Arabanızın markasını biliyorsunuz, kıyafetlerinizin markasını seçiyorsunuz, yediğiniz içtiğinizin markasına dikkat ediyorsunuz, peki sağlığınızın markasını biliyor musunuz? Sağlığınız için hayati önem taşıyan tıbbi malzemelerin çoğu merdiven altında üretilebiliyor. Bu ürünler Pakistan, Nepal, Hindistan ya da Uzakdoğu'dan Türk pazarına giriyor. Çoğu yeteri kadar kaliteli değil, sterilliği bile tartışılıyor. Ancak ucuz olduğu kesin, bu nedenle tercih ediliyorlar. Avrupa Onay Belgesi CE'yi almaları bunların Türkiye'de kullanılması için yeterli oluyor. Ve kolaylıkla CE alabiliyorlar. İşte hayatımıza giren gözümüzün içine takılan, kalbimize konulan, yüzümüze uygulanan bu maddelerin markalarıyla ilgili yaşanan sorunlar. Sağlığınızın markasını sorun.

Merdiven altında üretilip CE belgesi alan göz içine yerleştirilen lensler Türkiye'ye giriyor. Hindistan,Pakistanya da Uzakdoğu'da üretilen ucuz lensler Türkiye'de de hastanelerde doktor tarafından kullanılıyor. Ucuz lensler nedeniyle pek çok göz hasar görürken bu lenslerin kullanımını engelleyen hiçbir yasak bulunmuyor. Katarakt ameliyatı olan binlerce kişi gözüne hangi lensin takıldığını bile bilmiyor. Hastaneler bu lenslerin kimlik kartlarını özel olarak vermek istemiyorlar. Pakistan, Hindistan veya Uzakdoğu'da üretilen bu lensler CE belgesi alıp Türkiye'de kullanılabiliyorlar. Türkiye'de göz içine yerleştirilen lensler için yalnızca CE belgesi sorgulanırken Amerika'da AmerikanSağlık BakanlığıFDA onayı da isteniyor.

Bazı hastaneler CE onayını yeterli bulup ucuz lens kullanırken bazıları Amerikan Sağlık Bakanlığı FDA onaylı lensleri tercih ediyorlar. Ancak aralarında büyük fiyat farkı bulunuyor. Kalitesiz lenslerin fiyatları 20 TL'den başlarken FDA onaylı olanları 300 TL'yi buluyor. SGK katarakt ameliyatlarında 400 TL fiyat belirlediği için hastaneler ucuz lensi tercih edebiliyor. Uzmanlara göre göz içine takılan kalitesiz lensler gözün görüntüsünü bozuyor ikinci hatta üçüncü ameliyat şart hale geliyor. Hastalar zarar görüyor bu nedenle davalar açılıyor.

UZAKDOĞU LENSİ BENİ KÖR ETTİ

Ünal Bal: 65 yaşındayım. Geçen yıl namaz çıkışı caminin önüne bir araba yanaştı ve göz taraması yapıldığını duyurdu. Eşime, oğluma kimseye haber veremeden katarakt ameliyatı oldum. Basit bir şey zannettim. İki gün sonra açıldığında çok az görüyordu. Oğlumla birlikte hastaneye gittik, Uzakdoğu'dan gelen kalitesiz lensler kullandıkları için gözüm hasar görmüş. Gözümün yeniden görebilmesi için ona yakın ameliyat oldum. Çok büyük acılar çektim, büyük masraflar yaptım.Ankara10'uncu İdare Mahkemesi'nde 2010'a 1236 esas sayılı dosyanın mahkemesi hala sürüyor. Benim davam sonuçlanmadan benzer duruma başka insanlar düştü.

DÜNYAM BİR ANDA KARARDI

Mehmet Soydemir: Gözümde katarakt teşhis edildi. Evime yakın diye bir özel hastaneye gittim ve ameliyat oldum. Muayene için 10 TL aldılar, ameliyat için hiç para istemediler. SGK'dan alacaklarını söylediler. Kontrole gittiğimde gözüm hiçbir şey görmüyordu. Dünyam kararmıştı. Başka hastaneye gittim. Bana takılan lensin Uzakdoğu'dan getirilen ucuz lens olduğunu söylediler. Dünyamı kararttılar. Sağ gözüm artık çok az görüyor.

Doktorlar da dert yanıyor

Kongrelerde bile kalitesiz lens pazarlanıyor


Prof. Dr. Kazım Devran (Dünya Göz Hastanesi): Bize de mümessiller getirip bu kalitesiz lensleri satmaya çalışıyor. Tıbbi kongrelerde bile bu lensler pazarlanmak isteniyor. Ancak bunları taktıran hastaların gözleri zarar görüyor, sonra tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Özellikle bazı küçük göz merkezleri kalitesiz ama ucuz bu lensleri tercih ediyorlar. Çünkü bu lensler dışarıdan bakılınca tıpkı diğer kaliteli göz içi lensler gibi duruyorlar, hastalar bunlardan bir şey anlamıyor. Her hastanın gözüne hangi lensin takıldığını bilmesi lazım. Lensin kimlik kartı hastaya muhakkak verilmeli. FDA onaylı lensleri tercih etmesi gerekli.

Gözlerde yeniden katarkt oluyor

Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu (Florence Nightingale Hastanesi): Türkiye'de kalitesiz lens kullanıldığı için gözünde tekrar katarakt olan pek çok hastayı ameliyat ettik. Hastalar lensin markasını bilmediklerinden madur oluyor.

Buzlu cam gibi lensleri bile kullanıyoruz

Devlet Hastanesi Göz Profesörü: Hasta bize lensin kalitesini sorsa da sormasa da bir şey değişmez. Lensler için ihale yapılıyor ve ona göre getiriliyor. Bizim de bir yetkimiz yok. Belirli bir kalite belirlenir. Ona göre alınır ama bu da Sağlık Bakanlığı'nın işi. "Şöyle şöyle olacak" diyerek kalite standardı getirmeleri gerekiyor. Biz farklı bir şey yapsak, "Bu özel uygulama" diyor, bakanlık bize kızıyor. Bu ucuz ve kalitesiz lensler buzlu cam gibi oluyor. Görme kalitesini bozuyor. O yüzden Bakanlık belli bir kalite standardı getirmeli, uygulamalı ve takip etmeli. (Sabah)