Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, alınan vergilerin, sağlığa, duble yollara, demir yollarına, hava yollarına, çiftçiye ve eğitime harcandığını belirterek, ''Özelleştirmelerden alınan paraları, Hazine'ye verdik. Hazine bunları borç ödemede kullandı. IMF'ye olan borç neredeydi bugün nereye geldi'' dedi.
 
Şimşek, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında Tütün ve Tütün Mamülleri Kaçakçılığı ile Mücadele Eylem Planını açıklamasının ardından soruları yanıtladı.
 
Bakan Şimşek, sigara kaçakçılığından terör örgütü PKK'ya giden paranın miktarıyla ilgili bir soruya, bunu tahmin etmenin çok zor olduğunu söyledi. Şimşek, ''Ülkemizin geleceği açısından terör örgütüne kaynak olan sigara kaçakçılığının minimize edilmesi, herhalde her vatandaşımızın hassas olacağı bir husustur, diye düşünüyorum'' dedi.
 
Geçici deprem vergileri bizden önce kalıcı hale geldi
Son dönemde tartışılan deprem vergilerine açıklık getirilmesinin istenmesi, deprem vergiyle ilgili toplandığı söylenen 46-48 milyar liranın nereye gittiği ve depremle ilgili ortaya çıkan vergilerden biri olan Özel iletişim Vergisinin devam edip etmeyeceğiyle ilgili sorulara Şimşek, 1999 yılında yaşanan deprem sonrasında yapılan vergi düzenlemelerinin AK Parti hükümetinden önce temelli hale geldiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
 
''Yani AK Parti hükümetleri gelip de vergi düzenlemelerini temelli hale getirmedi. Ama önce bir işin makro boyutunu açıklamak istiyorum. 2002'de biz iktidara gelmişiz. Bu ülkede o bahsettiğiniz geçici deprem vergileri kalıcı hale getirilmiş olmasına rağmen bu ülkede bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 10'un üzerinde. Bu ülkede Ağırlıklı Hazine Borçlanma Faizi yüzde 63 civarında. Bu ülkede alınan her 100 liralık vergi gelirinin 86 lirası faize gidiyor. Bu ülke, uluslararası kuruluşlara ciddi bir şeklide borçlanmış durumda. Biz iktidara geldik ve dedik ki, bütçe disiplini çok önemli. Çünkü bütçe açığı, 1990'lı yıllara giderseniz, Türkiye'deki makro ekonomik istikrarsızlığın temel bileşeni, temel değişkenidir. Yani bunun arkasındaki temel faktör siyasi istikrarsızlıktır. Ama makro ekonomik açıdan baktığınız zaman tabiri caizse bütün kötülüklerin anası bütçe açığıdır. Hal böyle olunca bizim hükümetimiz ne yapmış, biz mali disiplini devam ettireceğiz ve o çerçevede bizden önce kalıcı bir niteliğe kavuşturulan vergiler, bizim dönemde de devam etmiştir.''
 
Gelinen noktada Türkiye'nin herhangi bir yerinde afet olması durumunda, devletin bütün imkanlarıyla devreye geçtiğine dikkati çeken Şimşek, ''TOKİ'yi bütçeden bağımsız düşünemeyiz ki, TOKİ'nin yapacağı konutlar için başka yerlerde kendilerine arsalar tahsis ediyoruz. Bu arsalardan elde edilen gelirle bunlar yapılıyor. Sonuçta bunlar 74 milyonun servetidir. Onun için ülkenin herhangi bir yerinde sorun varsa tabii ki o sorunu çözmek bizim görevimiz. Bu sorunu çözerken, şu vergiyi şuradan almıştık sadece şuraya kullanalım yaklaşımı zaten geçmişte de yoktu. 1990'da, 2000'de, 2001'de, 2002'de de olmamış. Olsaydı 1999 depreminin yaraları bir yıl içinde sarılırdı. Vergide, şu vergiyi alıyoruz, sadece şu harcama için aslında uluslararası bütçe mantığına da aykırıdır'' dedi.
 
Devlet olarak gereken her türlü çabayı göstereceğiz
Deprem vergisi adı altında bir vergiden çok sürekli hale gelmiş değişik mal ve hizmetler üzerindeki ÖTV, KDV ve diğer vergilerin bulunduğunu ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
 
''Bu vergiler, sağlığımıza gidiyor. 44 milyar liralık bir sağlık harcamamız var. Sadece bir yıllık vatandaşın sağlığı için yapılan harcama 44 milyar lira. Bu duble yollara, demir yollarına, hava yollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor. 2002 yılında eğitime üniversiteler dahil olmak üzere yaklaşık 10 milyar lira harcanırken, bugün 56 milyar liradan fazla para harcıyoruz. Zaman zaman bize şunu da söylüyorlar, şu kadar özelleştirme yaptınız ne yaptınız bu paraları, çok açık Hazine'ye verdik. Hazine bunları borç ödemede kullandı. IMF'ye olan borç neredeydi bugün nereye geldi. Yani bütün bu hususlar ortada, bu ülkede çok güzel hizmetler yapılıyor. Deprem yaralarını da hep beraber saracağız. Devlet olarak biz bu işin sorumluluğunu biliyoruz ve bu sorumluluğu yerine getirmek içinde de gereken her türlü çabayı göstereceğiz.''
 
Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı ve finansal istikrarı önemsediğini belirten Şimşek, zaman zaman vergi ve idari düzenlemelerinin hedefleri etkilediğini söyledi.
 
Merkez Bankası'nın bu anlamda hassasiyetini anladıklarını ve takdir ettiklerini anlatan Şimşek, ''Kendilerinin bu konuda açıklama yapmış olmaları şaşırtıcı ve sürpriz değil. Biz bir düzenleme yaptık bu düzenlemenin sadece nispi boyutunu aşamalı hale getirdik. Bugün sigara kaçakçılığı veya sigara ÖTV'sinden beklenen gelirler hususu bu şekilde değerlendirilirken, bir yıl sonra farklı bir noktada olabiliriz. ama özü itibariyle bizim yaptığımız şey şu biz potansiyel kaçakçılık durumunu ve diğer durumu dikkate alarak, bunu aşamalı hale getirdik'' dedi.
 
Bizim birebir fiyatı dikte etme imkanımız yok
''Sigara firmaları, sizin beklentinizin ne kadar üzerinde zam yaptı? Bu zamdan sonra aradan 10 günlük bir zaman geçti bu zaman sırasında sigara firmalarıyla görüştünüz mü? Net gelir rakamınız ne olacak?, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kaçak binalara el konulacağını ve kamulaştırma yapılacağını açıkladı, bu konuda hazırlığınız var mı?'' sorularına Şimşek, bir takım vergi düzenlemeleri yaptıklarını belirtti.
Perakende fiyatı etkileyen bir sürü faktörün bulunduğunu anlatan Şimşek, şunları kaydetti:
 
''Bizim birebir fiyatı dikte etme imkanımız yok. Yani bu perakende fiyatı üzerinden alınan bir vergidir. Biz bu fiyatı dikte edemiyoruz. Piyasada birçok oyuncu var, rekabet halindeler, doğrusu zaman zaman öyle oluyor ki, diyoruz ki, biz şöyle bir uygulamaya gidersek, şöyle bir artış ve şu kadar gelir olur diye düşünüyoruz. Ama bazen bunun üzerinde bazen bunun altında gelişmeler olabiliyor. Geçtiğimiz bir kaç yıldan bahsediyorum, yeni uygulamadan bahsetmiyorum. Yaptığımız son değişikliği de bu çerçevede değerlendirmek lazım. Şimdi vergi kaybının olup olmayacağını bir takım varsayımlar vardır. Ama özü itibariyle biz bir gelir öngörmüştük. Bu gelirin gelinen noktada fiyat artışlarıyla da sağlanabileceğine dair analizler var. Ben yine bütçe hedeflerimizin gerçekleşmesi için harcama ve gelir ayağında gerekli tedbirleri alırız. Eğer bizim beklentilerimizin altında veya üstünde durum söz konusu olursa ki ona göre hareket ederiz.''
 
Sigara kaçakçılığını önlemeye yönelik caydırıcı düzenleme yapılıp yapılmadığıyla ilgili soruya Şimşek, kaçakçılara karşı mevzuatın güçlendirilebileceğini, caydırıcı düzenlemelerin çok önemli olduğunu söyledi. Şimşek, şu an itibariyle 18 ile 24 numaralı eylemlerde, bu hususların ifade edildiğini anlattı.