Köy sınırları içerisinde bulunan ve mahkemeler tarafından kapatıldıktan sonra tekrar faaliyete başlayan taş ocaklarına karşı 2000 yılından bu yana mücadele eden Urla’nın Yağcılar Köyü sakinleri, son olarak mahkeme kararıyla kapattırdıkları bir taş ocağının "ÇED kapsam dışı" denilerek yeniden faaliyetine başlaması üzerine eylem yaptı.

Köylüler 2000 yılından bu yana taş ocaklarına karşı açtıkları ve kazandıkları başta ÇED olumlu kararı iptali, ruhsat iptali ve ÇED gerekli değil kararı iptali gibi bir düzine davadaki karar metinlerini birbirine ekledi.

Köy meydanında toplanan köylüler yaklaşık 20 metre uzunluktaki karar metinlerini yanlarına alarak traktör ve araçlarıyla köyün 4 kilometre dışında İzmir Çeşme Otoyolu’nun hemen yanında bulunan ve son olarak 2 bin 872 sayılı Çevre Kanunu’nda yapılan yönetmelik değişikliği ile ’ÇED kapsam dışı’ gösterilerek yeniden faaliyete başlayan taş ocağının girişine geldi. Köy sakinlerine çeşitli sivil toplum örgütleri ve bisikletçiler de destek verdi.

Köylüler adına konuşan Yağcılar ve Demircili Köyleri Doğaseverler Çevre ve Ormanları Koruma, Ekolojik Tarımı Geliştirme Eğitim, Kültür ve Doğa Sporları Derneği (YADEM) Başkanı Alkan Karanlık, Yağcılar Köyü çevresindeki ormanların birinci derece doğal sit olmasına karşın taş ocakları, kırma eleme tesisleri ve hileli ÇED gerekli değil kararlarıyla talan edildiğini söyledi.

Alınan tüm ÇED olumlu, ÇED gerekli değil kararlarını iptal ettirdiklerini, taş ocaklarını kapattırdıklarını belirten Karanlık, şöyle dedi:

"Mahkeme kararları ile kapatılan sahalar için ÇED Yönetmeliği’nin geçici 3’üncü maddesinde yapılan değişikliğe dayanılarak ÇED kapsam dışı denilerek İzmir Valiliği’nden verilen ruhsatla yeniden faaliyetine başladı. Bu yönetmelik dayandığı Çevre Kanunu’na aykırıdır. Bu vahşi, toz çıkartan, çevreyi kirleten, zeytin ağaçlarını öldüren tesisin ne yaptığını, nasıl çalıştığını bilmiyoruz. Bütün zeytinlik alanlarımız maden işletmeleri ve taş ocakları tarafından talan ediliyor."

Köylülerin avukatı Şehrazat Mercan ise, sürekli aldıkları iptal ve durdurma kararlarına karşın madencilerin hukukun arkasından dolanarak yeniden çalışmaya başladıklarını öne sürerek, "Dava dosyalarının içindeki dilekçeleri, bilirkişi raporlarını, ara kararları, kararları kısacası tüm dosyaları uçuca ekleseydik köyden madene yol olurdu sadece kararları ekledik o bile 20 metreyi geçti. Bir avukat olarak hukukun verdiği kararların uygulanmasını istiyorum" dedi. Köylüler taşocağı kapısındaki basın açıklaması ardından dağıldı.