On üç ay gibi kısa bir süre Aydın Valiliği yapan Ömer Faruk Koçak Valiler kararnamesi ile merkeze alındı ve yerine Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger atandı.

Bazı siyasetçilerin Vali Bey’den rahatsızlığı biliniyordu ama hem bu kadar tez hem de merkeze alınacağı doğrusu beklenen bir şey değildi.

Bu ani tayinle birlikte yeni görev yerinin Merkez Valiliği olması kamuoyunda hem şaşkınlık yarattı hem de bazı yorumları beraberinde getirdi.

Sebep olarak bazıları Sayın Koçak’ın siyasilerle pek yıldızının barışmadığını, o nedenle tayinin beklenen bir şey olduğunu söyledi.

Bazıları fazla devletçi olduğunu o nedenle gittiğini ileri sürdü.

Bazıları Büyükşehir Belediye Başkanı ile uyum içersinde olması bazılarının hoşuna gitmediğini o nedenle siyasilerin hedefi haline geldiğini iddia etti.

Bazıları OHAL kapsamında bazı kamu görevlileri hakkındaki “okkalı dosyaların” gereğinin yapılmasında Ankara’nın beklediği adımı bir türlü atamamasından ötürü görev süresinin kısa sürdüğü tezini ileri sürdü vs.

Tayinde bunların ne ölçüde etkili olduğu bilinmez.

Ama ben asıl tayine gerekçenin idari yönden Türkiye’nin son zamanlarda yaşamakta olduğu değişime bağlı olduğunu düşünenlerdenim.

Vali Ömer Faruk Koçak:

Bürokrasi diliyle söyleyecek olursak APK’cıydı… Yani araştırmacı, planlamacı ve koordinasyona önem veren birisiydi.

O görevini yaparken Büyükşehir Belediye Başkanı ile olan ilişkilerinde olduğu gibi işin doğuracağı siyasi sonuçlara bakmaz millet için o işin çözümünden sağlanacak katma değere bakardı.

Samimiydi… “Herkesin bir yoğurt yiyişi vardır benim ki de bu” demek istedi. Bu tavrı eleştiri konusu oldu ama o sözünden dönmedi.

Duygusal bir yapısı vardı… Bu özelliğinin bazı hallerde icraatlarına da yansıdığı görüldü.

OHAL’i elden geldiğince iyi yönetti… Ancak onun “okkalı dosyalar “ konusundaki fren hassasiyeti bazı çevrelerde “idare-i maslahatçı” olduğu algısına yol açtı.

Bu da onun aleyhine oldu.

Sözün özü icraatlarıyla, duruşuyla, eksiği ve fazlasıyla o devlet siyaset tahterevallisini dengede tutmada özen gösteren klasik bir Vali tam bir “devlet ricaliydi.”

Ancak 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçim sisteminin değişmesi ve 2014’de bu sistemle Recep Tayip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ile birlikte klasik Valilik tarihe karıştı.

Çünkü değişen sadece Cumhurbaşkanını belirleme usulü değildi. Bu doğrultuda Türk İdari sistemi de değişti.

Bu yeni paradigmaya göre Cumhurbaşkanlığı makamı tarafsız, sembolik bir makam olmaktan çıktı hem idareten hem de siyaseten aktif bir makam haline geldi.

16 Nisan 2017 referandumu ile de millet bu adı konmamış sistemin adını koydu.

“Türk Tipi Cumhurbaşkanlığı Sistemi”…

Beğenin beğenmeyin bu yeni sistemde Valiler kadim CHP’de olduğu gibi iktidar partisinin il başkanı olmayacaktır ama kendilerini bağımsız, siyaset üstü görevliler olarak da görmeyecekler.

Yani ikisi arası, bir tür “partili vali”…

Yeni durumda Valilerin koordinasyon alanı başkanı Cumhurbaşkanı olan iktidar partisini de içine alacak şekilde genişlemiştir.

Makam kapısını her daim açık tutmak ve iktidar çevresi ile ilişkilerini dengeli götürmekle bu değişimi ilk doğru okuyan ve o nedenle Aydın Valiliğinden İzmir Valiliğine terfi eden Erol Ayyıldız’dır.

Artık Valilikte devir onların devridir…

Ömer Faruk Koçak gibi bürokrat yönü ağır basan, devlet adamı kimlikli, plan ve proje uzmanlarının görev alanı daha çok konumlarına uygun bürokrasidir.

İşte onu Valilikten merkez valiliğine götüren nedenlerin başında gelen budur.

Bu durum aynı zamanda yeni Vali Yavuz Selim Köşger’in Aydın Valiliğindeki görev süresini ve geleceğini belirleyecek yegâne konudur.

En azından benim okumam böyle…

Yeni Vali’nin geleceğini duyar duymaz soluğu Bingöl’de alan kamu görevlisinin amacı ne olabilir?

-Eğer birileri Vali Yavuz Selim Koşger’in Aydın’a atandığını duyar duymaz bir personeline soluğu Bingöl’de aldırıyorsa,

-Bunu da sosyal medya üzerinden paylaşma gereği duyuyorsa,

-İlk karşılaşmalarında hatırlı birilerinden Sayın Vali’ye selam getiriyorsa,

- Vali Bey’de Ankara’dan arkalı olduğu algısı yaratmaya çalışıyorsa,

-Kamu görevlisi iken ne kadar hızlı bir partili olduğundan söz etme gereği duyuyorsa,

-Hürmet, saygı ve bağlılık bildirmede haddini aşıyorsa,

-Bir şeyin telaşı içersindeyse,

Bilsin ki Vali Bey bu açıkgözlüğü yapanların gocunduğu, örtmeye çalıştığı bir şeyleri vardır.

Eski Vali Sayın Ömer Faruk Koçak’a bundan sonraki hayatında mutluluklar, yeni Vali Yavuz Selim Koşger’e de başarılar dilerim.