BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Basın Kulübü'nde gazeteciler; Nihal Bengisu Karaca, Yavuz Semerci, Cemal Uşşak, Oral Çalışlar ve Ezgi Başaran'ın sorularını yanıtladı.

Kürt sorununda meselenin konuşarak çözüleceğini ve çözüm için bir takvim belirlenmesi gerektiğini kaydeden Önder, "Halen çözüm zemini kaybedilmiş değil. İhtiyacımız olan şey, Meclis'te akil insanların olduğu ya da seçilmişlerin olduğu bir komisyon kurarak çözüme dair ne yapılabileceğini tartışılmak. Herkes meselenin bir ucundan tutmalı, çözüm bu kadar basit. Önce, 'Eşitiz, birlikte ne yapabiliriz'in zeminini sağlamak sonra bu kanı durdurmak... Bahar her yerde sevinçle karşılanıyor bizim elimiz yüreğimizde. 'Onunla görüşürüm, bununla görüşmem' demeye kimsenin hakkı yok. 'Barış diyenle görüşürüm' dersin, kim o çarka giriyorsa onunla görüşürsün. CHP, MHP, AK Parti, BDP ve diğer partiler bu meselede bir araya gelirlerse, savaşın dili daha fazla tahrip yapmadan bu meseleyi görüşürsek vallahi de billahi de bir haftada en azından mesele silahsız bir vaziyete getirilir" şeklinde konuştu.

"Terörist cenazeleri"ne katılmasıyla ilgili eleştirilere karşılık "Ölüden hüküm kalkar" diyen Önder, bir soru üzerine polis cenazesine de gidebileceğini söyledi. Önder, şöyle devam etti: "Barış talebi büyük bedel gerektirir. Ayrılmaz ölçüsü samimiyetinizdir. Hiçbir ölüm ve kaybın bende hiyerarşisi yoktur. Polisin ne suçu var? Kolluğa verilen eğitim bu meseleyi kişiselleştiren bir eğitim. Yani seni şahsi bir düşmanı olarak algılıyor."

"Siyaset çözüm işidir. Siyasetin işi cenaze kaldırmak değildir" diyen Önder, BDP, HDK ve DTK'daki herkesin polis cenazesine gidebileceğini söyledi.

"Erken Nevruz" ile ilgili soruları da yanıtlayan Önder, "Bir halk kendi bayramını ne zaman ve nasıl kutlayacağına kendi karar verir" dedi.