Türkiye, OECD ülkeleri arasında her 100 canlı doğumda 42,7 ile en fazla sezaryen ile doğum yapılan üçüncü ülke.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan ''Doğum ve Kürtaj Verilerinin İncelenmesine İlişkin Rapor''da, OECD ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarında da belirtildiği üzere yıllar itibarıyla toplam doğumlar içinde sezaryen doğum oranının gittikçe arttığı vurgulandı.

DSÖ'nün gereksiz sezaryen kullanımına ilişkin 2010'da yayınladığı raporda, ülkelerin gereksiz sezaryen kullanım oranları ve bu kullanım neticesinde ortaya çıkan tahmini maliyetlerin incelendiğine işaret edildi. Buna göre, Türkiye'deki gereksiz sezaryen oranı yüzde 21,2. Türkiye'deki 83 bin 576 gereksiz sezaryenin tahmini maliyeti ise 17 milyon 738 bin 346 dolar.

Rapora göre, nüfus artış oranının negatif olarak seyrettiği İsveç'te hükümet, doğum sayısını arttırmak için çeşitli teşvikler uyguluyor. Bu nedenle sezaryen doğumların bu ülkede yüksek olması bekleniyor. Buna rağmen İsveç'teki sezaryen oranı ve gereksiz sezaryen işlemlerinin sayısı Türkiye'dekinden düşük seviyede gerçekleşmiş.

OECD'nin yayınladığı ''Health at A Glance 2011'' adlı raporun sezaryen işlemleri adlı bölümünde, OECD ülkelerindeki sezaryen oranlarının 2009 yılı bazlı veriler aracılığıyla ortaya konuluyor. Bu rapora göre, OECD ülkelerinde her 100 canlı doğumun ortalama 25,8'i sezaryen doğum oluyor. Rapora göre Türkiye, her 100 canlı doğumda 42,7 ile en fazla sezaryen ile doğum yapılan üçüncü ülke durumunda. Hollanda, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç ise 100 canlı doğumda en düşük sezaryen doğumun gerçekleştiği ülkeler olarak ön plana çıkıyor.