Microsoft Türkiye olarak her iki proje için de bir yıla yakın zamandır çok ciddi bir çalışma içinde olduklarını ve Microsoft ailesine yurt içinden ve yurt dışından yeni katılan yeni yöneticilerin de içinde yer aldıkları bu projeler için 1 milyon dolarlık bir bütçe ayırdıklarını belirtti.
 
Türkiye'nin GSMH büyüklüğü itibariyle dünyanın 16. büyük ekonomisi olmasına rağmen bilgi teknolojileri(BT) yatırımları itibariyle daha gerilerde olduğunu ve Microsoft içinde BT yatırımlarında 26. sırada olduğunu belirten Özmen, "Türkiye BT yatırımlarına hız vermeli. Örneğin Brezilya ile Rusya BT yatırımlarında GSMH büyüklüklerine orantılı bir büyüklüğe ve yere sahip olmasına ve GSMH olarak bir kat büyük olmalarına karşın, Türkiye'ye göre bu ülkeler altı kat daha fazla BT yatırımı yapmış durumdalar. Türkiye bu uçurumu kapatmalı. Biz de Microsoft olarak Türkiye'nin BT yatırımlarındaki bu eksikliğini tamamlamayı kendimize misyon edindik" dedi. Özmen, "Gelecek için bir sıra vermek istemem ama Türkiye önümüzdeki dönemde BT yatırımları anlamında en azından 16.sıraya yükselmeli. Doğal olan da bu. Yani 10 sıra atlamak durumundayız" değerlendirmesini yaptı.
 
-EN YÜKSEK BÜYÜME ORTA ÖLÇEKLİLERDE-
 
Microsoft'un 2011 mali yıl performansını değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenleyen Genel Müdür Tamer Özmen, bu sürede Microsoft'a üst düzeyde önemli katılımlar olduğunu belirterek yeni yöneticileri de tanıttı. Özmen, Microsoft'un geçen bir yılda yüzde 22 büyüme gösterdiğini, en yüksek büyümenin ise yüzde 39 ile orta ölçekli işletmelerde olduğunu söyledi. Microsoft'un kamu sektöründeki büyümesinin yüzde 19 olduğunu, danışmanlık hizmetlerindeki büyümenin de yüzde 16 olarak gerçekleştiğini belirten Özmen, bu alanda Akbank ile önemli bir projeye imza attıklarını söyledi. 2011 mali yılı sonuçlarını değerlendiren Özmen, Microsoft Türkiye’nin her bakımdan başarılı bir yılı geride bıraktığını ifade ederek, “2011 mali yılı Microsoft Türkiye için olumlu sonuçların elde edildiği bir yıl oldu” dedi. 11 bin iş ortağından oluşan ekosistemi ile Türkiye ekonomisine 1993 yılından beri katkıda bulunduklarını ve Microsoft Türkiye’nin sağlıklı ve sürdürülebilir gelişmesinin devam ettiğini belirten Özmen, “Güçlenen ülke ekonomimiz ve istikrar beraberinde ülkemizde bilişim alanındaki yatırımların artışını getirdi. Orta ölçekli şirketlerin farkındalığının artması ve bilişim yatırımlarına başlaması çok önemli bir gelişme. Brezilya ve Rusya gibi ülkelerle rekabet edebilmemiz için bu çok önemli bir başlangıç" diye konuştu. Özmen, "Bizim hedefimiz yeni projelerimizle, sadece rakamları değil pazarı da büyütücü yeni yatırımlarımızla sesimizi daha çok duyurarak Microsoft'un Türkiye'ye daha fazla yatırım yapmasını da sağlamaya çalışıyoruz" dedi.
 
-KOBİ'LER BİLGİ HESABINA GEÇMEK DURUMUNDA"-
 
Microsoft Türkiye olarak orta ölçekli şirketlere yurtiçinde ve yurtdışında rekabet güçlerini arttıran yeni ürün ve hizmetler ile destek verdiklerine dikkat çeken Tamer Özmen, şöyle devam etti:
 
“Türkiye ekonomisinin güçlenmesi ve artan istikrar ortamı ile birlikte, orta ölçekli şirketlerimiz de kurumsallaşma çalışmalarını artırarak ve rekabette öne çıkmak için bilişimin gücünden yararlanmaya başladılar. Geçen mali yılda en büyük büyümenin orta ölçekli şirketler tarafında ve sunucu segmentinde gerçekleşmiş olması bunun en güzel kanıtı. Gerçekleştirdiğimiz geniş kapsamlı danışmanlık hizmeti çalışmalarının sonucunda Türkiye’deki işletmeler bilişimin gücü ile dünya pazarlarında rekabet edebileceklerinin farkına varıyorlar. Bu konuda onlara daha fazla başarı kazanmalarını sağlayacak projeler üreterek ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam etmeyi hedefliyoruz.”
 
KOBİ'lerin yeni dönemde BT yatırımlarını arttırmaları sürecini bir sosyal sorumluluk olarak gördüklerini ve bu alanda eğitimin önemine inandıklarını söyleyen Özmen, "KOBİ'lerin rekabet gücünü artırırken, üretim kalitelerini de yükseltmeleri tümüyle BT yatırımlarına bağlı. 10 büyük ekonomi olma hedefinde önemli rolleri olan KOBİ sektörünün artık koşması değil, uçması gerekiyor. Ayrıca KOBİ'lerin bakkal hesabından bilgi hesabına geçmesi gerekiyor. KOBİ'lerin bu noktaya gelmesi halinde bundan hem ekosistem hem de tüm ekonomi kazançlı çıkacaktır" dedi.
 
-"BT YATIRIMLARINDA ALGI DEĞİŞİYOR"-
 
Türkiye'de genelde bilişimdeki yatırımların PC yatırımı şeklinde olduğunu, ancak son dönemde sunucu ve yazılım alanındaki yatırımların öne çıktığını ifade den Özmen, "Sunucu ve yazılımda geçen yıl yüzde 29'luk büyüme oldu. Bu Türkiye için rekor bir büyüme. Bu durum bilişim teknolojisi algısının Türkiye'de değiştiğinin en önemli göstergelerinden biri. Türkiye'nin BT yatırımlarının gerekliliği anlamında farklı bir yere gelmekte olduğunu gösteriyor" dedi.
 
BT yatırımları olarak bakıldığında Türkiye'nin dünya ekonomisi içindeki yerine uygun bir gelişme olması gerektiğinin altını çizen Özmen şu bilgileri verdi:
 
“Türkiye GSMH büyüklüğünde dünyanın 16. büyük ekonomisi olmasına karşın Microsoft içinde 26. sırada bulunuyor. Sunucu tarafında ve teknoloji yatırımlarında Türkiye hala çok gerilerde. Cumhuriyetin 100'üncü yılında Türkiye'nin 10. büyük ekonomi olma hedefinde BT yatırımlarının önemli bir rolü olacak" diye konuştu. Kanada'nın GSMH büyüklüğünün 1.3 trilyon dolar, Türkiye'nin de 960 milyar dolar olmasına karşın Kanada'nın BT yatırımlarının Türkiye'nin dört katı olduğunu hatırlatan Özmen,"PC başına düşen sunucu sayısı Kanada'da 18 iken, bizde 40 PC'ye bir sunucu düşüyor" diye konuştu.
 
-BİLGİSAYAR BAŞINA DÜŞEN YAZILIM YATIRIMI-
 
Üretim sektörlerindeki durumu görmek açısından Türkiye'nin Microsoft içinde aynı bölgede yer aldığı Güney Afrika'yı kıyaslayan Özmen, "Otomotivde bilgisayar başına düşen yazılımı yatırımı 2 bin 492 dolar iken Türkiye'de bu rakam 473 dolar. Tekstilde bu rakam Güney Afrika'da 740 dolar, bizde 465 dolar. Tarımda da durum aynı. Tarımda bilgisayar başına düşen yazılımı yatırımı Güney Afrika'da 850, Türkiye'de 353 dolar" dedi.
 
Microsoft'un 2010-2104 stratejisini aktaran Özmen orta ölçekli şirketler tarafında rekabet avantajı sağlayarak Türkiye ekonomisini güçlendirmek, kurumsal tarafta kurumlarda karlılığı ve verimliliği artırmak, girişimci tarafında girişimci ekonomisi kurup yeni bir sektör yaratmak, tüketici tarafında da hayatı kolaylaştırarak potansiyeli artırmak ve kolaylaştırmak, sosyal sorumluluk alanında da sosyal kalkınmaya katkıda bulunup gelişimde pay sahibi olmak şeklinde özetledi.