Ergenekon Davası'nda eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenmesine bugünde devam edildi.


Özkök'ün bugünkü ifadesinden iki çarpıcı ifade: 2003 yılındaki toplantıda muhtıra kelimesini dönemin KKK Aytaç Yalman dile getirdi. Balyoz'da amacının dışında çıkıldı, uyardım.

Ergenekon Davası'nda eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenmesine devam edildi. Özkök, dün 2003'teki toplantıda 'muhtıra' sözünün geçtiğini belirtti, bugün söyleyen komutanın Aytaç Yalman olduğunu açıkladı.İfadesinde çarpıcı bir iddiada da bulunan Özkök, 'ABD, Irak tezkeresi için bizden siyasi baskı istedi, yapmadık' dedi. Özkök'e eski genelkurmay başkanlarından İlker Başbuğ da soruldu. Özkök, Başbuğ için 'düzgün bir insan' tanımını yaptı ve 'Aramızda hükümet konusunda bir görüş ayrılığı yoktu' ifadelerini kullandı. Bu arada İlker Başbuğ, dün olduğu gibi bugün de duruşma salonunda hazır bulundu.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 65'i tutuklu 273 sanıklı "Ergenekon" davasının 214'üncü duruşması başladı.

Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanıklardan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün hazır olduğunu belirtti. Salona alınan Özkök, kürsüye gelerek sandalyeye oturdu.

Duruşmada sanık avukatları Özkök'e sorular sordu.

'BALYOZ SEMİNERİNDE AMACIN DIŞINA ÇIKILMIŞ, İNCELETTİM'

Özkök, tutuklu sanıklardan Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun avukatı Burak Candan'ın, 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı'nda yapıldığı belirtilen "Balyoz Plan Semineri"ni hatırlatarak, "Darbenin Aytaç Yalman tarafından önlendiği söyleniyor. Bu konuda bilginiz nedir?" şeklindeki sorusu üzerine, sorunun görülen davayla ilgisini kuramadığını söyledi.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese de "Bu soruyu sormaktaki amacınız nedir?" diye avukata sordu. Avukat Candan ise, "Müvekkilim Mehmet Otuzbiroğlu hem Balyoz Davası'nda hem bu davada sanık olarak yargılanmaktadır. Bu nedenle sordum" dedi.

Candan'ın, müvekkilinin "Balyoz Planı" iddiasına ilişkin de yargılandığı anımsatarak, soruyu tekrarlaması üzerine Özkök, şunları söyledi:

"Silahlı kuvvetlerde çeşitli durumlara ilişkin Milli Güvenlik Kurulu'nda kararlaştırılan ve hükümet tarafından onaylanan milli strateji belgesinde, harp oyunları, plan seminerleri ve plan tatbikatları vardır. Genelkurmay, her 2 yılda, 1. Ordu, 2. Ordu, 3. Ordu'ya hangi planların oynanacağını, seminerlerin yapılacağını, ne şekilde oynanacağını ve tarihleri bildirir. Bu, benden önce rutin olarak yayımlanmıştır. Uygulanması gerekir. Ben yoğunluğumdan katılamadım. Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yapılmasını emrettim. Bu seminer icra edilmiş, fakat en tehlikeli senaryo amacını biraz aşkın şekilde oynanmış. Siyasi kişiler ve siyasi olaylar, gerçekmiş gibi oynanmış. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanı'na incelettim."

'ABD'LİLERİN TELKİNİ OLDU MU?'

Özkök, bir soru üzerine, Jandarma Genel Komutanlığı dinlenme tesislerinde rektörlerle yapılan toplantıda ne konuşulduğu konusunda bilgisi olmadığını söyledi.

Davanın tutuklu sanıklarından İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Osman Aydın Şahin, 17 Ocak 2004'de Star Gazetesi'nde Recep Tayyip Erdoğan'ın dönemin ABD Savunma Bakanı Paul Wolfowitz'e yönelik bir mektubunun haber yapıldığını hatırlatarak, "Burada Hilmi Özkök ile mahrem bir görüşme yapmak istediği belirtiliyor. Recep Tayyip Erdoğan'la hiçbir yetkisi olmadığı halde bir görüşmeniz oldu. Bu görüşmeyi yapmanız için ABD'li bir yetkilinin telkini oldu mu?" diye sordu.

Özkök'de bu soruyu "Hayır" diye yanıtladı.

Avukat Şahin'in, "ABD'ye gittiniz. Heyetten ayrı bir çalışma içerisinde olduğunuz yazıldı. Bu süreçte bu görüşme ile ilgili bir hazırlık çalışması aşaması yaşandı mı?" sorusuna da Özkök, "Hayır" diye yanıt verdi.

'ABD TESKERENİN GEÇMESİ İÇİN SİYASİ BASKI İSTEDİ'

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun, "Siz 1 Mart tezkeresi öncesinde tavrınızın nötr olduğunu söylediniz. 'Siyasilerin kararıdır' dediniz. Basında, tezkerenin geçmesi için hükümete baskı yapmanız istendiği yönünde haberler yer aldı" demesi üzerine Hilmi Özkök, "Evet, Paul Wolfowitz (ABD Savunma Bakan yardımcısı) benim baskı yapmamı istedi. Ancak ben baskı yapmadım. Görüşmelerde tezkerenin geçip geçmemesine ilişkin güvenlikle alakalı görüşlerimi söyledim. Baskı yaparak siyasi kararı etkileme yoluna gitmedim. Sadece güvenlik boyutu konusunda Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a bilgi verildi" dedi.

'DARBE GİRİŞİMİ VAR DİYE BİR BEYANIM OLMADI'

Emekli Albay Dursun Çiçek'in avukatı İrem Çiçek'in, dünkü beyanlarından sonra "Özkök, darbe girişimi var dedi" şeklinde haberler yayımlandığını belirterek, konuya açıklık getirmesini istediği Özkök, "Dünkü beyanlarımın hepsi kayda geçmiştir. Benim böyle bir beyanım olmadı. Gazetelere göre hüküm vermeyeceğiz" diye konuştu.

'BAŞBUĞ İLE GÖRÜŞ AYRILIĞIMIZ YOKTU'

Özkök, yine bir soru üzerine eski Genelkurmay Başkanlarından İlker Başbuğ ile aralarında hükümet konusunda bir görüş ayrılığının olmadığını söyledi. Özkök, Başbuğ için 'Benim için doğru bilgileri toplayan düzgün bir insandı' dedi.

BANA TV'DE 'SALAK' DEDİ

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, "Tuncay Özkan ve Kemal Yavuz'un yaptığı televizyon programında sizinle ve komutanlığınızla ilgili yıpratıcı yayınlar yapıldı mı?" diye sordu. Özkök, "Evet aleyhime ve haksız yayınlar oldu. Bana haksız ithamlarda bulunmuştur. Hatta televizyonda bana salak demiştir (Tuncay Özkan). Ağzından kaçmıştır diye nitelendirdim" diye cevap verdi. Bunun üzerine Tuncay Özkan söz alarak kendisinin bir Genelkurmay Başkanı'na böyle bir söz söylemeyeceğini hatta bu konuda yargılandığını ve beraat ettiğini belirterek programa ilişkin kasedi deşifre eden subayların yanlış yaptığını belirtti.

'SEFER TASI YOKTU PAKETE SARIP GETİRDİM'

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun görev yaptığı dönemde karargaha evden yemek getirmesine ilişkin sorusu üzerine Özkök, "Sefer tası falan yoktu. Evimden paket halinde sebze getiriyordum. Genelkurmay Başkanlığı'nın ikinci yılından itibaren 2005'e kadar olabilir" diye cevap verdi.

'MUHTIRA SÖZÜNÜ AYTAÇ YALMAN SÖYLEDİ'

Davanın tutuklu sanıklarından emekli Albay Dursun Çiçek'in aynı zamanda avukatlığını da yapan kızı İrem Çiçek'in basında " 'Özkök darbe girişimi var' dedi" şeklinde haberler yer aldığını hatırlatarak "Siz böyle bir şey söylediniz mi?" diye sordu. Hilmi Özkök ise Çiçek'in bu sorusuna "Hayır" diye yanıt verdi.

Dün 2003 yılında kuvvet komutanlarıyla yapılan toplantıda 'muhtıra' sözünün geçtiğini söyleyen Özkök, bugün o komutanın ismini verdi.

Dursun Çiçek'in avukatı ve kızı İrem Çiçek'in "Dün sorular üzerine toplantıda 'muhtıra' sözünün geçtiğini belirttiniz. Buradaki herkes zan altında kalıyor. Hangi toplantıda, kim tarafında söylendiğini açıklar mısınız?" şeklinde soruya, Özkök, "Ordu komutanlarının katıldığı toplantıda, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tarafından bir teklif olarak değil, bir hareket tarzı olarak ifade edildi" dedi.

DURSUN ÇİÇEK İLE HAKİM ARASINDA GERGİNLİK

Bir soru üzerine Dursun Çiçek'i şahsen tanımadığını belirten Özkök, basında çıkan haberler nedeniyle kendisini basın yolu ile tanıdığını söyledi. İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı haber konusu yapılmadan önce görmediğini, basında yer aldığı kadarı ile bildiğini ifade etti.

Çiçek'in plan belgelerinde olması gereken unsurları sayarak, bu unsurların dava konusu belgede bulunup bulunmadığını sorması üzerine Özkök, "Bu belgelerde, avukatın söylediği unsurlar genellikle vardır. Bu belgede bu unsurlar görünmüyor" dedi.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Avukat İrem Çiçek'in bazı sorularının yorum olduğu gerekçesiyle Özkök'e sorulmasına izin vermedi. Bunun üzerine sinirlendiği görülen Dursun Çiçek, "Kağıt parçası yüzünden 3, 5 yıldır yatıyorum" diye bağırdı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Dursun Çiçek'in duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Çiçek de "Ben çıkıyorum" diyerek salondan ayrıldı. Başkan salonda bulunan jandarmadan tutanak tutulmasını istedi.

Başkan Özese'nin İrem Çiçek'in yerine oturmasını söylemesi üzerine İrem Çiçek, "Buraya oturmaya gelmedim. Soracak sorularım var" dedi. Mahkeme başkanının yerine oturması konusunda ısrar etmesi, İrem Çiçek'in de oturmaması üzerine mikrofonunun sesi kısıldı. Dursun Çiçek de bir süre sonra duruşma salonuna geri döndü.

"YANLIŞ YAZILAR BENİ MENFİ OLARAK YIPRATTI"

Üye hakim Haşıloğlu'nun, "Gazetelerin sizi yıpratma kampanyasından söz ettiğiniz. Örnek verir misiniz?" diye sordu. Cumhuriyet Gazetesi'nde kendisiyle ilgili çıkan bir haberi anlatan Özkök, askeri okulu Bursa'da Işıklar Askeri Lisesi'nde okuduğunu, ancak gazetede Kuleli Askeri Lisesi'nde okuduğu dönemlerde cuma namazına gittiği şeklinde haber çıktığını belirtti. Özkök "Hakkımda zaman zaman gazetelerde, internet sitelerinde haberler yayınlandı. Bunlar beni baskı altına aldı. Yanlış yazılar ve yorumlarla görev yapmam beni menfi olarak yıprattı" diye konuştu. Özkök, "Hakkımdaki bu şekildeki yazılar Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na gelinceye kadar olmadı. Sicilim tertemiz. Genelkurmay Başkanlığı'na adım geçince bazı sıkıntılar başladı. Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu benim irtica karşı iyi mücadele yapamayacağımı söyledi. Dolayısıyla beni Genelkurmay Başkanı yapmak istemedi. O zamana kadar bir problem yoktu" dedi. "Genelkurmay Başkanlığı göreviniz sırasında sivil ve askeri taraftan istifanızı sağlama yönünde doğrudan ya da dolaylı bir etki oldu mu?" şeklindeki soruya Özkök, "Böyle bir şey olmadı. Ancak basında hakkımda çıkanlardan dolayı "Acaba beni istifaya zorluyorlar mı?" diye aklından geçirdim" diye konuştu. Sorular üzerine "Ayışığı ve Yakomoz" belgeleri geldiğinde o dönemde Genelkurmay Adli Müşavir olan Sadi Çaycı'ya bilgisayarları inceletmeyi düşündüğünü söylediğini ifade eden Özkök, "Bilgisayarlara girebilir miyiz' dedim. 'Girmeseniz iyi olur' dedi" diye konuştu.

"GÖREV SAHAMIZA GİRDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM"

Üye Hakim Haşıloğlu, tanık Hilmi Özkök'e 2006 yılında Danıştay saldırısının olduğunu hatırlatarak, olay sonrası Genelkurmay İstihbarat Dairesi'nin bir çalışmasının olup olmadığını sordu. Özkök de, "Danıştay saldırısının ardından ben bir açıklamada bulundum. Başka bir çalışma olduğu bana intikal ettirilmedi. Bu konuda bir emrim de olmadı. Bizim görev sahamıza girdiğini de düşünmüyorum" dedi.

"ERUYGUR'UN İHTİLAL ÖZLEMİ İÇERİSİNDE OLDUĞUNA TANIK OLDUNUZ MU?"

Üye hakim Haşıloğlu, Özden Örnek'in ait olduğu iddia edilen günlükteki bazı notlar okuyarak, "Şener Eruygur'un bir ihtilal özlemi içerisinde olduğunu tanık oldunuz mu?" diye sordu. Özkök, "Bu şekilde bir konuşma bana söylenmiş değildir. Karargahta böyle bir kelimenin kullanılmasına izin vermediğimden, zaten böyle bir şeyi söylemezler. Belki kendi aralarında konuşmuslardir bilemem" dedi.

ÖZKÖK'E ENCÜMEN-İ DANİŞ SORUSU

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık Özkök'e "Encümen-i Daniş'i duydunuz mu?" diye sordu. Özkök, "Büyük bürokratların ve emekli generallerin bir araya gelip memleket meselelerini konuştuklarını biliyorum. Çok eskiden beri yapıldığını biliyorum. Çok saygın komutanların içerisinde bulunduğu, demokrat görüşlü komutanların bulunduğu bir toplantıdır. Bu toplantılara ilişkin rapor düzenlenip Genelkurmay Başkanlığı'na verilip verilmediğini duymadım. Benim başkanlığımda böyle bir rapor verilmedi bana" dedi.

ÖZKÖK'ÜN TANIKLIK İFADESİ TAMAMLANDI

Başkan Hasan Hüseyin Özese'nin "Eklemek istediği bir şey olup var mı? sorusuna Özkök "Hayır" dedi. Mahkeme Başkanı Özese, saat 14.55'de Özkök'e tanıklık ifadesinin tamamlandığını belirterek "Tanıklık yaptığınız için teşekkür ederizö dedi. Özkök daha sonra duruşma salonundan ayrıldı. Duruşma gizli tanık dinlenmesi ile devam ediyor.

İFADE VERMESİ BİTEN ÖZKÖK, SİLİVRİ'DEN AYRILDI

Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ifade verme işleminin tamamlanmasının ardından Silivri'den ayrıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök'ün tanık olarak ifade verme işlemi saat 14. 55'de tamamlandı. Özkök, mahkeme heyetinin ve savcıların giriş ve çıkış yaptığı kapıdan duruşma salonundan ayrıldı.

Ergenekon Davası'nda Hilmi Özkök dün ve bugün yaklaşık 9 saat tanık olarak ifade verdi.

BAŞBUĞ DURUŞMAYA BUGÜN DE KATILDI

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, emekli orgeneraller İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon, Mustafa Balbay, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ve gazeteci Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık katıldı. Bu arada, duruşma başlamadan önce salona gelen İlker Başbuğ, izleyiciler tarafından alkışlandı. Başbuğ bir süre sonra izleyicilerin bulunduğu bölüme gelerek, buradakileri selamladı.

Bu sırada da izleyicilerin Başbuğ'u alkışladıkları görüldü.
CHP Milletvekili Mehmet Haberal, emekli tuğgeneraller Levent Ersöz ile Veli Küçük ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.Duruşmada, bu davada tutuksuz yargılanan "Odatv" davasının tutuklu sanığı Yalçın Küçük ile diğer tutuksuz sanıklar Nusret Senem, Fatma Sibel Gürcihan ve Güler Kömürcü Öztürk de hazır bulundu.