Soyuçok açıklamasında; "Türkiye'de üniversiteler süratle bu iç çatışmadan ve içe kapanmadan çıkarılarak Türkiye'nin her bakımdan yeniden inşasına katkıda bulunacak ve Türkiye'yi bölgeye ve küreye bilimsel ve entelektüel birikimi ile taşıyacak bir kurumlar haline dönüştürülmelidir" Üniversitelerin değişmesi gerektiğine,"Soğuk savaş döneminin ideolojik ve içe kapanmacı özelliklerine uygun olarak yapılanan ve uzun zaman toplumdan ve kendi medeniyet havzasından uzakta sentetik bir modernleşme anlayışı içerisinde, küçük bir kenar ülke üniversitesi anlayışı ile kimlik kazanan üniversiteler Türkiye'yi hak ettiği geleceğe taşıyamaz" 
Üniversitelerin yeni bir döneme adım attığı bu dönemde, Türkiye'nin köklü bir üniversite reformuna ihtiyaç duyduğu açıkça görülmektedir."Geçtiğimiz yirmi yılda ilk adımda Doğu Avrupa, Ortadoğu, Türk Dünyası, Rusya ve Afrika gibi bölgesel bir cazibe merkezi haline gelerek, küresel ölçekte gelişme yoluna girmesi beklenen üniversitelerin tam tersine içeri gömülerek ideolojik bir çatışmanın zemini haline getirilmesi üzüntü vericidir. Yeni bir döneme adım atarken bilim ve üniversite bağlamında iktidarın hedefsizliği ve kayıtsızlığı kaygı vericidir. YÖK teki kadro değişimi ile üniversite sorununu çözdüğünü düşünen ve bu konuda sağır ve duyarsızlığı adeta bir teamül haline getiren iktidar Türkiye'ye iyilik yapmamaktadır. Türkiye'nin her iline bir üniversite kurmakla övünen iktidar temsilcilerinin bu üniversitelerin hangi yokluklarla karşı karşıya kaldıklarından habersizliği dikkate değerdir" 
Hükümetin Üniversite çalışanlarının özlük haklarına ve düşük ücretlerine gösterdiği duyarsızlık, üniversite öğrencilerinin sorunlarına gösterdiği ilgisizlik yeni bir eğitim öğretim döneminin başında gözlerden kaçmamaktadır. 
Türkiye'de süratle YÖK ün yapısı değiştirilmeli, üniversitelerde rektör seçimleri kaldırılmalı, akademik ve idari özgürlük gerçek anlamda hayatiyet kazanmalıdır. Yeni yüzyılda dinamik ve genç Türkiye daha iyi bir üniversiteyi kesinlikle hak etmektedir" dedi.