Kısa bir süre önce New York’ta, bir restorandaki servis süresinin son 10 yıla göre neden yavaşladığıyla ilgili bir araştırma yapıldı. Nedeninin bulunması için ise mekandaki kameraların kaydettiği geçmişe dönük görüntüler izlendi. Görüldü ki insanların ne yiyeceğine karar vermelerinin süresi 21 dakika, yemek yiyip hesabı ödemek ise ortalama bir saat sürüyor. Ancak bundan tam 10 yıl önce insanlar sekiz dakikada sipariş verip 50 dakikada yemeğini yiyip restorandan ayrılıyordu. Peki hayatımızda 10 yılda ne değişti? Artık pek çok kişi gün içinde telefonunu elinden düşürmüyor! Bir restorana gittiğinde mönüye odaklanmak yerine önce Foursquare’de kendini etiketliyor, e-postalarını kontrol ediyor, Facebook’a ‘Arkadaşlarla yemek keyfi’ yazıyor, WhatsApp’ta yazışıyor, yemeği geldiğinde önce fotoğrafını çekiyor. Yemek yerken sosyal medyada yaptığı tüm duyurulara gelen yorumları okuyor. Bu durum da hayatı giderek yavaşlatıyor! Öyle ki akıllı telefonunu elinden düşürmeyenler yüzünden artık sokakta yürümek bile zor! Hatta geçtiğimiz günlerde Çin’de yaya yolunun yanına cep telefonuyla konuşanların ya da mesajlaşanların kullanması için ‘telefonla yürüme yolu’ yapıldı! Peki akıllı telefonlar sosyal hayatı ne kadar etkiliyor? Gelecekte durum ne olacak? Konunun uzmanları yanıtladı. 

Terapi odaları “Whatsapp’ta mı diye sürekli bakıyorum” diyenlerle dolu 
(ZEYNEP ZAT UZM. KLİNİK PSİKOLOG)
 
“Bazen eğlendiğiniz arkadaş grubunuz bir plan yapar ve siz katılamazsınız. Onlarla olamadığınız için kötü hissedebilirsiniz. Bu gibi durumlarda bir şeyler kaçırma hissinin getirdiği anksiyeteye kısaca ‘fomo’ deniyor. Bugün sosyal medya an be an arkadaşlarımızın nerelerde neler yaptığını sunarken fomo’nun tarif ettiği bu hisse kapılabiliyoruz. Bu durumun en önemli özelliği sürekli diğer insanların neler yaptığıyla ilgilenme arzusu. Sosyal medyadan uzak kalmak da kullanıcılarda ‘gelişmeleri kaçırıyorum’ hissi yaratabiliyor. Dolayısıyla bugün akıllı telefonlar elimizden düşmüyor. Giderek yaygınlaşan bu durum, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından mercek altına alındı. Sosyal medya etrafta sizsiz neler olduğunu sürekli hatırlatarak     anksiyete yaratabiliyor. Bu durum kişinin günlük yaşamda aksamalar yaşamasına yol açıyorsa ya da kişi pek çok yöntemi deniyor ancak işe yaramıyorsa destek alınabilir. Terapi odasında bugünlerde ‘Whatssapp’ta online olmuş mu bakıp duruyorum ya da Facebook’ta onun/eski sevgilisinin profilini ve paylaşımlarını takip edip duruyorum’ gibi cümleler sıklıkla geçiyor. Çözüm için sosyal medyaya ayrılan zamanı sınırlamak gerekiyor.”
 
Trafik kazalarının en önemli sebebi 
Ömer Kavas  Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği Genel Sekreteri 
 
“Akıllı telefonlar, pek çok kişinin evden çıkarken kontrol ettikleri para ve anahtardan sonra üçüncü önemli öğe oldu! Avrupa’nın en çok konuşan, en fazla kısa mesaj trafiği oluşturan ülkesiyiz; sosyal medyaya en fazla bağlanan ülke olma yolunda hızla ilerliyoruz. Trafikte, otomobil kullanırken yasak olmasına rağmen yüzde 70’e varan telefon kullanımı nedeniyle dikkatsizlik ve refleks yitimi sonucu kazalar meydana geliyor. Artık sevdiklerimizi daha çok aramamıza rağmen daha az kucaklaşıyor, daha az birbirimize sarılıyoruz. Sosyal ilişkiler boyut değiştiriyor. Sevdiklerinizin nerede ve nasıl olduğunu biliyorsunuz ama kucaklaşmadan aylarca aynı şehirde, aynı sokakta yaşayabiliyoruz. Bunun sonucunda özellikle gençlerde gözlenen daha rahat, daha az hassas, daha bencil yaşam tarzı onları kimlik krizine itiyor. Gençler aile, okul çevresi ve sosyal medyayla kaplı bir hayat kuruyor. Bunları dengeleyenler ise başarıyı yakalıyor.” 
 
HAZMETME SORUNU VAR
YAVUZ YÜKSEL BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
 
“Şu an genç nesil sadece bu cihazları kullanıyor. Sosyal medyayla uyumlu olduğu için ellerinden düşürmüyorlar. Geçen yıl Türkiye’de 35 milyon akıllı telefon satıldı. Dolayısıyla şu anda eski telefonları bırakıp akıllı cihazlara bir anda geçmenin sancısını yaşıyoruz. Çünkü bu cihazlar, hayatımızın tamamını değiştiriyor. Toplum da bunu hazmetme konusunda sıkıntı yaşıyor, sosyal hayata ağır bir darbe vuruyor. Aynı evin içinde bile telefonla haberleşenler var! İnsanlar birlikteyken asosyal oluyorlar bu yüzden. Kısacası akıllı telefonlar aklımızı kiralıyor.” 
 
ASLINDA FAZLA İLETİŞİM HALİNDEYİZ
NEVZAT AYDIN YEMEKSEPETİ.COM’UN CEO ve kurucu ortağı
 
“Teknolojinin hayatımızı hızlandırdığı bir gerçek. İnsani ilişkiler açısından bakıldığında akıllı telefonlar ve sosyal medyanın etkileri, dünyada bitmeyen bir tartışma... Bence artık hepimiz için vazgeçilmez olan sosyal ağlar sayesinde arkadaşlarımız, meslektaşlarımız ve hatta akrabalarımızla hiç olmadığımız kadar fazla iletişim içinde olmamız. Potansiyel olarak arkadaş olabileceğimiz, aynı zevkleri paylaştığımız kişilere ulaşabiliyor; profesyonel ilişkilerimizi internet üzerinden yönlendiriyor, entelektüel birikimlerimizi paylaşıyoruz. Gerçekten enteresan bir çağda yaşıyoruz. Bireyler olarak bu evrimi istediğimiz tarafa yönlendirmeye odaklandığımız sürece ne akıllı telefonların ne de sosyal medyanın hayatımıza olumsuz bir etkisi olur.”
 
‘FACEBOOK’A AYIRDIĞINIZ ZAMAN DOLDU’ UYGULAMASI ÇOK YAKINDA!
AYHAN MANAS FÜTÜRİST
 
“Teknoloji ve akıllı telefonların şu aşamada yaşamımızı etkilediği aşikar. Çünkü kullanımda henüz bir düzen ve prensip oluşturamadık. Bu durum yıllarca yurtdışında sevdiği yiyecekleri yiyememiş birinin Türkiye’ye dönüp öncelikle bu yiyeceklere saldırmasına benziyor! Zaman planlamaları önümüzdeki birkaç yılda oturacak ve akıllı telefonların olumsuz görünen etkisi olumluya dönecek. Bir başka önemli nokta ise ‘App’ dediğimiz uygulamalar, zaman ve yaşam planlaması konusunda bizlere destek olmaya başladı. Çocukların mobil oyuna olan eğilimi ve harcadıkları süre, aileler tarafından takip edilmeye ve önlem alınmaya başlandı. ‘Facebook’a bugün ayırdığınız zamanı geçtiniz’ mesajını veren App’ler yetişkinler için yakında hazır olacak. Teknolojiden ve mobil telefonlardan kaçamayacağımıza göre teknolojiden değil plansızlıktan korkalım.”