Modern feminizmin kurucusu ‘varoluşçu’ Fransız düşünür Simone de Beauvoir, “Kadın olarak doğulmaz, kadın olunur” demişti, toplumda kadını tanımladığı ‘İkinci Cins’ kitabında. Beauvoir’a göre, ‘Biyolojik analık görevinden’ ötürü kadın, ‘toplumun kucağında ötekileşirken’ erkeğin eylemleri ile ön plana çıkması, kadınlar üzerinde baskı kurarak, başarılarına engel oluyordu. Toplumun ‘kadınlaştırdığı öteki Ukraynalılar’ da bu baskıyı ‘çıplaklıkları’ ile yıkmak için 3 yıl önce FEMEN adlı kadın hakları grubunu kurdu. Kendilerini ‘yeni akım feministler’ olarak tanımlayan FEMEN üyeleri öfkelerini, üstlerini çıkarıp o dişi kıvrımlarını ve çırılçıplak bedenlerini meydanlarda silah olarak kullanmayı tercih ediyor. 
 
‘Klasik feminizm öldü’ 
Radikal’e telefonda konuşan örgüt kurucularından Inna Şevçenko, “Eylemlerimizin kadınlara ait olduğunu göstermemizin tek yolu dişiliğimizi kullanmaktı. Klasik feminizm artık öldü. Kitaplarda, kütüphanelerde kaldı. Biz yeni feministleriz” dedi. Inna’ya göre, kadınlar ancak ‘doğanın yarattığı gibi, güzel, seksi ve güçlü kalarak seslerini duyurabilir.’ Örgüt, 3 yıl önce Ukrayna’daki seks turizmine karşı başlattıkları kampanya ile adını duyurdu. Ukrayna’nın ‘erkek egemen’ bir toplum olduğunu söyleyen Inna, kadınlarda ‘farkındalık yaratmak’ için bu yola başvurduklarını söyledi. Inna, “Ukrayna’da protesto kültürü yok, özellikle kadınlar seslerini nasıl duyuracaklarını bilmiyorlar” dedi. Ancak, ‘sıradan pankartların ve söylemlerin dikkat çekmediğini’ savundu. 
 
‘Polisin gözaltı sebebi yok’ 
FEMEN’in kabul görmesi biraz zaman almış. Dişiliklerini kullandıkları için kendilerine karşı çıkan kadınların çoğu artık kendileri gibi aktivist. Ancak, polisle araları pek düzelecek gibi değil. Her eylemde çıplak bedenlerini sürükleyerek gözaltına alan polisler, FEMEN üyelerinin ‘yasaya aykırı davranmadıkları’ ortaya çıkınca serbest bırakmak zorunda kalıyor. “Her gösterimiz gözaltı ile sonuçlanıyor. Ancak biz yasadışı bir şey yapmıyoruz. Onlar da eylemlerimizi suçlayacak bir açıklama yapamıyor” dedi. 
 
Yeni Zelanda’ya tepki 
Evlilik ajanslarının Ukrayna’dan ‘gelin almalarına’ karşı çıkan FEMEN üyeleri, Yeni Zelandalı bir radyo kanalının açtığı yarışmayı kazanıp, ödül olarak gelinini seçmek üzere Kiev’e gönderilmeyi bekleyen radyo dinleyicisinin ülkeye girmesine engel olmuş. Havaalanında çıplak gelin kılığına giren aktivistler, “FEMEN uyarıyor. Şanslı Yeni Zelandalıyı hiç de mutlu bir son beklemiyor” yazılı pankart açmışlar. Tepkilerden çekinen Yeni Zelandalı ‘damat adayı’ da ülkeye gitmekten vazgeçmiş. 
 
Kanseri yendi aktivist oldu 
Kanser hastası Alina Kovalçuk, tedavi için yeterli parası olmayınca FEMEN’e danışmış. Kovalçuk ile birlikte Çernobil faciası sonrası kansere yakalananlar için Sağlık Bakanlığı binası önünde eylem yapan FEMEN üyeleri, gerekli parayı toplamayı başarmış. Tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Kovalçuk da soluğu FEMEN üyelerinin yanında alıp, eylemlerine katılmaya başlamış. 
 
Çıplaklar seneye Türkiye’de 
Geçen sene Türk bir kız öğrencinin ofislerine gelip kadın haklarını savunan eylemleri Türkiye’ye taşıma önerisine olumlu baktıklarını söyleyen örgüt kurucularından Inna Şevçenko, “Seneye Türkiye’deyiz. Bakalım Türkiye bize hazır mı?” dedi. Yabancı erkeklerin kadınlardan faydalanmasına tepki gösteren grup, ‘Ukrayna genelev değil’ sloganları atarak Kiev’deki Türk Büyükelçiliği önünde de gösteri yapmıştı. Inna, “İstatistiklere göre ülkemize fuhuş için gelen erkeklerin çoğu Türk” dedi. 
 
Soyundular, inşaat yeniden başladı 
Yaklaşık 2 ay önce, iki Ukraynalı kadın, parasını yatırmalarına rağmen 7 yıldır bitmeyen inşaat projesi nedeniyle yeni apartmanlarına taşınamamış. Müteahhitlerin dolandırdığı Ukraynalı kadınlar, seslerini duyurabilmek için FEMEN’den yardım istemiş. Bunun üzerine hükümet binaları ve inşaat önünde çıplak eylem yapan FEMEN üyeleri sonunda kabineyi harekete geçirmeyi başarmış ve bakanlar inşaat firmasına projeyi bitirmeleri için 6 aylık süre öngören ihtar mektubu yollamış. 
 
Türk feministleri ne diyor? 
FEMEN’in çıplak eylemlerinin feminist mücadeleye katkısı Türk feministleri arasında farklı yorumlandı. Eski KADER Başkanı, kadın hakları aktivisti avukat Hülya Gülbahar, her ülkenin kendine has, bulundukları yerdeki yaşam koşullarına göre değişen temsil ve protesto yöntemlerinin olduğunu vurguladı. Gülbahar, “Latin Amerika’da ve birçok Avrupa ülkesinde kadınlar göğüslerini açarak eylemler yapıyorlar. Bu, kadının bedeninin kendi tasarrufunda olduğunun bir göstergesidir. Ukrayna‘da FEMEN’in çıplak protestosu da bu şekilde gösterilmesi gereken haklı bir eylemdir” dedi. 
 
Kadın Feminist Plat-formu’ndan Yasemin Öz de illa bedeni örtmek gerekmeyeceğini, soyunmanın belirli konularda yapılan eylemlerde son derece dikkat çekici ve yerinde bir yöntem olduğunu ifade etti ve “Çıplak gösterilerde tek dezavantajlı durum, insanlar çıplak kadınları görünce yalnız çıplak olmasına kilitleniyorlar. Bu nedenle belki her eylemlerinin çıplak olarak yapılması, yapmak istediklerinin radikalliğini yitirmesine neden olabilir” dedi. (ENİS TAYMAN/İSTANBUL)
 
radikal