Aydın Karataş, sabah koyunlara yem vermek için ahırın kapısını açtığında koyunların yarısını ölü, yarısını yaralı halde bulduğunu söyledi. Önce ne olduğunu anlamayıp şaşırdığını anlatan Karataş, "Bu koyunlara ne oldu diye düşünmeye başladım.
Ancak bacanın yıkılmış olduğunu gördüm. Köydeki akrabalarıma ve evime de haber verdim. Ahırın üstüne çıktık, bacanın kazılarak yıkıldığını gördük. Sonradan içerideki tüm koyunları çekerek dışarı çıkardık. Çoğu telef olmuştu, bazıları da can çekişiyordu. Onları da kestik. İçeriye kurt girdiğini anladık. Çünkü ancak bir kurt hayvanlara böyle bir zarar verebilir.
Çoğu da iki kuzulu olarak gebe koyunlardı. Kurt kuduz olabilir diye kestiğim koyunların etini yemeye de korkuyoruz. On nüfus bu koyunlarla geçimimizi sağlıyorduk, şimdi ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Koyunların hepsi de gebeydiler. Hatta doğmuş ve kuzusu olan koyun da vardı. Şimdi annesi telef olan kuzu da annesiz kaldı. Ailece perişan olduk, başka bir gelirimiz de yok, on nüfus kaldık ortada" dedi.

Kurdun bacadan girdiği yeri gösteren Aydın Karakuş'un amcasının oğlu Adil Karakuş ise, "Bize haber geldiğinde olay yerine koştuk. Telef olan hayvanların çoğunun boğazı kesilmiş, bazıları da korkudan ölmüş, birkaç tanesi ise bağırsakları yere dökülmüş halde gördük.
Koyunlar artık yavaş yavaş doğmaya başlamışlardı. Kurt sadece zarar veriyor, yemese de hepsini öldürünceye kadar saldırır. Koyunların hepsi hareketsiz kalınca çıkıp gitmiş. Olanlara çok üzüldük. Bu gariban aile şimdi ne yapacak? Yetkililerin bu aileye yardım etmesini bekliyoruz" diye konuştu.