İstanbul'a çalışmak için gelen Bangladeşli bir aile tarafından Ağustos 2007'de kaçırıldıktan sonra Türkiye'nin Dakka Büyükelçisi Şakir Torunlar'ın takibi sonucu kurtarılan 4 yaşındaki Tuğba Aksu, biri kadın dört Bangledeşli polis eşliğindeTürkiye'ye getirildi. 16 aydır yavrusundan uzak kalan anne Gülten Aksu, kızını karşısında görünce kısa süreli baygınlık geçirdi. Bu sabah Yeni Delhi'den İstanbul'a Türk Hava Yolları'nın tarifeli uçağıyla getirilen Tuğba Aksu'yu uçaktan Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne ait psikologlar tarafından alındı. Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş, babası Halil Aksu, annesi Gülten ve kardeşleri tarafından da karşıladı. VIP Salonu'na girişte çocuğunu görünce fenalık geçirerek bayılan Gülten Aksu'ya havalimanı sağlık görevlileri tarafından müdahale edildi. Bir süre VIP Salonu'nda kalan aile çocuklarıyla hasret giderdi. Ancak, Tuğba anne ve babasını tanıyamadığı için Bangladeşli polislerin kucağından inmedi ve annesine verilmek istenince de ağladı. Pasaport işlemlerinin yapılmasının ardından havalimanından ayrılırken baba Halil Aksu, çocuğuna tekrar kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Türk devletine ve Bangladeş polisine teşekkür eden Aksu, "Çocuğu vermek için her hangi bir belge imzalamadım. Bundan sonra çocuğumu gözümün önünden ayırmayacağım" dedi.

" İNŞALLAH HERŞEY DAHA GÜZEL OLACAK "

Anne Gülten Aksu ise, çocuğunun kendini tanımadığını ve Türkçe konuşamadığını belirterek, "İnşallah bundan sonra her şey daha güzel olacak" diye konuştu. Vali Yardımcısı Mustafa Altuntaş ise, Tuğba'nın Türkiye'ye getirilmesi için çaba gösteren Dakka Büyükelçisi, Türk Hava Yolları ve polise teşekkür ederek, "İki bayan iki erkek Bangladeş polisi tarafından bize teslim edildi. Vatanımıza milletimize hayırlı olsun. Bundan sonra özellikle geçiş döneminde bir psikolog aileyi düzenli olarak ziyaret edecek" diye konuştu.Minik Tuğba, daha sonra işlemlerin yapılabilmesi ve psikolojik destek amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Üsküdar Çocuk Şubesi'ne götürüldü. Bangladeşli Abdulselam ile eşi Fatima, tanıştıkları Türk aileyi, "Bizim çocuğumuz olmuyor. Bir rüya gördük, eğer sizin kızınızı Hacca veya Umre'ye götürürsek çocuğumuz olacak" diye kandırmış ve Türk aile de kızlarını Bangladeşli aileye vermişti. Çocuk daha sonra sahte evraklarla Bangladeş'e kaçırılmıştı.