Petrolde Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurgulayan ve Rum yönetimine, Türkiye’nin müdahalesini önlemek için Kıbrıslı Türklerle bu konuda
uyuşmayı öneren Rolandis, Türkiye’nin uyarılarını "kabadayılık" olarak nitelemenin siyasi hata olduğunu vurgulayarak, bu yönde açıklaması olan yeni GKRY
dışişleri bakanını eleştirdi.
 
Alithia gazetesine göre Rolandis, Rum tarafında yayın yapan "SuperSport" isimli radyoya yaptığı açıklamada, Rum yönetiminin Türkiye’ye karşı çok dikkatli olması gerektiğini belirterek, "(Başbakan Recep Tayyip)
Erdoğan’ın söylediklerini dikkate almadan ilerliyorum taktiği tehlikeler içeriyor" değerlendirmesinde bulundu.
 
-"ERDOĞAN ÇOK KARARLI"-
 
"Türkiye, tehditlerini bugüne kadar maalesef hayata geçirmiş bir ülkedir" diyen Rolandis, 1974 Barış Harekatı ile KKTC’nin kuruluşu ve tanınması
sürecini hatırlattı. Rolandis, habere göre, ’Türkiye’nin şimdiki başbakanı Erdoğan çok kararlı bir kişidir, şu anda çok güçlüdür, generallerle karşı karşıya geldi, Türkiye’nin sosyal yapısını değiştireceğini söyledi ve bunu başardı.
Türkiye’nin söylediklerini basitçe kabadayılık olarak nitelememizin siyasi hata olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
 
Yunanistan’ın, çatışmadan kaçınmak için "kendi petrolleri" meselesine girmediğine işaret eden Nikos Rolandis, şu bilgileri aktardı:
 
"Hatırlatırım, Güney Kıbrıs ile Mısır arasındaki bölgenin (MEB) belirlenmesi anlaşmasına ilk ben imza atmıştım. O zaman da Yunanistan müdahale
ederek bizden, bu meseleyi kendisinin Türkiye ile arasındaki meseleden uzak tutmamızı rica etmişti. Yani meseleye Yunanistan ve Türkiye’yi karıştırmamak için
Güney Kıbrıs-Mısır arasındaki hattı 10 kilometre doğuya çekmiştik, çünkü Atina böyle bir mesele açmak istemiyordu. Bu tutanakların kopyaları bendedir. Ne olduğu
haritada da görünüyor. Yunanistan buna dikkat ederek bu meselelerin dışında kalmak istedi. Yunanistan, siyasi açıdan ahmak olduğunu söyleyebileceğimiz bir
ülke değildir. Ne olduğunu onlar da biliyor, onlar da çatışmaya giremeyeceklerini biliyorlar. E biz çatışmaya girebilir miyiz, bilmiyorum."
 
-"AMERİKA KARIŞMAZ"-
 
Türkiye’nin, aramayı yürütecek Noble Energy şirketini rahatsız edecek bir harekette bulunursa Ankara’nın Washington ile karşı karşıya gelip gelmeyeceği
yönündeki soruyu ise Rolandis, "Amerikan hükümetinin buna karışmayacağı, çünkü Noble’ın Amerikan şirketi olmadığı" şeklinde cevap verdi.
 
Nikos Rolandis, "Malta ile Libya arasında da benzer bir konu cereyan ettiği ve Kaddafi’nin savaş filosunu gönderdiği 1976’daki olayı hatırlatmak
isterim. Noble’e oranla çok daha büyük olan Caltex (California Texas Oil Company) isimli Amerikan petrol devinden söz ediyoruz...Caltex platformunu toplayıp gitti.
Petrol şirketleri çok tutucu varlıklardır. Şimdi Noble için mi Türkiye ile savaşacak?" dedi.
 
-"BİRAZ SİYASİ ZEKAMIZ OLSAYDI..."-
 
ABD’nin ne yapacağı sorulduğunda ise "İsrail’i yanına alacak" diyen Rolandis sözlerine şöyle devam etti:
 
"Bunları, dikkatli olmamız için söylüyorum, hareket etmememiz gerektiği için değil... Petrol konusu seni mahvedebilir. Dünyanın pek çok yerinde bu
görüldü. Bölgemizde, İsrail ile Lübnan arasında başka sorun başladı. Petrol için çok savaşlar yapıldı. Savaştan söz ederken de gerçek savaşı kastediyorum. Burada
Türkiye gibi büyük bir ülkeden ve Akdeniz’de bir leke olan Kıbrıs’tan bahsediyoruz... Pek çok yabancı büyükelçi ile konuştum, hukuk konusunda çok kaygılılar.
 
Yani, petrolü bizim çıkarmamız ve Kıbrıslı Türklerin hiçbir şey almamaları adalet mi? Biz kendi büyütecimizden bakarak, adalet olduğunu
düşündüğümüzü söylediğimizi zannediyoruz. Gerçekler böyle değil. Çoğu bize hak vermiyor, bunu bilmeliyiz. Biraz siyasi zekamız olsaydı, uluslararası alanda daha
iyi çalışsaydık ve doğruyu söyleseydik olgular şimdi daha iyi gelişecekti."
 
-"KIBRISLI TÜRKLER DE HAK SAHİBİ"-
 
"Başımızı eğip Ankara’nın her istediğini yapmamız mı gerek" sorusuna ise Nikos Rolandis şu cevabı verdi:
 
"Size, Kıbrıslı Türklerin de petrollerde hak sahibi olduğunu teslim eden Kıbrıs Rum partileri olduğunu hatırlatayım. Ve bunun doğru olduğuna inanıyorum.
Petrol, eğer varsa, büyük bir zenginliktir. Ve Kıbrıslı Türklerden söz ediyorum, Türkiye ile herhangi bir anlaşmaya varmamızdan değil...
 
Önerim, Türkiye’nin müdahalesini önlemek için Kıbrıslı Türklerle uyuşmamızdı. Çünkü bu mesele halledilmezse gelecekte hayatımız Türkiye ile hiç de
kolay olmayacak. Yunanistan’ın şu anda Türkiye ile kriz yaratmak istemeyeceğinden eminim. Yunanistan’ın büyük olanaksızlıkları ile, bu kadar büyük ekonomik
sorunlarınız varken köşeye sıkışıp kalırsınız, bize yardım etmek için ne yapabileceğini zannediyorsunuz?
 
Türkiye, bizi münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde doğalgaz aramaları konusunda geri adım atmaya zorlarsa egemenlik haklarımızla ilgili sorunlarla
karşı karşıya kalacağız. İşler ters giderse; Türkiye gelir ve Noble’ın önünü keser ve toparlanıp gitmeye zorlarsa, o zaman egemenliğimiz ne olacak? Önceden,
çok daha dikkatli düşünebilseydik egemenliğimizi tehlikeye sokmazdık. Türkiye öngörülemez ülkedir, bunu daha önce gösterdi. Türkiye bizi zorlar ve biz de
Noble’ı geri çekersek o zaman egemenliğimizi de çekmiş olacağız ve onu (egemenliği) hiçbir yerde bulamayacağız."
 
Bu arada, Rum basını, Rum yönetiminin sözde "Münhasır Ekonomik Bölgesi" içerisinde daha önce 1 Ekim’de başlayacağı duyurulan doğalgaz sondaj
çalışmalarını, 21 Eylül’e çektiğini duyurdu.