Dört kişiden biri şortlu komşu kızı istemiyor...
Türkiye ayağı Bahçeşehir Üniversitesi’nce yapılan ‘Dünya Değerler Araştırması’ndan çarpıcı sonuçlar çıktı. Araştırmaya göre Türklerin çoğunluğu mutlu. Sonuçlarda komşuluk kriterleri dikkat çekti...

Türkiye ayağı Bahçeşehir Üniversitesi tarafından yapılan “Dünya Değerler Araştırması”nın (World Value Survey) sonuçları dün açıklandı. Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in başkanlığında, 54 il ve 128 ilçede 1605 kişiyle yüz yüze yapılan görüşmelerden elde edilen bulgularla hazırlanan çalışmaya göre, Türkiye toplumunun yüzde 77’si kendini “mutlu” hissediyor. En çok komşu olarak istenmeyen kesim ise eşcinseller. Halkın yarısından fazlası ise telefonlarının dinlenip, e-postalarının okunmasından endişe duyuyor.

Araştırmadan çarpıcı başlıklar şöyle:

- Nüfusun yüzde 37’si “çok mutlu”, yüzde 40’ı “biraz mutlu”, yüzde 19’u “pek mutlu değil”. “Hiç mutlu değilim” diyenlerin oranı ise yüzde 3.

- “Gelecek yıl için sizi en çok endişelendiren nedir?” sorusuna “hayat pahalılığı” yanıtını verenlerin oranı yüzde 82; “çocuklarına iyi eğitim sağlayamamak” yüzde 76; “terör saldırısı” yüzde 71; “işini kaybedip, yeni iş bulamamak” yüzde 68; “iç savaş” yüzde 68; “telefon ve e-postaların izlenmesi” ise yüzde 52.

- Toplumun yüzde 52’si üniversite eğitiminin amacını “meslek sahibi olmak” olarak belirtirken, yüzde 27’si “toplumsal statü kazanmak”, yüzde 10’u “daha çok kazanç sağlamak”, yüzde 12’si ise “bilgili, görgülü insan olmak” olarak görüyor.

- Araştırmaya göre, 2008 yılından itibaren orduya güven düşüş gösterdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) duyulan güven oranı 2008 yılında yüzde 90 iken, 2009’da yüzde 86, 2011’de ise yüzde 75’e düştü. Bölgeler arasında farklılık gösteren oran, yüzde 94 ile en yüksek Batı Marmara, yüzde 43 ile de en düşük Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görülüyor.

- Hükümete güvenenlerin oranı ise 2008 yılından bu yana yükselişte. 2001 yılında yüzde 29 olan oran, 2011’de yüzde 61’i buldu.

- Halkın yüzde 75’i polise, yüzde 41’i ise basına güveniyor.

- “Ülkemizde insan haklarına ne kadar saygı gösteriliyor?” sorusuna 2001 yılında “Büyük ölçüde” yanıtını verenler yüzde 4 iken bu oran 2011’de yüzde 15 çıktı. “Hiç gösterilmiyor” yanıtını verenler ise yüzde 16.

Eşcinsel komşu da istenmiyor

- Türkiye toplumunda komşu olarak en fazla istenmeyen grup, yüzde 84 ile eşcinseller. Eşcinsellerin ardından AIDS’liler (yüzde 74), nikahsız yaşayan çiftler (yüzde 68), Tanrıya inanmayanlar (yüzde 64), şeriat yanlıları (yüzde 54) geliyor. Kızları şortla gezenleri komşusu istemeyenlerin oranı ise yüzde 26. Yahudi komşu istemeyenlerin oranı yüzde 54, Hıristiyan istemeyenlerin ise yüzde 48.

- Toplumun yüzde 74’ü Türk olmaktan “son derece” gurur duyarken, “hiç duymuyorum” diyenlerin yüzde 1. Bu soruya “Türk değilim” yanıtını verenler ise yüzde 6.

Çalışan anne benimsenmiyor

- Araştırmaya katılanların yüzde 70’i dışarıda çalışan bir annenin çocuklarının zarar göreceği fikrinde.

- Erkeklerden daha iyi siyasi lider olacağını düşünenler yüzde 71.

- “Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalıdır” diyenler yüzde 62.

- Bazı kadınların kocalarından dayak yemeyi hak ettiğini düşünen kadınların oranı yüzde 27.

- “Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalıdır” diyen kadınların oranı yüzde 57.







Yüzde 81 kendisini dindar olarak tanımlıyor

- Dinin esas anlamının “Kurallara ve törenlere uymak” olduğunu düşünenler yüzde 64 iken, “İnsanlara iyilik yapmaktır” diyenler yüzde 36.

- “Din ölümden sonrasına anlam kazandırır” diye düşünenler yüzde 79, “Yaşadığımız dünyaya anlam kazandırır” diyenler ise yüzde 21.

- Ramazanda lokantaların iftara kadar kapalı olması gerektiğini düşünenlerin oranı 2007 yılında yüzde 39 iken, 2011’de bu oran yüzde 44.

- Kendisini “dindar” olarak tanımlayanların oranı yüzde 81.

- Oruç tuttuğunu söyleyenlerin oranı yüzde 87.

- Namaz kıldığını söyleyenlerin oranı yüzde 70.

- Cehenneme inananların oranı yüzde 97.

- Son kurban bayramında kurban kestiğini söyleyenlerin oranı yüzde 57.





YÜZDE 61: KADIN MAYO GİYMESİN

- Kadının plajda mayo giymesinin günah olduğunu düşünenler yüzde 61.

- “Din esas olarak öteki dünyaya anlam kazandırır” görüşüne katılanlar yüzde 79.

- Tanrıya inanmayan politikacıları göreve layık bulmayanlar yüzde 55.

- Yönetim görevlerinde dinibütün insanların bulunmasını yararlı görenler yüzde 51.

- Dine ve dini değerlere saldıran kitap ve yayınların yasaklanmasını isteyenler yüzde 63.

- Cemevlerine camiler gibi ibadethane statüsü verilmesini doğru bulanlar yüzde 58.

- “Bilim ile din çelişirse, her zaman din doğrudur” görüşüne katılanlar yüzde 77.

- Tek doğru dinin kendi dinleri olduğunu söyleyenler yüzde 79.

- Yaşlı insanların toplum üzerinde bir yük teşkil ettiğini düşünenler yüzde 32.

- Yaşlıların gereğinden fazla siyasi güce sahip olduğunu düşünenler yüzde 57.



ÇOĞUNLUK İŞ ENDİŞESİ TAŞIYOR

- Kendilerini mahallelerinde güvende hissetmeyenler yüzde 17.

- Güvenlik amacıyla silah veya bıçak taşıdığını söyleyenler yüzde 8.

- İşini kaybedip, yeni iş bulamamaktan endişe duyanlar yüzde 68.

- Telefonlarının dinlenip, e-postalarının okunmasından endişe duyanlar yüzde 52.

- Çocuklarına iyi bir eğitim sağlayamamaktan endişe duyanlar yüzde 76.

- Bazı koşullarda, adaletin sağlanması için savaşın zorunlu olduğunu düşünenler yüzde 43.

- Son bir yıl içinde, yeterli yemek bulamadığını söyleyenler yüzde 15.

- Evliliğin modası geçmiş bir kurum olduğunu düşünenler yüzde 8.



Ortalama kadın kilosu 66

Araştırmaya katılanlara boy ve kiloları da soruldu ve cevapların ortalaması çıkarıldı. Buna göre 18 yaş üstü katılımcıların verdiği cevaplara göre, Türkiye’de ortalama kadın boyu 163.5 santimetre, ortalama kadın kilosu ise 66.5. Ortalama erkek bolu 173.8, ortalama erkek kilosu ise 75.9. Tüm katılımcıların ortalama beden kitle endeksi ise 25. Bu değer ortalama 19-25 arasında normal sayılıyor. Ankete katılanların yüzde 63’ü sigara içmediğini söylüyor.

Milliyet