Danıştay"ın türbana izin veren ÖSYM Kılavuzu"nun yürütmesini durdurması, dört sonuca yol açacak: a) Konu laiklikse her dernek dava açabilir. b) Türban yasağı bütün sınavlara yayılabilir. c) Üniversitede türban yasağı başlayabilir. d) Bireysel başvuruyla türban yasağı bütünüyle kalkabilir.

Danıştay 8. Daire"nin, ALES sınavına türbanla girilmesine olanak sağlayan ÖSYM Kılavuzu"nun yürütmesinin durdurulması kararında yer alan ifadeler, türbanla ilgili yaşanabilecek tartışma ve gelişmelere de işaret ediyor. Danıştay 8. Daire"nin, Anayasa Mahkemesi"nin türbanın kamusal alanda takılmasının devrim kanunlarına ve laiklik ilkesine aykırı olduğuna yönelik kararlarına atıf yaptığı kararından çıkan sonuçlar şöyle:

KONU LAİKLİKSE BAŞVURABİLİR: Karara konu davayı sınava giren adaylardan biri değil, Eğitim-İş Sendikası açtı. YÖK ve ÖSYM, Eğitim-İş"in olayın tarafı olmadığını belirterek, davanın reddini istedi. Kararda, bu konuda, “Kamu yararını ilgilendiren davalarda, ne menfaat ihlali ne de hak ihlali koşulları aranmaz. Anayasa Mahkemesi de sadece kişisel hakkı ihlal edilmiş olanların dava açabilmesine olanak sağlayan düzenlemenin hak arama özgürlüğünü kısıtladığını belirtmiştir.
Anayasada yer alan cumhuriyetin nitelikleri ile temel insan haklarını ihlal edip etmediği ve yargı kararlarının uygulanmaması veya geçersiz kılınması gibi hukuk devleti ilkesini zedeleyen bir durum söz konusu olup olmadığına bakılarak menfaat ilgisi olaya özgü değerlendirilebilir. Tüzüğünde, cumhuriyetin bağımsızlığını, laik düzenini korumak maddesi bulunan sendika, laiklik ilkesini zedelediğini düşündüğü idari işlemle ilgili dava açabir” denildi.

Bu yoruma göre, laiklik ve benzeri ilkelere aykırılık konusunda tüzüğü ile bağlantı kuran tüm sivil toplum kuruluşları, bu tip davalar açabilecek.

TÜRBAN YASAĞI BÜTÜN SINAVLARDA GEÇERLİ: Kararda yapılan yorumlar, türban yasağının sadece ALES"te değil, bütün sınavlarda geçerli olacağını, aksi yönde yapılan her uygulamanın yargıdan döneceğini ortaya koydu. Kararda, “Sınavlardaki kılık ve kıyafete ilişkin uygulamalar yargısal kararlarla da istikrar kazanmış ve dava konusu kılavuzda yer alan düzenlemeye kadar da uygulamaya devam edilmiştir. Bir başka anlatımla uygulama fiilen ve hukuken istikrar kazanmıştır.
Kaldı ki mevzuatımızda aksine bir yasal düzenleme de yapılmamış olduğundan verilen kararlarda yapılan hukuki değerlendirmeler bugün için de geçerliğini sürdürmektedir” denildi. Bu yoruma göre, sınavlara ancak bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapılması ve bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi"nden dönmemesi halinde türbanla girilebilecek.

ÜNİVERSİTELERE TÜRBANLA GİRİLMESİ YENİDEN YASAKLANABİLİR: Kararda yapılan yorumlar, türbana üniversite kapılarını açan YÖK genelgesiyle ilgili bir dava açılması halinde, türbanlı öğrenciler için yeniden yasak döneminin başlama riskinin bulunduğunu da ortaya koydu.
Kararda, AİHM"nin türbanlı öğrenci Leyla Şahin"in üniversiteye alınmamasını doğru bulan kararının yanı sıra, Anayasa Mahkemesi"nin türbanla ilgili 1989, 1991, 2008 tarihli kararları özetlendi.

BİREYSEL BAŞVURU, HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR: Hükümet, bir süre önce Anayasa Mahkemesi"ne bireysel başvuruları (Eylül 2012) düzenleyen tasarıyı TBMM"ye sevk etmişti. Buna göre, türbanlı öğrenciler bireysel başvuru yolunu kullanabilecek. Anayasa Mahkemesi Danıştay kararını iptal edebilir, türbanla ilgili tarihi içtihatlarının aksi yönünde bir içtihat oluşturabilir. Bu durumda, üniversitelerde ve sınavlardaki türban yasağı bütünüyle kalkacak. Kamuda türbanlıların çalışması konusunda da böylece önemli bir eşik aşılmış olacak.

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU/Milliyet