TRT Türk'te canlı yayınlanan "Gümüş Hilal" programına katılan Tarih Profesörü İlber Ortaylı, kendisine soru soran spikere fırça attı.
Spiker Buket Aydın Ayasofya krizini değerlendirmesi için İlber Ortaylı'la telefon bağlantısı yaptı..

Bağlantının kurulmasının ardından Aydın ile Ortaylı arasında ortam bir anda gerildi..

İşte TRT Türk'te canlı yayında yaşanan o anlar:

Buket Aydın : Sayın Ortaylı Sümela Manasıtrı'nda Ahdamar'da ayin düzenlenebiliyor, Ayasofya'da ...

Ortaylı : (spikerin sözünü keserek) "Sümela Manastırı ile Ahdamar Kilisesi Ayasofya'yı birbirine karıştırmayın.. O ayrıca başka bir program olabilir.. Ayasofya'nın bambaşka bir durumu vardır.. Böyle bir soru sorulmaz.. "

Aydın (gülümsemeye çalışarak) : "Eeee ben de bunu sizden öğrenmek istiyorum.. Ayasofya'nın farkını bizlere aktarabilir misiniz?

Ortaylı : İnkilap tarihi dersinde 1934 24 Kasımında Ayasofya 'nin bir müze haline getirildiği öğretilir.. En azından benim zamanımda öğretiliyordu..

Aydın : Efendim tabii ki ben biliyorum, siz bu farkı anlatın diye sordum.. Vatandaşlarımızı bilgilendirmeniz açısından sordum..

Ortaylı : Valla çocuklarımızı bilgilendirmek zorundayız.. Böyle bir soru sorulabilir mi böyle memlekette? Boş iş.. Yani şimdi Ahdamar, Sümela Manastırı ve Ayasofya'yı aynı kefeye koyarak? Böyle bir soru nasıl sorulabilir ki?

Aydın: Efendim ben size böyle bir soru sormadım ki siz sorumun bitmesini beklemediniz!

Ortaylı : Siz soru sormuyorsunuz şimdi bu moda böyle oldu.. Onun için söylüyorum...

Milliyet Gazetesi'ndeki habere göre, Öte yandan programla ilgili bir açıklama yapan Buket Aydın ise konuyla ilgili şunları söyledi:

Gümüş Hilal programının 16 Eylül 2010 günü saat 15:40'da yayınlanan bölümünde, Ayasofya'ya ilişkin yaptığımız yayına Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay, Ayasofya Müze Başkanı Doç. Dr. Haluk Dursun ve Topkapı Sarayı Müdürü Tarihçi İlber Ortaylı görüş ve düşünceleri ile ayrı ayrı katkı sundu. Programda ele alınan dosyalar ve yapılan bağlantılar bu hassas konunun tüm izleyiciler tarafından net bir şekilde görülmesi için yapıldı.

Benim herhangi bir canlı bağlantıda konuğum tarafından terslenmem ya da soruma yönelik bir tepki görmem söz konusu bile değil çünkü zaten Sayın Ortaylı durumdan dolayı gerilmiş olacak ki sorumu tam olarak anlayamadı... Oysa ki aynı soruyu Kültür ve Turizm bakanımız Ertuğrul Günay'a da sormuş ve gayet güzel bir yanıt almıştım.

Ben kendisinden Akdamar, Sümela ve Ayasofya arasındaki farkı kamuoyu ile paylaşmasını isteyecektim. Çünkü ben sorularımı kamuoyu adına soruyorum ve öyle de yaptım..

İlber Ortaylı telefonu benim yüzüme kapatmamış aksine gerginlik geçtikten (durumu anladıktan) sonra 4 dakika boyunca konuyu aydınlatmış ve sonunda teşekkür etmiştir.