’Hakaret, tehdit, yaralamaya teşebbüs, mala zarar verme ve trafiği tehlikeye atma’ atma suçlamasıyla tutuklanan Tekin, 41 gün cezaevinde kaldıktan sonra ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 

Diyarbakır’da özel bir firmanın satış temsilciliğini yapan 28 yaşındaki Cengiz Tekin, 1 Kasım 2011 günü yanında annesi Revşi Tekin, ağabeyi Şerafettin Tekin ve beraber çalıştığı Şaban Tanla ve Vedat Karabek ile kendi kullandığı aracıyla Elazığ yönüne seyir halindeyken, yol verme yüzünden kimliğini bilmediği Cumhuriyet Savcısı Abdülaziz Taş ile tartıştı.

BİR GÜN SONRA TUTUKLANDI
İddiaya göre, çıkan tartışmadan bir gün sonra telefonla polis merkezine çağırılan Tekin, ifadesi alınmadan götürüldüğü adliyede savcı karşısına çıkarıldı. Tekin, olayla ilgili ifadesi alındıktan sonra, sevkedildiği mahkeme tarafından ’Hakaret, tehdit, yaralamaya teşebüs, mala zarar verme ve trafiği tehlikeye atma" suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine konuldu.

Hakkında 13 yıla kadar hapis cezası istenen Cengiz Tekin, dün Diyarbakır 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmasına çıktı. Savunmasını yapan Tekin, olay günü Seyrantepe Viyadüğü’nü geçtikten sonra arkasından gelen aracın selektör yaptığını belirterek, şöyle dedi:

"Yol durumu itibariyle hızım 60-70 kilometre civarındaydı. Çünkü burada daha fazla hız yapılması yasak ve radar kapsamındaydı. Benim aracımın sağında bir belediye veya halk otobüsü olabilir bir otobüs bulunmaktaydı. Bu şekilde ilerlerken, arkadan seyreden araç benimle otobüs arasına girerek önüme geçti. O arada yolun daralması sebebiyle de ben aracımla refüje çarpma tehlikesi geçirdim. Refüje çarpmamak içinde ani olarak frene bastım. Kemer bu ani hareket sonrasında anneme çarptığında annemin astım rahatsızlığından dolayı nefes alıp vermesi hızlandı" dedi.
’YANLIŞ BİR HAREKETİM VARSA ÖZÜR DİLERİM’
Daha sonra kendisini tehlikeye atan aracın yol kenarında durması üzerine kendisinin de durduğunu anlatan Tekin, şöyle dedi:
"Sürücüsü ile konuşmak için o araca doğru gittim. Bu sırada elimde aracın ve evin anahtarları vardı. Bu anahtarlarla araç sürücüsü seslenmeme rağmen araçtan çıkmayıp cevap vermediği için, aracın camına tıklattım. Kendisine ne isteğini sordum. Kendisi bana her hangi bir cevap vermedi. Bu arada her hangi bir fiziki temasımız olmadı. Aracıma tekrar bindim, seyir halinde bulunduğum sırada diğer araç sürücüsünün benim aracın plakasını aldığını gördüm. Ben de plakayı olacaksan al diye bağırdım. Bir süre sonra araçlarımız yine yan yana geldi. Tekrar aracımdan indim, yine camı açmadı. Bunun üzerine tekrar aracıma bindim. Bu arada ağabeyim bana kızdı ve yoluma devam ettim. Ertesi gün bir emniyet amiri beni aradı ve karakola ifade vermek için gelmemi istedi. Karakolda ifadem alınmadan Cumhuriyet Savcılığı’na götürüldüm. Cumhuriyet Savcısı ifademi aldı. Tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedildim ve tutuklandım. Ben öncelikle yaptığım yanlış bir hareket varsa özür dilerim. Artık annemin cezaevi kapılarına gelmesini istemiyorum. Olay sebebiyle afra tafra bir iki kelime etmiş olabilirim. Fakat benim aile terbiyem belden aşağı küfretmeye müsait değildir. Dolayısıyla hakaret etmedim. Aracın camını anahtarla vurdum. Üzerime düşen zararı gidermeye hazırım. Kesinlikle elimde veya üzerimde kesici bir cisim yoktu. Dolayısıyla elimde silah da bulunmuyordu. Tehdit içeren sözler söylemedim."

AĞABEY TEKİN, ’TUTUKLANMADAN BİR GÜN SONRA ÖZÜR DİLEMEYE GİTTİK’
Olay günü kardeşi Cengiz Tekin’in aracında bulunan Şerafettin Tekin, mahkemede verdiği ifadede kardeşinin tutuklanmasından bir gün sonra annesi ile savcı Abdülaziz Taş’ın yanına gittiklerini söyledi. Savcı Taş’ın kendilerini kabul ettiğini belirten Tekin, şöyle dedi:

"Kendisine özür mahiyetinde bir ziyaret için gelmiştik. Annem 67 yaşındadır, olayın verdiği etkiyle odasında ağladı. Şikayetçi olmazsanız tahliye olur şeklinde konuştu. Bize yaklaşık 1 saat 50 dakika konuştu. Bu konuşmada bize yol gösterdi. Savcı bey bizden herhangi bir talepte bulunmadı. Sadece Cengiz’den bir daha bu şekilde davranmayacağına yönelik yemin etmesini ve söz vermesini istedi."

Cengiz Tekin’in avukatı olan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, savcının trafikte içinde 5 kişinin bulunduğu aracı sıkıştırıp, tehditvari şekilde aracını sağa çekerek, diğer araçtakileri tahrik ettiğini iddia etti. Aktar, "Sonrasında da soruşturmayı şekillendirmiştir. Hazırlık soruşturmasında müşteki olayda bıçak kullanıldığını belirtmesine rağmen yaklaşık bir ay sonra alınan beyanında bir kesici aletten sözetmektedir. Kanun önünde herkes eşit olması gerekirken bir kısım görevleri yapanlar bu iddianame ile üstün kılınmıştır. Ben sanığın yerinde olsam özür dilemezdim. Özür dileme bir savunma mekanizması değildir. Kendisinden şikayetçi olurdum. Kamu gücünü kullanan kişilerin toplum üzerinde korku ve baskı kurmaması gerekir. Soyut iddialarla düzenlenmiş bir iddianame vardır. Kendisi tutuklama ile ıslah edildiği düşünülecekse ki ben öyle düşünmüyorum. Müvekkilim aklı başında bir insandır. Davranışlarını kontrol eden bir kişidir. Tahliye edilmesini talep ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, Cengiz Tekin’in tahliyesine karar vererek, bir sonraki duruşmada savcının hazır bulunması ve olayın yaşandığı bölgede varsa kamera görüntülerinin temini için Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.(dha)