Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından hazırlanan “Türkiye’de Dış Politika Algılamaları” başlıklı rapor, “ benzer çalışmalardaki verilerden farklı bulgular” içeriyor. 81 ilde 18 yaşın üstünde rastgele seçilen bin kişiyle yapılan görüşmeler doğrultusunda hazırlanan çalışma şöyle:
 
Çalışmaya göre; AB üyeliğine verilen destek yüzde 69 düzeyinde. Son yılların en yüksek oranı olmasıyla dikkat çeken yüzdenin yanı sıra AB’yle ilişkiler yüzde 14’le Türk dış politikasının da en önemli konusu olarak görülüyor. AB üyeliğine en fazla destek veren bölgeler ise yüzde 91’le Güneydoğu Anadolu ve yüzde 87’yle Doğu Anadolu. Türkler’in AB üyeliğini istemesinin en önemli nedeni yüzde 22’yle vize kolaylığı olarak öne çıkarken bunu yüzde 21’le ekonomik fayda ve yüzde 13’le demokrasi izliyor. Üyeliğe desteğe rağmen “Türkiye, AB’ye ne zaman üye olur?” sorusuna en fazla “Hiçbir zaman” (yüzde 30) yanıtının verilmesi dikkat çekiyor.
 
Türkiye’nin AB üyeliğinin önündeki en önemli engel olarak ise yüzde 22’yle yabancı düşmanlığı ve İslam korkusu gösteriliyor.
 
Türk’ün dostu yok
 
Hangi ülkelerin Türkiye’nin dostu olduğu yönündeki bir soruya en fazla “Türkiye’ye dost ülke yok” (yüzde 23) yanıtı veriliyor. Türklerin dost gördüğü ülkelerin başını ise İran (yüzde 13), Azerbaycan (yüzde 10), ABD (yüzde 10) ve Pakistan (yüzde 9) çekiyor. İran’ın, Azerbaycan’ın önünde yer alması ilginç bulgulardan birini oluştururken Türkiye’ye dost olmayan ülkelerin başını açık arayla İsrail (yüzde 40) çekiyor. İsrail’i yüzde 33’le ABD, yüzde 16’yla Yunanistan ve yüzde 8’le Fransa izliyor.
 
Bağımsız KKTC’ye destek düşük
 
Kıbrıs konusunda dikkat çekici veriler var. Adada uzlaşıya dayalı bir çözüme destek isteyenlerin oranı yüzde 22 olarak belirlenirken Türk tarafının tezi olan iki bölgeli, iki toplumlu federasyona destek verenlerin oranı yüzde 9’da kalıyor. Yüzde 8, KKTC’nin Türkiye’nin parçası olması gerektiğini savunurken yüzde 6 KKTC’nin bağımsız kalması gerektiğini düşünüyor. AB’nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda olumsuz bir rol oynadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 46 olarak belirlenmiş.
 
İsrail’le ilişkiler
 
Katılımcıların yüzde 23’ü İsrail’i Ortadoğu’da barışa yönelik en büyük tehdit olarak görürken İsrail - Türkiye ilişkilerinin bozulmasının her iki tarafın çıkarlarına zarar verdiğini düşünenlerin oranı yüzde 34, iki tarafın da çıkarlarını zedelemediğini düşünenlerin oranı yüzde 24. İlişkilerdeki olumsuzluğun Türkiye’ye zarar verdiğini düşünenler yüzde 13, İsrail’i olumsuz etkilediğini düşünenler yüzde 12.
 
Ermeni açılımı
 
Ermenistan’la sınırların açılması ve diplomatik ilişki kurulmasına destek verenlerins oranı yüzde 39, karşı çıkanlarınki yüzde 44. Türkiye ile Ermenistan arasında siyasi yakınlaşmaya yüzde 50, ekonomik yakınlaşmaya yüzde 49, külürel yakınlaşmaya ise yüzde 51 destek veriliyor.
 
ABD’yle olumlu gelecek
 
ABD’nin Türkiye’ye dostça davranmadığını düşünenlerin oranı yüzde 23. ABD Başkanı Barack Obama’ya olumlu bakanların oranı yüzde 67 olurken iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu yönde gelişeceğini düşünenlerin oranı yüzde 53 olarak belirlendi.
 
Patron Başbakan
 
Dış politika belirlemede en etkin kişi ve kurumlar şöyle sıralandı: Başbakan (yüzde25), Dışişleri (yüzde 25), Hükümet (yüzde 8), Cumhurbaşkanı (yüzde 6), TBMM (yüzde 5). 
 
4 Türkten 3’ü mutsuz!
 
OECD’nin 34 ülkede 2004’ten beri yaptığı araştırmanın 2010 yılı verilerine göre Türklerin sadece yüzde 28’i mutlu
 
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) üye 34 ülke üzerinde 2004’ten beri düzenli olarak yaptığı “mutluluk endeksi” araştırmasının bu yılki sonuçlarını yayımladı. İçlerinde Türkiye’nin de bulunduğu ülkelere eğitimden ekonomik gelire, sosyal çevrelerinden hükümet memnuniyetlerine kadar bir çok farklı alanda fikirleri soruldu. Araştırmanın çarpıcı bölümleri şöyle:
 
-  Türkiye, “yaşam memnuniyeti”nde ortalamanın altında yer aldı. OECD üyesi olmayan 8 ülkenin de dahil edildiği bu alanda Türkiye 40 ülke arasında 32. sırada yer aldı.
 
-  Türklerin yüzde 28’i yaşamlarından memnun olduklarını söylerken, yüzde 43’ü beş yıl içerisinde yaşam şartlarının daha iyi olacağına inandığını belirtti.
 
-  Tüm ülkeler içerisinde en uzun çalışma saatlerine Türklerin sahip olduğu görüldü. Türkiye’de haftada 50 saatin üzerinde çalışanların oranının yüzde 47 olduğu saptandı.
 
-  Türklerin bir yılda 1918 saat çalıştıkları belirtildi.
 
-  Zor anında aradığında mutlaka yardımına koşacak biri olduğuna inananların oranı Türkiye’de yüzde 79 iken bu rakam araştırmadaki en düşün oran oldu.
 
Kime inanıyorlar?
 
-  Türklerin yüzde 57’si siyasi kurumlara inandıklarını dile getirdiler. Araştırmada ortalamanın yüzde 56 olduğu görüldü.
 
-  Türkiye’de 15 ila 64 yaş arasındakilerin sadece yüzde 46’sının bir işi var, bu 34 ülke arasındaki en düşük oran.
 
-  Araştırmada ev imkanları da incelendi. Türkiye’de kişi başına 0.7 oda düştüğü görülürken bu rakam OECD ülkeleri arasındaki en düşük rakam oldu.
 
-  Türkiye’de ortalama yaşam süresinin 73.6 olduğu belirtildi.
 
TÜİK ‘yüzde 61 mutlu’ demişti
 
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 18 ve yukarı yaştaki 7 bin 27 bireyle görüşülerek gerçekleştirildiği 2010 Yılı Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nda farklı bir tablo ortaya çıkmıştı.
 
Bireylerin yüzde 61.2’si kendini “mutlu”, yüzde 10.7’si de “mutsuz” olarak ifade etmişti.
 
Araştırmada kadınların erkeklere göre daha mutlu olduğu görülmüştü. Kadınlarda mutluluk oranı yüzde 62.7, erkeklerde ise yüzde 59.6 olarak belirlenmişti. Evli bireylerin bekârlara göre daha mutlu olduğu dikkati çeklişüi. Evlilerin yüzde 63.7’si, evli olmayanların ise yüzde 53.5 ’i kendisini “mutlu” tanımlamıştı. Araştırmaya katılanların yüzde 72.8’i de geleceklerinden “umutlu” olduğunu söylemişti.
 
milliyet