan Uygurlu kardeşlerimizi, iyi ilişkiler içinde olduğumuz Çin'le aramızda bir dostluk ve iş birliği köprüsü olarak gördük. Beklentimiz, vahşet boyutlarına ulaşan bu olayların acele olarak, ivedi olarak son bulması, sağ duyunun hakim olması, sorumluların hesap vermesi ve gereken tedbirlerin, evrensel insan hakları çerçevesinde bir an önce alınmasıdır" ifadelerini kullandı.

"Doğrusu günlerdir devam eden olayları büyük bir kaygı, endişe ve üzüntüyle takip ediyoruz" diyen Erdoğan, "Basına yansıyan görüntüler sadece bizlerin vicdanını sızlatmıyor. İnanıyorum ki bunları izleyen herkesi, hayret ve dehşete düşürüyor. Türkiye'de yaşayan Uygur kardeşlerimizin ve bu acıyı yüreğinin derinliklerinde hisseden halkımızın da haklı olarak bu olaylara tepki verdiğini, endişe içinde olduğunu görüyoruz" diye konuştu.


Başbakan Erdoğan, Türkiye ile tarihi ve kültürel bağları olan Uygur Türklerini, iyi ilişkiler içinde olunan Çin'le arada dostluk ve işbirliği köprüsü olarak kabul ettiklerini belirterek, "Beklentimiz, vahşet boyutlarına ulaşan bu olayların acele olarak, ivedi olarak son bulması, sağ duyunun hakim olması, sorumluların hesap vermesi ve gereken tedbirlerin, evrensel insan hakları çerçevesinde bir an önce alınmasıdır" ifadelerini kullandı.

Başbakan ayrıca, "Çinli yetkililerin olayın sorumlularını tespit etmesi ve adalet mekanizmasını tüm insanlığın vicdanını rahatlatacak şekilde işletmesi büyük önem taşımaktadır. 2009-2010 yıllarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aynı zamanda geçici üyesiyiz. Burada da insanlık adına üzerimize düşen aynı tür görevlerdir. Bunun gereğini bizler de bu platformda da gündeme getirmek durumundayız ve getireceğiz. Bu vesileyle bir kez daha Urumçi'de hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum" şeklinde konuştu.

"Türkiye olarak bölgemizin kalkınması, huzura, emniyete, istikrara kavuşması, bölgemizdeki çatışmaların, savaşların, terörün ve anlaşmazlıkların sona erdirilmesi için yoğun bir gayret içindeyiz" diyen Erdoğan, "Amacımız asla ve asla kendimize sanal roller biçmek, öne çıkmak, popülizm yapmak olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Biz sadece ve sadece bölgemizin huzuruna, barışına katkı sağlamak istiyor ve bu manada imkanlarımızı azami derecede seferber ediyoruz" şeklinde konuştu.

Terör gibi küresel ölçekli tehdide maruz kalan bir ülke olarak, bölgesel barışın dayanışma ve işbirliğinden geçtiğini çok iyi bildiklerini belirten Erdoğan, bölge ülkelerin Irak, Filistin, İran, Afganistan ve Pakistan'a ilişkin meseleleri lokal mesele olarak görme lüksü bulunmadığını kaydetti.

"Tüm bu ve benzeri sorunlar bu ülkeleri ve halkları ilgilendirdiği kadar her yönden bizleri de yakından ilgilendiriyor" diyen Erdoğan, Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini kişisel bir mesele olarak görmenin son derece yanıltıcı bir tablo ortaya koyduğunu, bölgesel istikrarın tesisini geciktirdiğini söyledi.

Erdoğan, tüm meselelerin açık yüreklilikle konuşulmasını, istişare edilmesini ve tüm sorunlara ortak çözümler üretilmesini isteyerek, "Bölgelerimizi ve ülkelerimizi ilgilendiren her konuda dayanışma ve işbirliği içinde olalım. Ancak bu şekilde mevcut sorunları aşabilir ve bölgemizi huzuru, refaha, istikrar ve güven zeminini ulaştırabiliriz" diye konuştu.

Küresel kriz

Yemekte küresel krize de değinen Başbakan Erdoğan, "Finans yapımızın son derece sağlam olması sayesinde krizin etkilerini diğer ülkelere nazaran sınırlı ölçekte hissediyoruz, iyileşmeye dönük sinyalleri de almaya başladık" diye konuştu.

Yemeğe, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Valisi Muammer Güler, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcası Aykut Cengiz Engin de katıldı.

Yemeğin verildiği salona Ahmet Davutoğlu ile birlikte gelen Başbakan Erdoğan, konuklarının ellerini tek tek sıkarak "hoş geldiniz" dedi.