Önemli projeler birbirini izledi. 150 altın proje arasında, itfaiye ve polis gibi meslek gruplarını robocop hâline getirecek “bilgisayar-elbise” tasarlandı.
 
TÜBİTAK’IN BÜTÇESİ DÖRDE KATLANDI
 
Türkiye’nin altın projelerinin geliştirilmesinde TÜBİTAK’ın 2002’de 390 bin dolar olan bütçesinin 1.5 milyar dolara çıkmasının da çok önemli etkisi bulunuyor.
 
Önüne büyük hedefler koyan Türkiye, bilimsel alanda dönüşüm yaşadı. Taş toprak satarak ihracatı 500 milyar dolara, milli geliri de 25 bin dolara çıkarmak mümkün olmadığı için Ar-Ge’ye özel önem verilmeliydi. Verildi de... Türkiye’nin Ar-Ge konusunda aldığı yolu ve bunun sonucunda ortaya çıkan 150 altın projeyi Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın ve TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş birlikte açıkladı. Projeler arasında Robocop, Matrix gibi bilim kurgu filmlerindeki hayalleri gerçeğe dönüştüren buluşlar Türkiye’nin bilim alanında geldiği noktayı da gözler önüne serdi. Projelerin en azından bazılarını anlatacağız, ancak öncelikle bu projelerin nasıl ortaya çıktığına bakmak gerekiyor. Taş ve topraktan dönüşüm için bazı rakamları inceleyelim: TÜBİTAK gibi 2002 ve 2009 yılını baz alalım. Ar-Ge personeli sayısı kamuda 5.500’den 11.000’e, üniversitelerde 17.500’den 29.900’e ve özel sektörde 5.700’den 32.000’e yükselmiş. 2002’de 390 bin dolar olan TÜBİTAK bütçesi de bu yıl 1 milyar 525 milyon dolara ulaşmış.
 
AVRUPA’YI GERİDE BIRAKTIK
 
Türkiye aradan geçen 8 yıllık dönemdeki Ar-Ge harcamalarında birçok ülkeyi geride bıraktı.
 
Belçika, Finlandiya, Singapur, Meksika, Danimarka ve Norveç olmak üzere 6 ülke, Ar-Ge harcamasının GSYİH’ye oranında, Şili, İran, Fas, Malezya, Polonya, Yunanistan, Slovakya ve Sırbistan olmak üzere 8 ülke, Ar-Ge personeli sayısında gerimizde. İsviçre, Belçika, Avusturya, Finlandiya, Arjantin, Danimarka ve Tayland olmak üzere 7 ülke, Bilimsel yayınlarda, Belçika, Tayvan, İsveç, İsrail ve Polonya olmak üzere 5 ülke, Uluslararası patent (PCT) başvurularında, G. Afrika, Yeni Zelanda, Lüksemburg, Meksika, Polonya, Macaristan ve Barbados olmak üzere 7 ülke, Türkiye’nin gerisinde kalmış.
 
Dış politikaya bilimsel etki
 
TÜBİTAK araştırmacıları soğuk savaşlar ve dış ilişkileri de bilimsel olarak masaya yatırıyor.
 
Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cafer Tayyar Arı, Amerikan yönetiminin 11 Eylül sonrası dönemde ve Irak’ın işgalinin ardından Türkiye ile ortak konsensüs sağlanamamasının sebeplerini araştırdı. Araştırmada, Türk ve Amerikan taraflarının İran, Filistin, Suriye ve Irak konularındaki politikalarından ortak hareket etmedikleri görüldü. Çalışma, gerek Türkiye’nin bölge politikası üzerinde etkin bir güç olma, gerekse de bölgedeki istikrarın sağlanması yönünde opsiyonları doğrudan ilgili kesimlerin görüş, algı ve beklentileri kapsamında belirledi.
 
Araştırma, Türkiye’nin dış ilişkilerinde aldığı kararların etkileri konusunda da önemli ipuçları ortaya koymuş ve sonraki adımlar için rehber niteliği taşımıştır.
 
TÜBİTAK’ın desteğiyle geliştirilen binlerce projeden bazıları şöyle:
 
> TSK’nın zırhlı muharebe aracı ihtiyacı için FNSS Savunma Sistemleri A.Ş. tarafından geliştirilen “Yüksek hareket kabiliyetli, lastik tekerli PARS 6X6 aracı” projesi.
 
> Arçelik A.Ş. tarafından geliştirilen, A enerji sınıfından yüzde 30 az enerji tüketen “Dünyanın en az enerji tüketen çamaşır makinesi” projesi.
 
>?Fiberlast Fiber Lazer Sistemleri Ltd. Şti. tarafından geliştirilen “Nanosaniye darbeli fiber lazer malzeme işaretleme sistemi” projesi.
 
> Mobilera Bilişim ve İletişim Teknolojileri A.Ş. tarafından geliştirilen “Giyilebilir bilişim sistemleri” ile mobil çalışanları güçlendirme projesi.
 
> Abdi İbrahim tarafından geliştirilen “Hipertansiyon tedavisinde etkili ilaç kombinasyonu geliştirilmesi ve üretimi” projesi.
 
> İontek İlaç tarafından geliştirilen “Ailesel kanser tanısında uzman sistem uygulaması” projesi.
 
> Altıparmak Gıda tarafından geliştirilen “Farklı coğrafi ve bitkisel orijinli balların kristalleşme özelliklerinin tespit edilerek krem bal olarak değerlendirilmesi” projesi.
 
>?Prof. Dr. Enis Çetin’in yürüttüğü “Bilgisayarlı görmeye dayalı orman yangını bulma ve izleme sistemi” projesi büyük dikkat çekti.
 
> Baykar Makine A.Ş. tarafından geliştirilen “Sabit kanat taktik insansız hava aracı sistemi” projesi.
 
>?TÜBİTAK MAM Araştırmacısı Doç. Dr. Sezen Arat’ın yürüttüğü “Anadolu yerli sığır ırklarının klonlanması” projesi.
 
>?Prof. Dr. Oya Okay’ın yürüttüğü “İstanbul Boğazı’nda öncelikli kirleticiler ve etkilerinin belirlenmesi” projesi...
 
İki bacaklı insansı robot tasarladılar
 
> Bu projede iki bacağı üzerinde yürüyen bir insansı robot tasarlanıp üretildi. Robot için yürüme ve çevre ile etkileşimde kullanılan kontrol yöntemleri geliştirildi ve bu robota SURALP adı verildi. Yetişkin bir insan boyutlarındaki robot, bacaklarında, kollarında, boynunda ve belinde olmak üzere toplam 29 serbestlik derecesine sahip bulunuyor. Araştırmalar şimdi de eğimi değişen yüzeyler üzerinde yürüme üzerinde yoğunlaştı. Görsel kontrolün kuvvet kontrolü ile birlikte kullanılması yolu ile çevre ile etkileşim konusu üzerinde de çalışmalar yapılıyor. Elde edilen deney sonuçları, tavsiye edilen kontrol algoritmalarının robotun kararlı yürüyüşünü sağladığını ve çevre ile temasında başarılı olduğunu da ortaya koyuyor.
 
İtfaiyeci ve polise giyilebilir bilgisayar
 
> “Giyilebilir Bilişim Sistemleri”, ofis dışında mobil halde çalışan personelin, sürekli etkileşimde olacakları ve üzerlerine giyebilecekleri bilişim sistemleri anlamına gelmektedir. Giyilebilir bilgisayar donanımlarının kullanımı için doktor, polis, itfaiyeci gibi pilot sektörler seçilmiştir. Bu sektörlerde çalışanların, doğru bilgiye en kısa zamanda ulaşabilmeleri hedeflenerek günlük hayatta kullandıkları hareketler, ya da konuşarak sistemleri kontrol etmeleri ve böylelikle ellerini serbest olarak kullanabilmeleri başarılmıştır. Robocop, Matrix gibi bilim kurgu filmlerindeki hayalleri gerçeğe dönüştüren prdojenin 10 yıl içinde yaygın kullanımı planlanıyor.
 
Türkiye