İstanbul polisinin 1 yıl süren teknik ve fiziki takip sonunda gerçekleştirdiği Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturcu operasyonunda şok bağlantılar ortaya çıkarıldı. Doç. Dr. Rıza Işık ve işadamı Habib Kanat'ın uyuşturucuyla mücadeleden sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arsan ve 2'si yine narkotikçi 4 il emniyet müdürü ile bağlantısı olduğu belirlendi.

GÖREVLERİ UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE!

İstanbul polisinin önceki gün düzenlediği operasyonun yankıları sürüyor. 2 milyar TL'lik uyuşturucunun yakalandığı operasyonda emniyete uyuşturucu konusunda bilirkişilik yapan Doç. Dr. Rıza Işık'ın şebekenin başı olarak tutuklanması gündeme bomba gibi düşmüştü. Ancak, Yeni Şafak'ın ulaştığı bilgiler operasyonun daha uzun süre gündemde kalacağını gösteriyor. Çünkü Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu olarak nitelendirilen uyuşturucu baskınından önce 1 yılı aşkın bir süre teknik ve fiziki takip yapan İstanbul polisi, uyuşturucu şebekesinin emniyetin en tepesindeki isimlerle de bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı.

Operasyonla deşifre olan en şaşırtıcı bağlantı, sorumluluk alanına uyuşturucuyla mücadele de giren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) biriminden sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ile çetenin bağlantısı. Çetenin Arslan dışında, birinci sınıf emniyet müdürleri M. A. ve ismi öğrenilemeyen 3 emniyet müdürü ile de ilişki içinde olduğu belirlendi. Arslan dışındaki 4 emniyet müdüründen ikisinin de daha önce narkotik şubede görev yapmış olması zehir tacirlerinin ne kadar derin ilişkiler içinde olduğunu ortaya çıkardı.

HOCA-HAYIRSEVER ŞEBEKESİ

İstanbul polisinin önceki gün 3 ayrı uyuşturucu imalathanesine düzenlediği tarihi operasyonda piyasa değeri 2 milyar TL'lik rekor düzeyle uyuşturucu madde ele geçirilmiş ancak operasyonda yakalanan kişiler operasyondan daha fazla konuşulmuştu. Çünkü uyuşturucu çetesinin başında bulunan iki kişiden birincisinin polisin 'hocam' diye hitap ettiği kimya mühendisi Doç. Dr. Rıza Işık, ikincisinin ise çevresinde hayırsever bir işadamı olarak tanınan Habib Kanat olduğu ortaya çıkmıştı.

İmalathanelerin başında bulunduğu gerekçesi ile gözaltına alınan Yüksek Kimya Mühendisi Doç. Dr. Hüseyin Rıza Işık bir dönem narkotik polisine uyuşturucu konusunda bilirkişilik yapmıştı. Birçok polis çocuğunun üniversite bursu almasına yardım eden Işık, 2007'de extacy ürettiği için tutuklanmış, 14 ay cezaevinde kalmıştı. Ataşehir'de emlakçılık yapan ve döviz bürosu işleten Habib Kanat ise Ataşehir'deki TOKİ arazisine 1 milyon TL harcayarak cami yaptırmış ve babası Mustafa Kanat'ın adını vermişti.

Çetinkaya'yı çökerten isim

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'ndan (KOM) sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olan Emin Arslan, uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili emniyet birimlerinin başında bulunuyor. Sadettin Tantan döneminde de Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı görevini sürdüren Arslan, 'Matador' operasyonu ile ünlü uyuşturucu kaçakçısı Urfi Çetinkaya'yı yakalatmıştı. İspanyol polisiyle ortaklaşa düzenlenen operasyon nedeniyle İspanya, Arslan'a “Polis Liyakat Nişanı” vermıştı.

Ergenekon tetikçisinin silahı Arslan'a teslim

Uyuşturucu çetesiyle bağlantısı ortaya çıkarılan Emniyet Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ın ismi daha önce de Ergenekon bağlantısı nedeniyle gündeme gelmişti. Yeni Şafak'ın 2 Nisan 2009 tarihli baskısında yer alan “Tetikçinin silahlarını incelemeyin talimatı” başlıklı haberde Arslan'ın Ergenekon bağlantısı ortaya konulmuştu. Habere göre sözkonusu bağlantı şöyle ortaya çıkarıldı: Gazi olaylarında ilk kurşunu sıkan Ergenekon tetikçisi Osman Gürbüz'ün Veli Küçük'ün Kocaeli Alay Komutanı olduğu dönemde Gebze'de kimlik kontrolü yapan polisle çatışmaya girdiği ortaya çıktı. Ergenekon'un gizli tanığı eski polis memuru 'Yavuz', 1994'teki olayda Gürbüz'ün bırakıp kaçtığı çantadan çıkan silahlar için dönemin Emniyet Özel Harekat Timleri'nin başında bulunan Korkut Eken'in Gebze Emniyeti'ni arayarak 'silahları incelemeyin' talimatı verdiğini ileri sürdü.

SİLAHLAR ANKARA'YA MI GİTTİ?

Kendisinin olayın ardından ele geçirilen silahların kriminal raporlarını almak için görevlendirildiğini anlatan 'Yavuz', mühürlü bir poşet içersinde yazı ile birlikte silahları İstanbul'a götürmek üzere emniyetin merdivenlerinden inerken 'geri dön iş değişti' talimatı verildiğni belirtti. Amirlerinin elindeki poşet ve silahları geri aldıklarını söyleyen Yavuz, kendisine içinde ne olduğunu bilmediği mühürlü bir poşetin verildiğini ve bunları Ankara'ya Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Emin Aslan'a götürmesinin söylendiğini anlattı.

EKEN'DEN TELEFON

Poşeti Ankara'da Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nın girişindeki güvenlik görevlisine Emin Aslan'a verilmek üzere teslim ettiğini söyleyen gizli Tanık 'Yavuz' o dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Timleri'nin başında bulunan emekli Albay Korkut Eken'in, Gebze Emniyeti'ni arayarak silahlarla ilgili inceleme yapılmamasını istediğini ileri sürdü.

Yavuz kod adlı gizli tanığın iddiası iddianameye şöyle girdi: 'Korkut Eken'in Gebze Emniyeti'ni arayarak silahlar ile ilgili işlem yapılmamasını istediğini polislerin konuştuklarını duyduğunu...'

Yüce Divan'da tanıklık yaptı


Sadettin Tantan dönemindeki çete operasyonlarının tümüne imza atan Emin Arslan, eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'da yargılandığı davada tanıklık yaptı. Ancak daha sonra dönemin üst düzey emniyet yöneticileri Sabri Uzun, İsmail Çalışkan ve Emin Aslan'ı hedef alan ihbar mektubu ortalığı karıştırdı. Söz konusuihbar mektubunda o dönemde Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı olarak görev yapan Sabri Uzun, Güvenlik Dairesi Başkanı ve Emniyet sözcüsü İsmail Çalışkan ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Emin Aslan, Alaattin Çakıcı'nın Türkbank ihalesine yaptığı müdahaleleri yetkililere zamanında bildirmemekle suçlandı. Mahkemenin bilgisine başvurduğu Emin Aslan, ulaştıkları bilgileri ilgili makamlara gönderdiklerini, bir geciktirmenin söz konusu olmadığını ifade etti. Çete lideri Kürşat Yılmaz'ın yakalanması nedeniyle Başbakan Yılmaz'ın kendisini ve Sabri Uzun'u çağırarak teşekkür ettiğini aktaran Aslan, “Başbakan bize Fikri Sağlar tarafından açıklanan kasetin kaynağı konusunda bilgimiz olup olmadığını sordu. Ben 'bilgim yok' dedim. Sabri Uzun ise konuyu araştıracağını söyledi” dedi.

Emin Arslan, 2005 yılında görevinden alındı, ancak 2006 yılında mahkeme kararıyla yeniden görevine iade edilmişti.Yeni Şafak