AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, “Bizim başörtüsü, türbanla ilgili tek bir gündem maddemiz var; o da yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin sıkıntılarının giderilmesidir. Yükseköğretim dışında kamuda böyle bir sıkıntı yok. Böyle bir şey gündeme gelmeyecek” dedi.
Görüşmeye AKP kanadından Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek başkanlık ediyor. Çiçek'in yanında AKP'nin hukukçu milletvekilleri de var.
Parlamento muhabirleriyle sohbet toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Canikli, türbanının yükseköğretimde serbest olması konusunda yapılacak Anayasa değişikliği için MHP yöneticileriyle bugün Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında bir araya geleceklerini belirterek, sorunun bir an önce çözülmesini istediklerini kaydetti.

“Bizim başörtüsü ya da türbanla ilgili tek bir gündemimiz var; o da yükseköğretim kurumlarındaki örencilerimizin bu sıkıntılarının giderilmesidir” diyen Canikli, “Kamuda olmasına karşı mısınız?” sorusuna, “Kesinlikle gündemimizde öyle bir şey yok. Hiçbir şekilde de gündeme gelmedi” karşılığını verdi. Canikli, “Yükseköğretim dışında hiçbir şekilde kamunun diğer alanlarında bununla ilgili problem yok. Hiç olmadı, gündeme de gelmedi. Böyle bir tartışma da olmadı, olmayacak da... Böyle bir şey gündeme gelmeyecek” diye konuştu.

Reel politika yaptıklarını, sorunu çözmeye çalıştıklarını ifade eden Canikli, “türbanın sadece yükseköğretimle sınırlı kalmayacağından, daha ileri noktalara gideceğinden kaygı duyan herkesin bu kaygısını gidermeye hazır olduklarını”, bunu giderecek her türlü düzenlemeye açık olduklarını söyledi.

Canikli, “kırmadan, dökmeden, mümkün olduğunca yanlış anlamaları ortadan kaldıracak” şekilde sorunu çözmeye çalıştıklarını anlattı.

MHP İLE MUTABAKATA VARDIK

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, türbanının yükseköğretimde serbest bırakılması konusundaki Anayasada yapılacak değişiklik için MHP ile vardıkları mutabakatta sorun olmadığını, ancak sorunu çözecek, yanlış anlamalara müsait olmayacak açık ve net ifadeleri bulmaya çalıştıklarını söyledi.

Parlamento muhabirleriyle sohbet eden Canikli, başörtüsü ve türbanla ilgili tek gündem maddelerinin yükseköğretim kurumlarında öğrencilerin sıkıntılarının giderilmesi olduğunu belirtti.

Canikli ile gazeteciler arasındaki soru ve yanıtlar şöyle:

Soru:Kamuda kesin karşı mısınız?

Canikli: Kesinlikle gündemimizde öyle bir şey yok. Hiçbir şekilde de gündeme gelmedi?

Soru:Bugün yok ama karşı mısınız?

Canikli: Olayları hangi sıfatla konuştuğunuz önemli...Bizim şu anda gündemimizde kesinlikle yükseköğretim dışında, hiçbir şekilde kamunun diğer alanlarında bununla ilgili problem yok. Hiç olmadı, gündeme de gelmedi. Böyle bir tartışma da hiçbir zaman olmadı ve olmayacak da...Bunu net olarak ifade edebilirim; böyle bir şey gündeme gelmeyecek.

Soru:Bugün kamuda çalışan bazı bayanlar türbanlı...

Canikli: Bilmiyorum bundan bizim haberimiz yok. Suç olan bir fiil işleniyorsa kovuşturma yapacak olanlar bellidir.

Soru:Meclisin halkla ilişkiler binasında var.

Canikli:Böyle bir şey varsa, Meclis Başkanlığının yapması gerekir. Başörtülü olarak mı çalışıyor, bilmiyorum.

Soru:Türbanlı, başörtülü değil.

Canikli: Onlarla bizim hiçbir alakamız yok. Herhangi bir suç olacak fiil söz konusuysa onun prosedürü bellidir. Bizim gündememizde hiç olmadı, olmayacak da...


“KIRMADAN, DÖKMEDEN...”


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Grup Başkanvekili Süha Okay'ın “Biz bunun daha ileri noktalara gideceğini, yükseköğretimle sınırlı kalmayacağına inanıyor ve düşünüyoruz, böyle bir kaygımız var” dediğini belirten Canikli, “Hassasiyet ya da kaygı eğer oradan kaynaklanıyorsa, bunu giderecek düzenlemeler açığız” dedi.

Reel politika yaptıklarını, sorunu çözmeye çalıştıklarına işaret eden Canikli, şöyle konuştu:

“Bu sorun ortadadır, ciddi bir sorundur. Türkiye'yi yöneten bütün siyasi iktidarlara da bu yansır, yansımaması mümkün değil. Biz kırmadan dökmeden, yanlış anlamaları mümkün olduğu kadar ortadan kaldırmak suretiyle sorunu çözmeye çalışıyoruz. O nedenle onları anlayışla karşılıyoruz. Böyle bir kaygı, hassasiyet varsa...Gelin bu kaygıları giderecek mekanizmaları birlikte oluşturalım. Ama hassasiyeti gerekçe göstererek temel sorunu ortadan kaldıracak çalışmaları engellemek de doğru değil. O kapımız her zaman açık. CHP de dahil olmak üzere hassasiyet kimde varsa, bunu ortadan kaldıracak her türlü çalışmayı yapmaya hazırız. Yeterki gelsinler, 'bizim esas kaygımız şu' desinler...O konuda kimin kaygısı varsa görüşmeye hazırız, bunu ortadan kaldıracak düzenlemelere imza atmaya hazırız.”


“MUTABAKAT KESİN...”


Canikli, “MHP'ye getireceğiniz teklifte ne var?” sorusuna karşılık, şunları söyledi:

“Bir kere mutabakat kesin...MHP ile mutabakata vardık. Bu konuda herhangi bir problem yok. Tek hassasiyet ve kaygımız, hiçbir şekilde yanlış anlaşılmayacak, sorunumuz şu, tanımı...Yükseköğretimdeki sorun, başka bir sorun yok. Sorun bu...Sorunu çözecek ama yanlış anlamalara, başka anlamlara ve genişlemeye veya daraltmaya çekecek yorumlara müsait olmayacak, çok açık net ifade bulmaktır. Var ifadeler de..Mükemmelini, sıfır hatayla olanı bulmak. Bunlar tartışılıyor. Ama bugün veya yarın bitecek, uzamayacak. Fakat ne yazarsanız yazın, Anayasa yapıyorsunuz. Biri gelip diyor ki 'şöyle anlaşılabilir mi acaba?' Uç noktalara çekilmesi mümkündür her zaman. Ama amaç bu. Gerekçe daha rahat yazılacak. Gecikmeden söz ediliyorsa, evet bu hassasiyetten kaynaklanıyor.”

Bir soru üzerine, yapılacak anayasa değişikliğinin referanduma sunulmasının kendi dışlarında bir konu olduğunu ifade eden Canikli, teklifin mutabakat çerçevesinde kabul edilmesi halinde 367'nin üzerinde bir oyla geçeceğini, ancak sonrasının “Cumhurbaşkanının takdirinde olduğunu” vurguladı. Bunun “Akademik bir tartışma” olduğunu, akademisyenlerin bu konuda farklı görüşlere sahip olduğuna işaret eden Canikli, bu konu ile yeni anayasanın referanduma sunulmasının farklı konular olduğunu kaydetti.


ZAMANLAMA


Canikli, bir gazetecinin “Yıllardır iktidardasınız niye konuyu şimdi gündeme getiriyorsunuz, operasyonların olduğu, ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde yapılıyor?” sorusuna karşılık, konunun gündemle bağdaştırarak yorum yapmanın doğru olmadığını savundu.

3 Kasım seçimleri öncesinde “Konunun toplumsal mutabakatla çözülmesi gerektiği” noktasında hareket ettiklerini belirten Canikli, şunları kaydetti:

“Geçen dönem çok uygun değildi. Siyasi tartışmalar, o dönemdeki hassasiyet ve dengeler, siyasetteki çalkantılar, ekonomideki çalkantılar ve daha önemlisi yeni iktidar olmuş bir partinin topluma kendisini ispat etmesi gerekir. Toplumun özellikle hassasiyetle beklediği, başarı olarak nitelendirilebilecek dataları, dataların yansıttığı ekonomik tabloyu yansıtmak lazım. Gelir gelmez en azından tartışmalı bir konudan başlamak, yöntem olarak doğru olmayabilirdi. Burada o mutabakata geçen döneme kıyasla daha da yaklaşıldığını kabul etmemiz gerekir. Hem toplumun geneli olarak hem de siyasi paktiler açısından söylüyorum. Geçen dönem böyle bir tablo söz konusu değildi. MHP'nin konuya olumlu yaklaşımı da süreci hızlandırmıştır. Yoksa 'şimdi ekonomik sıkıntı var, bunu maskelemek için gündem değiştirildi' değil. Tam tersi. Eğer başörtüsü partimiz tarafından kullanılıyorsa, o zaman bunun sürekli kalması lazım. Yoksa tek atımlık baruttur, atar gidersiniz biter. ondan sonra ne yapacağız. Tam aksine bunun bir an önce Türkiye'nin gündeminden düşmesini istiyoruz. Gerginlik kaynağı olmasın istiyoruz. Yoksa bir şekilde bahane bulup bunun sürüncemede kalmasını sağlardık.”

Sorunu çözmek için hiçbir zaman söz vermediklerini, ancak seçimlerde aldıkları oyun ortada olduğunu kaydeden Canikli, başarılarının başka kriter ve göstergeleri olduğunu söyledi.

Canikli, “Sorunu yükseköğretimde çözmekle bitiyor mu? Tıp fakültesinden mezun olan doktorluk yapamayacak. Bir anlamı olacak mı?” sorusuna karşılık, bunun konunun muhataplarının tercihi olduğunu belirterek, “Kural bu...Kıstas var; kamu hizmetinin alınmasıdır. Bununla uyumlu, çelişkili değil” karşılığını verdi. “İntörnleri türbanlı görebilecek miyiz?” sorusuna karşılık ise “Bilemiyorum. Bunun yorumunu yapma imkanına sahip değilim. Uygulamada bir takım sorunlar çıkar, onu yargı çözer. Genel düzenleme yüzde 98'i karşılar, yüzde 2'de sorun çıkarsa bunu da yargı çözer” dedi.

Canikli, Anayasa değişikliğinin ardından Yükseköğretim Kanununda değişiklik yapılmasının konuşulmadığını bildirdi. Canikli, Anayasada ve yasalarda konuyla ilgili bir yasağın olmadığını belirterek, “Olmayan bir yasak mı kaldırılıyor?” sorusu üzerine, “Keşke bunlara gerek olmasaydı, olmayan yasak uygulanmasaydı. Bu noktaya gelinmemesi arzumuzdu” diye konuştu.