Prof.Dr. Yaşar Nuri Öztürk, HaberTurk'te Saba Tümer'in programına konuk oldu.

"Türkiye'yi Kemiren İhanet, Allah İle Aldatmak" kitabında yazdıklarıyla ilgili bilgiler veren Yaşar Nuri Öztürk, 'dindarlık' ve 'dincilik' üzerine ilginç açıklamalar yaparak dini maske yapan bazı kesimlerin 2 devlet bütçesi kadar, trilyon dolar değerinde para götürdüklerini öne sürdü.

İŞTE YAŞAR NURİ ÖZTÜRK'ÜN AÇIKLAMALARI:

DİNDAR CUMHURBAŞKANI SÖYLEMİ DİN DIŞIDIR!

"Dindarlık, insanla insan arasında, insanlar arasında asla değer ölçüsü olmayacak. Nerede değer ölçüsü olacak? Allah ile kul arasında olacak. Takvanın kimde olduğunu da sadece Allah bilir, siz ona karar veremezsiniz' diyor. Benim parlamentoda olduğum dönemde TBMM'nin başı, başkanı ne dedi? 'Biz dindar Cumhurbaşkanı istiyoruz' dedi. Bu tamamen İslam dışı, din dışı bir söylemdir. Eğer İslam'dan ve Kuran'dan bahsedeceksek, onun getirdiği dinden bahsedeceksen, bu tartışmasız ve katıksız din dışı bir söylemdir. Siz de bilseniz bu adam hakikaten dindar, onun dindarlığını toplumsal alanda bir ölçü ve üstünlük derecesi yapamazsınız. Yaparsanız işte 'Allah ile aldatma' başlar. İkiyüzlülük giriyor dine"

DENİZ FENERİ GİBİ 30 TANE VAR

'Dincilik', Kuran-ı Kerim bize bir din bir de dincilik anlatıyor: Dincilik insanın, ruhunu ve maddesini temizleyerek gerçekten insan yapacak gerçek dinin değerlerini maske olarak kullanıp, o maskenin arkasında melhanet sergileyen sisteme, sektöre ve kişilere, dincilik ve dincilik uzmanları denir. İşte Deniz Feneri olayında gördük. Deniz Feneri olayı, dinin maske olarak kullanıldığı bir olay. Bu yeni diye söylüyorum. 30 tane var böyle olay.

2 DEVLET BÜTÇESİ KADAR PARA GÖTÜRDÜLER!

Ben bir hesap yaptım. Son 50 yılda, Türk insanının yurt içinde ve yurt dışında, Allah ile aldatılarak kesesinden ve kasasından götürülen paralar, 2 devlet bütçesi kadar. Kitapta biraz göreceksiniz onu. Deniz Feneri'nden geriye doğru gidin, YİMPAŞ'tır, KOMBASSAN'dır, Almanya'daki diğer ismi konmamış, Alman yargısı el koymadığı için onlar meşhur olamadılar. Alman yargısı el koyduğu halde Deniz Feneri'nin üstüne yatıyorlar. Bakın Deniz Feneri unutuldu, yok ortada. Böyle onlarcası var. Bunların hesabını yaptığınızda çıkıyor rakam ortaya: Trilyon dolar düzeyinde bir vurgundur bu. Akıl bunu izah edemez ve bu devam ediyor. Şimdi Kuran-ı Kerim'in 'Allah ile aldatılmayın' uyarısını defalarca gündeme getirmesinin hikmetini ben anlıyorum ama benim, senin anlaman önemli değil. Bunu kitlenin, daha doğrusu bütün müslüman camianın anlaması gerek.

İSTİSMARI YAPACAK ADAM BUNU SÖYLER Mİ?

Benim anlattığım dini ben bile istismar edemem. Böyle bir kötü niyet taşısam bile edemem. Çünkü benim anlattığım din, 'Allah ile sizi aldatmasınlar' diyen kitapta gösterilen dindir. Geleneğin, Arapların, daha sonra da başka ülkelerin saltanatlarına araç yapılmış, Yozlaştırılmış din değildir. Kuran-ı Kerim'in dinini istismar edemezsiniz. Nasıl istismar edeceksiniz? Diyor ki 'dindarlık bir değer değildir toplum, insan hayatında' diyor. Bunu söyleyen bir adam dini nasıl istismar edebilir. 'Allah ile aldatılmayın, Allah ile aldatılıyorsunuz' diyen, ilahiyat camiasında, fikir hayatında ve 38 yıldır basının içinde başka bir adam gördünüz mü? 'Allah ile aldatılmak' deyimini ben şu kitabı yazmadan önce söyleyen bir kişi biliyor muydunuz? Ben 'biliyordum' diyene rastlamadım. 'Dindarlık insanlar arasında değer ölçüsü olmayacak. Kuran bunu bir devrimle yıkmıştır. Bunu söyleyen tek kutsal kitap Kuran'dır diyen bir adam duydunuz mu? Din istismarı yapacak insan bunu söyler mi?"

Televizyon Gazetesi