Bakan Akdağ, il protokolü ve vatandaşların katılımıyla Sabri Yalım Parkı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, 7'den 70'e herkesin sigaraya, sigara dumanına karşı Türkiye'nin mutabakatını, sağ duyusunu hep birlikte İzmit'ten haykırdıklarını söyledi.

Adeta bir bayram yaşandığını ifade eden Akdağ, ''Artık İzmit'te, Edirne'de, Hakkari'de tüm ülkede dumansız hava sahası yapmak, çocuklarımızı, kendimizi, gençlerimizi sigaranın, dumanın zararlarından korumak için el ele vermiş durumdayız'' dedi.

Bakan Akdağ, konuyla ilgili olarak görüş ayrımı olmaksızın Türk halkının sağ duyusunu gösterdiğini kaydetti.

Akdağ, bir gazetecinin, Sabri Yalım Parkı'nın geçmişte Tekel Fabrikası alanı olduğunu anımsatması üzerine, ''İçinde bulunduğumuz park geçmişte Tekel alanıymış. İnşallah, tüm Tekel alanlarımızı böyle parklara çeviririz'' diye konuştu.

Akdağ, konuşmasının ardından, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AK Parti Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan ve vatandaşların katılımıyla Hürriyet ve Cumhuriyet caddeleri arasındaki güzergahtan İzmit Belediyesine yürüdü.

Burada basın mensuplarıyla sohbet eden Akdağ, bir gazetecinin ''4207 sayılı Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine İlişkin Kanun'un katı olduğu yönündeki eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?'' şeklindeki sorusunu, şöyle yanıtladı:

''Kendi başımıza bir iş yapmadık, Dünya Sağlık Örgütü'nün çerçeve anlaşması var. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu çerçeve anlaşmasına imza atan bir ülkeyiz. 160'ın üzerinde ülke bu anlaşmaya imza koydu, biz de 2004 yılında imzaladık. Daha sonra sigaraya, tütüne, onun zararlarına karşı ulusal eylem programı hazırladık. Bu programı 60 kişilik bir heyet hazırladı, bu heyet içinde bilim adamları, bürokratlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasiler var. Yaklaşık 5 yıllık bir süreç... Bu süreçte bir yandan bilimin, bir yandan aklın gerekleri yerine getirilirken farklı sesler çıkabilir. Ama halkımıza sorduğumuzda da sigara içeniyle içmeyeniyle halkımızın yüzde 90'ı bu uygulamaların yanında.

Avrupa'ya bile örnek teşkil edecek uygulamalar yapıyoruz. Yaptığımız, kapalı mekanda sigara içen, tütün kullanan kişinin, sigara, tütün dumanıyla yanındakilere zarar vermesini engellemek. Çocuklara sigara satılmasını, reklamının yapılmasını engelliyoruz. Bu işte hiç bir aşırılık yok. Doğru olanı, normal olanı yapıyoruz. Bu işten rahatsız olanlar ve olması gerekenler, sigarayı üretenler ile satanlardır. Çünkü pazar küçülecek. Açıkçası bizim de istediğimiz bu. İnsanlar daha az sigara içsin, hatta hiç içmesin.''

''TİRYAKİLERDEN OY ALAMAMA ENDİŞESİ VAR MI?''

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Tiryakilerden oy alamama endişesi var mı?'' sorusu üzerine de ''Sigara içenler, içmeye devam edebilir. Buna kimsenin bir şey söylediği yok ama keşke bıraksalar. Sigara içmeyenlerin özgürlük haklarını kullanmalarını sağlıyoruz. Bazıları, 'Sigara içenlerin özgürlüğü kısıtlanıyor' diyor. Kimse içene karışmıyor, ama içmeyenlerin bir özgürlük hakkı var. Kanun, 'Toplu taşıma aracında, lokantada, kahvehanede, iş merkezlerinde, iş hanlarında, uçakta içilmez' diyor. Böyle olması gerekir. Medeniyetin gerektirdiği bir şey yapıyoruz. İster zengin ol, ister fukara. Yemekten sonra yakma bir sigara'' diye konuştu.

Akdağ, bir gazetecinin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katıldığı bir canlı yayında ''yasanın yumuşatılacağı'' yönünde görüş bildirdiğini ileri sürmesi üzerine, şunları kaydetti:

''Yasa, şu anda ruhuna uygun biçimde yumuşatılabileceği sınırın en üst sınırına kadar yumuşatıldı. 'Kahvehane, lokanta, restoran, bar gibi benzeri eğlence yerlerinin açık alanı varsa burada içilebilir mi?' konusu tartışılıyordu. Yorumlamayı, 'Bu tür işletmelerin açık alanı varsa duman oradan havaya gidebilecekse müsaade edilebilir' yönünde yaptık. Eğer bu maddeyi daha katı şekilde yorumlasaydık müsaade etmezdik. Yoksa, başından beri kapalı alanlarda sigara içilebileceğine dair hiç bir düşüncemiz olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Öyle olsaydı bu yasayı yapmanın bir anlamı olmazdı. Kapalı mekanlarda çocuklarımızı, gençlerimizi, sigara içmeyen diğer kişileri koruyacak bir medeniyet seviyesine Türkiye ulaşmış durumda. Lokantalara, diğer eğlence mekanlarına artık çocuklarımızla da gidebileceğiz. Avrupa'nın pek çok ülkesinin bu konuda önündeyiz. Hep Avrupalıları takip edecek değiliz ya, biraz da onlar bizi takip etsin. Bazıları, 'Lokantalarda iş kaybı olur' diyor. Duman yüzünden kebabı terk edecek halimiz yok. Lokantalarda iş kaybı olacağını düşünmüyorum
Haber7