Suriye’de yaşayan Bayır Bucak Türkmenleri yoğun saldırı altında...

Gerekçe:

Yaşadıkları bölgenin Esed güçlerinin kontrolünde olmaması...

Bölgede muhalif güçlerin varlığı...

Tabi en büyük gerekçeleri DEAŞ militanlarının bölgede var olduğu iddiası..vs..vs...

Ağırlıklı olarak Sünni Araplardan oluşan DEAŞ militanlarının bu bölgeye hakim olmaları mümkün değil.

Bölgenin beşeri yapısı buna uygun değil.

Bölgede Sünni Arap nüfuz yok denecek kadar az.

Amaçları, bu gerekçeyle bölgede yaşayan ve Esed rejimine karşı olan Türkmenler üzerinden Türkiye’yi rahatsız etmek…

Yapılan saldırılarla bölge boşaltılarak zorunlu iskan politikası uygulanıyor…

Bölgeyi terk eden Türkmenlerin ilk ve tek sığınacakları yer Türkiye…

Bu toprakların insanları kime şefkatli kucağını açmadı ki Türkmen kardeşlerine açmasın.

Türkiye elbette zor duruma düşen kardeşlerinin yanında olacaktır.

Bu arada bazı olayları doğru kavramak bakımından hatırlatmakta fayda görüyorum.

Hatırlayınız;

Ateş çemberi içindeki Türkmenlere yardım tırlarının başına gelenleri...

O günlerde ülkemizde bazı odaklar DEAŞ’ a silah gönderiliyor diye tırları durdurup, yasal yetkilerini aşarak tırları yolundan alıkoymuş, ülkemizi sıkıntıya sokmuştu.

Bazı mahfiller’de;

Hükümetin DEAŞ’ a silah gönderdiğini dillendirmiş ve  yazmışlardı.

Bu gün yaşananları gördüğümüzde bunun ne anlama geldiğini daha iyi anlıyoruz sanırım.

Hala anlamayan varsa onlara söyleyecek sözüm yok.

“La havle” çekerek Allah’a havale ederim.

Şu anda;

Türkmen dağında büyük dram ve zulüm yaşanıyor ve Suriye’de kurulacak yeni düzende söz sahibi olmak isteyen güçler alan kazanmaya çalışıyor.

Bir tarafta Rusya, İran, Çin vs.

Diğer Tarafta ABD, Fransa, Almanya, İngiltere vs.

Tabi bölgede oluşturulmak istenen yeni düzene direnen ve bölge halklarının söz sahibi olmasını isteyen Türkiye…

Bize göre;

Türkiye bölgede yapılan paylaşıma destek vermediği için sıkıştırılıyor.

Bir taraftan İçeride PKK marifetiyle, diğer taraftan DEAŞ militanları eliyle…

Olmadı, bölgede yaşayan Türkmen kardeşlerinin üzerine gidilerek ateşin içine çekilmek isteniyor.

Böylece Türkiye’nin savaşsızlık yıllarında ve son dönemde elde ettiği güç yok edilerek, belini kıracak politikalar devreye sokuluyor.

Onun için en  hassas sinir uçlarımızla oynuyorlar...

Bölgede güçlü Türkiye istemiyorlar.

Ülkemizin en büyük şansı;

Milletin desteğini almış bir yönetimin varlığı,

Ve bu durumun sağladığı istikrar…

Milletin istediği şekilde, tarihi misyona ve vizyona sahip yöneticilerin olmasıdır.

Türkiye bu badireleri aşacaktır inşallah.

Sabırlı ve akıllı olmak, sükûnet içinde hareket etmek şarttır.

Ve hissi davranmayıp öfke ve maceralara kapılmamak önemlidir.

Mağdur kardeşlerimize sahip çıkarak, diplomasiyle bu zor dönem atlatılmalıdır.

Bölgede yaşayan Müslüman halkların kardeş olduğunu unutmayalım.

Ve sürekli hatırlatalım.

Bu kardeşlik çok önemlidir.

Bizden çaldıkları ve bize unutturdukları “Kardeşlik bilincimizdir.”

Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla Allah’a kulak verelim.

Allah’ın bizi kardeş kıldığını hatırlayalım.

Önce aramıza soktukları fitneden kurtulalım.

Gerisini aramızda çözeriz inşallah.

Allah Kerimdir, Rahimdir, merhamet ve mutlak güç sahibidir.

Allah kaderine (koyduğu ölçülere) iman eden ve uyanlarla beraberdir.

Karşılaştıkları zulüm ve musibetlere direnenlerledir.