TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırımlar için bir çekim merkezi haline geldiğini belirterek, ''Ülkemize giren doğrudan yabancı sermaye 2002'de 1 milyar 82 milyon dolar iken bu rakam 2009 yılında 7 milyar 860 milyon dolara yükselmiştir'' dedi.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ev sahipliğinde Novotel'de düzenlenen ''Karadeniz İş Forumu''nun açılış töreninde konuşan Şahin, ''Foruma katılmak için yurt içinden ve dışından gelen konuklara Karadeniz'in incisi ve ülkenin gözde şehirlerinden Trabzon'a 'hoş geldiniz' diyorum'' diye konuştu.

Organizasyonu gerçekleştiren TUSKON ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'nı tebrik ve takdir ettiğini söyleyen Şahin, şöyle devam etti:

''Bunun iki nedeni var, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) üyesi ülkelerin iş adamlarını ve parlamenterlerini aynı çatı altında bir araya getirdikleri için, ikincisi ise bu toplantı için, bu forum için, köklü tarihi geçmişi ve zengin kültürel birikimiyle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Trabzon'u seçtikleri için emeği geçenleri kutluyorum. Çünkü Trabzon, 1884'den beri, yani 126 yıldır ticaret ve sanayi odasına sahip olan bir ilimizdir. Trabzon'un önemli bir limanı ve canlı bir ekonomisi bulunmaktadır. Ayrıca Trabzon, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alması dolayısıyla köklü bir ticaret geleneğine sahiptir. Ve Trabzon, bugün Karadeniz Bölgesi'nin en önemli ticaret merkezidir.''

Toplantının, Karadeniz havzasının lokomotif illerinden biri durumundaki Trabzon'da yapılmasından ayrıca mutluluk duyduğunu anlatan Şahin, ''İnanıyorum ki, Karadeniz havzasında yer alan ülkelerin girişimcilerini buluşturan bu toplantı, Karadeniz havzasının, dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biri olma yolundaki çabalarına katkı sağlayacaktır'' dedi.

-KARADENİZ HAVZASININ ÖNEMİ-

TBMM Başkanı Şahin, Karadeniz havzasının iki kıtanın birleşme noktasında, stratejik konumuyla önemli bir bölge olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

''20 milyon kilometrekarelik alanı ve 330 milyon civarında nüfusuyla KEİ ülkelerini bünyesinde barındıran Karadeniz Bölgesi, geniş ekonomik imkanlar sunmaktadır. Bölgenin stratejik ulaştırma ve ticaret yolları ile enerji koridorları üzerindeki konumu, geniş ekonomik potansiyeli ve doğal kaynakları sebebiyle uluslararası toplumun bölgeye yönelik ilgisi giderek artmaktadır. Uluslararası toplumun önde gelen ülkeleri ve örgütleri bu bölgeye yönelik politikalar geliştirmekte, bölge ülkeleri ile işbirliğini geliştirmenin yollarını aramaktadırlar. Tam bu noktada, uluslararası toplumun bölgemize ilgisinden etkin bir şekilde yararlanmamız ve işbirliği imkanları üzerinde yoğunlaşmamız önem arz etmektedir. Zira, bu husus, bölgemizin sahip olduğu potansiyelin tam anlamıyla ortaya çıkarılabilmesi için zorunluluk teşkil etmektedir. Türkiye'mizde ve Karadeniz'de refah ve istikrarın sağlanmasında, bölgesel ekonomik işbirliğinin önemli katkısı olacağını düşünüyor ve böyle bir işbirliği için en uygun forumun KEİ olduğuna inanıyoruz.''

-''KEİ, BÖLGENİN EN KAPSAYICI VE TAM TEŞEKKÜLLÜ TEK EKONOMİK KURULUŞU''-

Şahin, bu nedenlerle Türkiye'nin kurucu üyelerinden biri olduğu KEİ'yi desteklemesi ve bölge ülkeleriyle KEİ çerçevesindeki işbirliğini geliştirmeye özel önem vermesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''KEİ, bugün bölgenin en kapsayıcı ve tam teşekküllü tek ekonomik kuruluşu konumundadır. Uluslararası toplum tarafından da bölgede işbirliğinin temel platformu olarak görülmektedir. Son yıllarda faaliyet sahasını genişletme çabası içindedir. Ekonomik işbirliğinden başlayarak, çevre korumaya, bilim ve teknolojiye, kurumsal yenilenmeye, iyi yönetişim ve yumuşak güvenlik önlemleri gibi yeni alanlara açılmaktadır. Zaman içinde geniş işbirliği alanlarında somut sonuçlar da alınmaya başlanmıştır. Özellikle imzalanan 'Karadeniz Çevre Otoyolu' ve 'Deniz Otoyolları'na ilişkin mutabakat muhtıraları, KEİ ülkeleri arasındaki ticaret ve yatırımın gelişmesine yapacakları katkılar bakımından önem arz etmektedir.

Ayrıca KEİ üyesi ülkelerin işadamları ve profesyonel sürücüleri için vize işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik iki anlaşma, 23 Ekim 2008 tarihinde KEİ Dönem Başkanı Arnavutluk'un ev sahipliğinde Tiran'da düzenlenen 19. KEİ Dışişleri Bakanları Konseyi sırasında imzalanmıştır. Söz konusu anlaşmaların yürürlüğe girmesinin, Karadeniz Bölgesi'ndeki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi bakımından olumlu katkılar sağlayacağına inanıyoruz.''

-KARADENİZ KALKINMA VE TİCARET BANKASI-

Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası'na da değinen Şahin, şöyle konuştu:

''Bu banka, bölge halkının ekonomik kalkınmasına ciddi katkı sağlamaktadır. Bu kuruluş, bölgesel projeleri geliştirmek ve finansman sağlamak, üye ülkelerdeki kamu ve özel sektör projeleri ile ticari faaliyetlere destek vermek gibi önemli bankacılık hizmetlerini sunmaktadır. Geçtiğimiz yıl 10. faaliyet yılını geride bırakan banka, kuruluşundan 2009 yılı sonuna kadar olan süre zarfında üye ülkelere 2 milyar doların üzerinde finansman sağlamıştır. Bankanın sağladığı imkanlardan ülkemiz özel sektörü de yararlanmaktadır.

Öte yandan, 2006-2010 yıllarında Karadeniz'i öncelikli bölgeler arasına alan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), KEİ Sekretaryası, Türkiye ve Yunanistan ile birlikte 2007 yılında Karadeniz Ticaret ve Yatırımı Teşvik Programı'nı başlatmıştır. Bu program çerçevesinde, Karadeniz ülkeleri arasındaki ticaretin ve yatırımın arttırılması hedeflenmektedir. Türkiye, söz konusu programa 500 bin Avro katkıda bulunmuştur. Program kapsamında, KEİ ülkelerinin odaklanmalarında fayda görülen ekonomik sektörler tespit edilmiştir. Buna göre, tarımsal gıda hizmetleri, bilişim hizmetleri, turizm, inşaat malzemeleri, makineler, iş hizmetleri, taşımacılık ve lojistik sektörleri öne çıkmıştır.

KEİ ülkeleri arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesini amaçlayan söz konusu program kapsamında, tespit edilen sektörlerde faaliyet gösteren şirket, işadamı ve kuruluşları bir araya getirmek maksadıyla Ortaklık Forumları düzenlenmektedir. Söz konusu forumlara, işadamlarımızın aktif bir şekilde katılmaları ve işbirliği olanakları üzerinde durmalarının önemli olduğu kanaatindeyim.''

TBMM Başkanı Şahin, üye ülkeler arasında KEİ çerçevesindeki işbirliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların başarılı olabilmesi için Türk işadamlarının bu çabalara aktif bir şekilde destek vermesi ve somut proje önerileri geliştirerek katkıda bulunması gerektiğini belirterek, ''Bu nedenle, bölge ülkeleri arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve ticaretin artırılması amacıyla düzenlenen bu forumun, bölgemize yeni bir sinerji getirmesini, gelecekte yapıcı ve güçlü işbirliği imkanlarının ortaya çıkmasına vesile olmasını ümit ediyorum'' diye konuştu.

Bu çalışmalara işadamlarının kendi aralarında ve oluşturdukları meslek örgütleri aracılığıyla verdikleri katkının önemli olduğunu vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

''Parlamentoların, hükümetlerin yanı sıra işadamlarının yaptığı karşılıklı yatırımların ülkelerimiz arasındaki ilişkileri güçlendiren ve pekiştiren bir işlevi olduğu muhakkaktır. Türk girişimcileri dünyanın dört bir yanında yürüttükleri ticari faaliyetlerle tüm dünya ülkeleriyle çok güçlü köprüler kurmaktadır.

Ticari alanda geliştirilen ilişkiler, siyasi ve toplumsal konularda çok önemli işbirliklerini beraberinde getirmektedir. Bugün Avrupa'nın 6., dünyanın 16. ekonomisi durumunda olan Türkiye'nin girişimcileri dünyanın 81 ülkesinde toplam 161 milyar dolar değerinde müteahhitlik projeleri üstlenmektedir. Bu başarılı tabloda ülkemizin seçkin işadamları örgütlerinden olan ve bu formun düzenlenmesinde önemli katkı sağlayan TUSKON üyesi değerli işadamlarımızın payı büyüktür.''

-TÜRKİYE YABANCI YATIRIMCILAR İÇİN ÇEKİM MERKEZİ-

Şahin, Anadolu'nun dinamizmi ile iş adamlarının girişimcilik ruhunu bir araya getiren TUSKON'un Asya'dan Avrupa'ya, Pasifik'ten Afrika'ya geniş bir bölgede yaptığı yatırımları ve çalışmaları takdirle izlediklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

''Aynı zamanda küresel ekonomik krizin etkilerini en kısa sürede atlatan ülkelerin başında gelen Türkiye, doğrudan yabancı yatırımlar için de bir çekim merkezi haline gelmiştir. Ülkemize giren doğrudan yabancı sermaye 2002'de 1 milyar 82 milyon dolar iken bu rakam 2009 yılında 7 milyar 860 milyon dolara yükselmiştir. Ülkelerimizin işadamlarının kendi aralarında oluşturacakları ilişkilerle başarılarının daha da artacağına, Türkiye ve Karadeniz havzasında yer alan ülkelerin güçlü ve müreffeh bir geleceği beraberce inşa edeceklerine yürekten inanıyorum. Karşılaşacağınız her türlü sorunda parlamentolar olarak yanınızda olacağımızı bilmenizi isterim.

Özellikle ülkelerin mevzuatlarında yaşanan uyum sorunlarının giderilebilmesi için parlamentolarımızın sizlerden gelecek talepler doğrultusunda çözümler üretmeye çalışacakları muhakkaktır. Ortak hedefimiz, başta ekonomi olmak üzere tüm alanlardaki işbirliğinin geliştirilerek Karadeniz'in refah, istikrar ve barışla anılan bir bölgeye dönüşmesidir. Ülkelerimizin sahip olduğu çok yönlü potansiyelleri ortak çıkarlarımız doğrultusunda bir araya getirebilirsek, dünyanın geleceğine damgasını vuran güçlü birlikteliği sağlayabiliriz.''

-''AMACIMIZ KARADENİZ'İ DOSTLUK DENİZİNE DÖNÜŞTÜRMEK''-

TBMM Başkanı Şahin, ülkeler arasındaki işbirliğinin de önemine işaret ederek, ''Ülkelerimizin ve toplumlarımızın yararına olan bu işbirliği çabalarının aynı zamanda ortak geçmişimizin de bir gereği olduğu kanaatindeyim. Amacımız ülkelerimiz arasında kurulan anlayış birliği ve dayanışmayla Karadeniz'i bir dostluk denizine dönüştürmektir'' dedi.

Forumun düzenlenmesinde emeği geçen Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın çalışmalarına de değinen Şahin, ''Meclisimizin 2006 yılında çıkarmış olduğu 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun'un ardından Bakanlar Kurulu kararıyla 2009 yılında kurulan bu önemli ajans, hazırladığı projelerle bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi için gayret göstermektedir. Karadeniz havzasındaki ülkelerin işadamlarını bir araya getiren bu forumun, ekonomik faydanın çok ötesinde hayırlı amaçlara hizmet edeceğine ve dünya barışına büyük katkı sağlayacağına inanıyorum'' şeklinde konuştu.

A.A.