AYDINPOST HABER MERKEZİ-Milliyetçi Hareket Partisi Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma AKP Aydın Milletvekili Mehmet Erdem ile arasında polemiğe neden oldu.
MHP'li Uzunırmak'ın AKP milletvekillerini hitaben "Öyle üfürükle gelen üfürükle gider. İnşallah, üfürükle geldiğiniz gibi üfürükle gideceksiniz" sözlerine AKP'li Erdem'den yazılı açıklama geldi.

UZUNIRMAK NE DEMİŞTİ?
Milliyetçi Hareket Partisi Aydın milletvekili Ali Uzunırmak,
TBMM Genel Kurulu"nda yaptığı konuşmada, AKP milletvekillerine hitaben, “Öyle üfürükle gelen üfürükle gider. Dün sizler bir konjonktürün getirdiği hareketsiniz, bunu siz kendiniz de söylüyorsunuz. O konjonktür kaybolduğu gün, İnşallah, üfürükle geldiğiniz gibi, üfürükle güdeceksiniz” dedi.

“BORÇ BOĞAZA DAYANDI, 220"DEN 550 MİLYAR DOLARA ÇIKARDINIZ!”

TBMM Genel Kurulu"nda yaptığı konuşmada, “IMF'ye olan borcumuz, Sayın Başbakanın açıklamalarında, 24,5 milyar dolardan 6,5 milyar dolara düşmüştür ama Türkiye'nin, kamunun da dâhil, özel sektörün de dâhil iç ve dış borç toplamı 220 milyar dolardan 550 milyar dolara çıkmıştır” diyen MHP Milletvekili Uzunırmak, “Bu Başbakan ve AKP'li arkadaşlar bir şeyi çok iyi beceriyorlar. Neyi? Doğru yalan söylüyorlar. Bir kısmı doğru ama büyük bir çoğunluğu yalan ve o doğru yalan içerisinde bu halk kandırılıyor” şeklinde konuştu.

“HALK TAKSİT ÖDEYEMEZ DURUMDA”

Uzunırmak,
“Madem bu ekonomi iyi gidiyorsa, AKP sekiz buçuk yıldır neden bu kadar çok yapılandırma yaptı? Bu halk, vergisini, sigorta primlerini, banka taksitlerini ödeyemez duruma geldi? Ekonomi bu kadar düzgünse neden bu kadar çok yapılandırma yapıyorsunuz? Bu kaçıncı?” diye sordu.

Ali Uzunırmak"ın torba yasa görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşma özetle şöyle:

“BORÇ ARTTI, YALNIZCA IMF'YE BORÇ AZALDI”

“Bu Meclis kürsüsünde bazı şeyler çok doğru konuşulmalı ve çok doğru halka algılatılmalı. Doğrudur; IMF'ye olan borcumuz, Sayın Başbakanın açıklamalarında, arkadaşlarımızın açıklamalarında 24,5 milyar dolardan 6,5 milyar dolara düşmüştür ama Türkiye'nin, kamunun da dâhil, özel sektörün de dâhil iç ve dış borç toplamı 220 milyar dolardan 550 milyar dolara çıkmıştır. Yani IMF'ye olan borcumuzun azalmış olması demek Türkiye'nin borçlarının ödendiği anlamına gelmemektedir. Özel sektör borcu 42 milyar dolardan 175 milyar dolara çıkmıştır. Diğeri, kalanı bunun, özel sektör borcunun dışındaki borç, yani 220 milyar dolardan 550 milyar dolara çıkan borç kamunun borcudur değerli arkadaşlar, bunun 175 milyar dolarını çıktığınızda.

Bu Başbakan ve AKP'li arkadaşlar bir şeyi çok doğru beceriyorlar, çok iyi beceriyorlar. Neyi? Doğru yalan söylüyorlar. Doğru yalan söylendiği zaman tabii ki o yalanı ortaya çıkarabilmek çok zor. Bir kısmı doğru ama büyük bir çoğunluğu yalan ve o doğru yalan içerisinde bu halk kandırılıyor. Bakın, değerli milletvekilleri, değerli halkım, televizyonları başında bizleri seyredenler, bizim AKP'den zaten en çok şikâyet ettiğimiz konu, bu doğru yalan olması ve kuşatılmış medyada bu doğru yalanı da ortaya çıkaramaz hâle geldik biz.”

“HALK, TAKSİTLERİNİ ÖDEYEMEZ HALE GELDİ”

“Şimdi, şu kitapçık bir kanun metni. Bu kanun metni öyle bir kanun metni ki, bu metinde, bunu bekleyen halk katmanları var, halk toplulukları var ve çok ilgilendiren, hakikaten yapılması gereken yapılandırmalar var. Tabii ki orada tartışma da var. Ya bu ekonomi iyi gidiyorsa, AKP sekiz buçuk yıldır neden bu kadar çok yapılandırma yaptı? Neden bu kadar çok, bu halk, vergisini ödeyemez, sigorta primlerini ödeyemez, banka taksitlerini ödeyemez duruma geldi? Ekonomi bu kadar düzgün de neden bu kadar defa yapılandırma yapıyorsunuz? Kaçıncı defadır bu yapılandırma? Ama, buna da karşı çıkmıyoruz. Ama, bu kanun metni, tabii ki bu halk katmanlarının beklentilerine yeni yeni kendi beklentileri eklenerek ve… Aşağı yukarı iki aydır Mecliste bu kanun. Keşke, alelacele, bunları bekleyen, acil bekleyen o halk katmanlarına bir an önce bu kanunları çıkarabilseydik.

Bakın, bu kanun, 75 kanunu içeriyor. Bakın, bu kanun, 8 ayrı ihtisas komisyonunu ilgilendiriyor. Bakın, bu kanun, 30 ayrı kurumu ilgilendiriyor ve burada, Meclisimizde 15 komisyon var, bunlardan 8 tanesini ilgilendiriyor, ihtisas komisyonlarını ama 56 ayrı kanun teklifini birleştiriyorlar ve bu kanunun ismi sadece 663 kelime. Böyle bir kanun yapma tekniği var mı?

Çok doğru, Türkiye Büyük Millet Meclisi, üyesi olmaktan onur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisi bir rekora imza atıyor. Şöhret olacaktır uluslararası parlamentolar arasında ama, bu şöhret, zannederim ki kanun yapma tekniği açısından Türkiye Büyük Millet Meclisini, onur duyduğum, üyesi olduğum bu Meclisi galiba kötü şöhret yapacaktır. Çünkü böyle bir kanun yapma tekniği olmaz.

Şimdi Sayın Bakan orada oturuyor, biraz önce Sayın Tarım Bakanı oturuyordu. Ben şimdi içinizdeki arkadaşlarımıza da, muhterem heyetinize de soruyorum: Acaba, 160'ncı maddenin neyi içerdiğini biliyor musunuz? Kaç kişi biliyor içinizden ve hangi komisyonlardan ne şekilde geldi?

Siz halk adına yasama yapıyorsunuz burada, parmak kaldırıyorsunuz ve bu Parlamento karar alıyor, kanun yapıyor. Bilmediğiniz kanunu yapıyorsunuz burada. Biliyorsan kalk, çık, söyle burada!

Ben rica ediyorum, çıksın arkadaşımız, Denizli Milletvekili Salih Bey, 160'ncı maddenin ne içerdiğini söylesin burada.”

“ÜFÜRÜKLE GELEN ÜFÜRÜKLE GİDER”

“Böyle kötü şöhretli olmaktansa yaptığıyla konuştuğu birbirine uyan şekilde bu Parlamentoda sağlıklı bir yasama zemininin yapılması lazım. Böyle bir yasama zemini sağlıklı bir zemin değildir. Bu zemindeki yaptığınız yasalar bizler tarafından daha adaletli bir şekilde Milliyetçi Hareket Partisi'nin tek başına iktidarında değiştirilecektir, bundan emin olun.

Üfürükle gelen üfürükle gider. Sizler bir konjonktürün getirdiği hareketsiniz, bunu siz kendiniz de söylüyorsunuz. O konjonktür kaybolduğu gün, üfürükle geldiğiniz gibi, üfürükle güdeceksiniz. İnşallah, hepimiz birbirimizi tekrar bu sıralarda göreceğiz.”

ERDEM NE CEVAP VERDİ?
Uzunırmak'ın TBMM'deki konuşmasıyla ilgili olarak açıklama yapana AKP'li Mehmet Erdem, "MHP Aydın Milletvekili Ali UZUNIRMAK TBMM Genel Kurulu"nda yaptığı konuşmada Ak Parti iktidarına “üfürükle geldiniz” diyerek hakaret etmiştir. Milletin iradesiyle iktidar olmuş bir partiye “üfürükle geldiniz” diyemezsiniz. Millete ve milletin iradesine bakış açısı ile ilgili probleminiz varsa her şeyi söyleyebilirsiniz.
Sayın Başbakanımızın ifadesi ile CHP ile MHP ruh ikizi oldular. CHP"nin yöneticileri de Ak Parti"nin zaferle çıktığı her seçimden sonra milletin iradesiyle alay ettiler. Millete hitaben; “Bidon Kafalılar”, “Göbeğini Kaşıyan Adamlar”, “yüzde 60"ı Geri Zekalı” gibi hakaretleri defalarca söylediler. CHP"nin ruh ikizi MHP"nin temsilcilerinin “Üfürükle Geldiniz” demesi de benzer bir düşünce halinin tezahürüdür. Yüzde 47 ile iktidar olmuş ve milletin teveccühünü kazanmış bir iktidarı aşağılamak adına “Üfürükle Geldiniz” ifadesi Milletin iradesini aşağılamak ve hakir görmektir. Millet iradesini hiçe sayarak alaşağı etmek, hafife almak anlayışı ülkemize ve demokrasimize uzun yıllardan beridir zarar vermektedir. Çağdaş ve ileri Ülkelere yetişmekte yaşadığımız zorlukların temel sebebi darbeci zihniyetlerin uygulamaları; bunlara göz yumanlar ve destekleyenlerdir. Ruh ikizi olan CHP ile MHP Ergenekon Terör Örgütü ve Balyoz Darbe Planı davaları sanıklarını listelerinden Milletvekili Adayı yapmak için yarış halindeler. Milletimizin sandıktan çıkan iradesini ortadan kaldırmak için planlar yapanlar, örgüt kuranlar ve bunlara sahip çıkanlar elbette Milletin iradesini “üfürük” olarak görürler. Milletimiz gerçekleri artık alenen görüyor. Milletin iradesini ortadan kaldırmak isteyenlere karşı Ak Parti"nin mücadelesini takdirle izliyor ve destekliyor. Kimlerin darbecilere sahip çıktığını da Milletimiz çok iyi gözlüyor. Milletimiz 12 Haziran"da sandıkta üfürükle değil iradesiyle darbecilere sahip çıkanların yine kendi ifadeleriyle ensesine şaplağı patlatacaktır. Zaten kimlerin kimlerle işbirliği halinde olduğunu Hatay Dörtyol"da yaşanan üzücü olaylarda milletimiz görmüştür. Milletimiz size bir “üfleyecek” fırtına olacak ve sizi barajın altına yuvarlayacak.