Hürriyet yazarı Ayşe Arman, tecavüz ettiği kadınla evlenen adamın, 15 yaşındaki öz çocuğuna da cinsel istismarda bulunduğunu aktardı. Söz konusu durumdan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu aracılığıyla haberdar olduğunu aktaran Arman, "Yazıklar olsun! Boynu devrilsin! Baba ya, kızın özbeöz babası cinsel istismarda bulunan. Kendi kanından, canından 15 yaşındaki kızına hem de. İğrenç sapık şu an cezaevinde, dava sürüyor" diye yazdı.

Ayşe Arman'ın "Yuh artık! Baba... 15 yaşındaki öz kızına..." başlığıyla yayımlanan (24 Mayıs 2017) yazısı şöyle:

Bugüne kadar pek çok cinsel istismar haberi yazdım, röportajı yaptım...

Bu kadar fecisine az rastladım. 

En aşağılıklarından biriydi. 

Yazıklar olsun! Boynu devrilsin! Baba ya, kızın özbeöz babası cinsel istismarda bulunan. Kendi kanından, canından 15 yaşındaki kızına hem de. İğrenç sapık şu an cezaevinde, dava sürüyor...

İnsanın kanını donduran bir dava. Ben anneyle konuştum. Ağlayarak anlattı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na bağlı Acil Yardım Hattı’na başvuran vakalardan biri. Ona destek oluyorlar çünkü çok çaresiz. Başkan Canan Güllü sayesinde haberdar oldum, teşekkür ederim, ben de bu davanın peşini bırakmayacağım...

Sizi tanıyalım...
35 yaşında, bir yıldır hukuk mücadelesi veren bir anneyim...

Başınıza gelen nedir?
(Ağlamaya başlıyor) Korkunç bir cinsel istismar. Kızım 15 yaşında ve öz babası tarafından cinsel istismara uğradı! Akıl alacak gibi değil. Düşündükçe deliriyorum. Bu davanın hâlâ devam etmesi beni daha da delirtiyor. Avukatı da “baba” demeye dilimin varmayacağı bu sapığı temize çıkarmaya çalışıyor. Şimdi temyize gidiyorlar...

Öz babası, kızına cinsel istismarda bulunuyor. Böyle bir şey nasıl olur?
İnsanda Allah korkusu yoksa oluyor. Her türlü pisliği vardı. Nişanlıyken bana da tecavüz eden birinden söz ediyoruz. 

Nasıl yani?
Nişanlıydık. 18 yaşındaydım, ama hiçbir dokunuşu, hareketi normal değildi. İstemediğim şeylere zorluyordu beni. Ayrılmak istedim. Sen misin ayrılmak isteyen, tecavüz etti. Evlenmek zorunda kaldık. 17 yıllık evliliğimiz boyunca da normal ilişki sayımız sınırlıdır, hepsi başka türlü cinsel ilişki kurdu. Hep canımı acıtarak, ağzımı, burnumu kapatarak, döverek. Ama kızın ya, olmaz ya! (Hıçkırarak ağlıyor) Nasıl olabilir! 

En başa dönelim. Size tecavüz eden biriyle bunca sene nasıl yaşadınız?
Biz aynı mahalledeniz. Çıkmaya başladık. Başta kibar bir insandı. Ama nişanlanınca, hal ve hareketleri değişti, sapıklıkları başladı. “Yok!” dedim, “Ben istemiyorum” Aileme de söyledim. Altınları vermek istedim. Ama evlenmek zorunda kalayım diye, tecavüz etti. Beni, olan biteni herkese söylemekle tehdit etti... 

İyi de size tecavüz eden bir adamla hangi mantıkla evlendiniz!
Bu yaşta böyle bir hatayı yapmam. Ama o zaman çok gençtim. “Kirletilmek” gibi kavramlar vardı, şimdi dediğim gibi, işim olmaz, ama o zaman kirletildiğimi düşündüm. “Aileme nasıl söylerim?” dedim. Ailem tutucu bir aile, yaşadığım mahalle öyle. Herkese bekâretimi kaybettiğimi söylemekle tehdit etti. Cahillik işte, “Rezil olacağım, hayatım bitecek” dedim, oysa hayatım onunla evlenince bitti. Ama çaresizdim, “Beni kimse almaz!” dedim, mecbur hissettim.

Peki bunca yıl nasıl evli kaldınız?
Çocuklarım olunca ayrılamadım. Yine çaresizlik. Nereye gideceğimi bilemedim. Bana destek olan kimse yoktu. Çocukları göstermemekle tehdit etti. Bir de ben, hep her şeyi içime atıp, kapı gibi durmam gerektiğini düşündüm. Öyle öğretildi bize, çocukların için her türlü pisliğe katlanırsın. O bir pislik çünkü...

Cinselliğe bakışı normal insanlardan farklı mı?
Evet, hem pislik hem sapık. Benim ağzımı, burunu kapatarak normal olmayan ilişki yaşatırken diyordu ki, “Kadınsız kaldığımda köpekleri yapıyorum!”. Ailesinden kadınlar da ergenliklerinde bundan nasibini almış. Ama tabii kimsenin sesi çıkmamış. Bekâretlerine dokunmuyor! (Ağlıyor) Ben sonra teyze kızıyla konuştum, zannettim ki, “Evet, o bir sapık!” diyecek, bana destek verecek ama inkâr etti. Oysa, konu komşu herkes tanık, bu adam sapık, canımı acıtırken nasıl bağırdığımı herkes biliyor... 

Siz 17 yıl boyunca neden bu adamla birlikte olmaya devam ettiniz?
Defalarca boşanmaya kalkıştım. Ablamdan yardım istedim. “Ben bununla yaşayamayacağım. Bana anlatamayacağım şeyler yapıyor!” dedim. O aldatma filan zannetti. Anlatamadım. Söyleyemiyor ki insan. Zaten karşında, “Hiçbir şeyi ispatlayamazsın ki!” diyen bir adam var. “Çocuklarını göstermem!” dedi, “Adalet mekanizması benden yana olur!” dedi. Buna rağmen ayrı ev tuttum, işimi değiştirdim. Ama beni hep buldu. Kimse destek olmayınca, ayrılmak kolay olmuyor. İntihar edebilirdim, ama o zaman çocuklarıma ne olacaktı? Son birkaç yıldır, ayda bir cinsel ilişkimiz oluyordu. Onun ilişkiden anladığı belli zaten. O sapıklığını çekiyordum kimseye söylemeden. 

Nasıl bir koca olduğu ortada, peki nasıl bir baba?
Ciğeri beş para etmeyen, ha bire borca giren, acı çektiren bir sadist. Ama baba olarak öyle değildi. Sorumsuzdu. Fakat çocuklarını tutardı. Onlarla vakit geçirirdi. Onları eğlenceye götürürdü. Kızına özelikle çok düşkündü...

Peki kızına karşı davranışları normal miydi?
Şimdi düşünüyorum da hayır. Ama insan konduramıyor. Ben zannediyordum ki, baba-kız sevgi çerçevesinde yapıyor bazı şeyleri. Kucağına almalar, dokunmalar, belinden sarılmalar, “Aşkım!” demeler. İnsan konduramıyor. Ne zaman bizimki serpildi, erkekler onu beğenmeye başladı, bu çılgına döndü, bunu da normal zannediyordum, baba-kız kıskançlığı sanıyordum, meğer öyle değilmiş.

Kızınıza bir şey yapabileceği aklınıza gelir miydi?
Hayır asla! Bu kadar ileri gidebileceğini düşünemedim. Kızını seviyordu.

Kızınız olan biteni nasıl anlattı?
Kızım, erkek arkadaşını eve alıyor. Mahalle tutucu, bir yere giderlerse laf oluyor, evde buluşuyorlardı. Benim de haberim vardı. Bu nasıl oluyorsa öğreniyor, öfke içinde eve geliyor. Ama yani bir şey yok, iki genç bilgisayar başındalar. Çocuğu iyice bir dövüyor, evden atıyor. Sonra kızına “Soyun!” diyor. Kızım anlattı bunları (Ağlıyor) “Baba n’olur yapma! Aramızda bir şey olmadı!” diyor. Yine de soyunmasını söylüyor. Kendisini de soyunmuş... Başka şeyler de yaptırmış zorla kızıma. Cezalandırmak için yapmış bunları güya. Bir de demiş ki “Bir dahaki sefere, cezası daha ağır olacak!” Tabii reddediyor bütün bunları. Bana, “Sen kızının yalancı olduğunu bilmiyor musun, yalan söylüyor!” diyor. Bense yüzde yüz kızıma inanıyorum. Çünkü nasıl bir sapık olduğunu benden iyi kimse bilemez. Hemen şikâyetçi oldum, dava açtım. “Ne var abartacak. Al, kızının hayrını gör!” diyor. (Ağlıyor) Kullanılmış bir ayakkabından söz ediyor sanki. Bir insan bu. Ergen bir kız çocuğuna... Senin çocuğun! Canından, kanından o senin! Allah’ından bul! Gel gör ki, ailesi de çalıştığı işyeri de ona sahip çıkıyor. Çok beyefendiymiş, dürüstmüş. Biz yalan söylüyormuşuz. Bir de bizi evden atmaya çalışıyorlar...

Neden boşanamıyorsunuz?
Ceza netleşmediği için! Temyize gittiler, bekliyoruz...

Kızınızın ruh hali ne durumda?
Çok kötü zamanlar yaşadı. Uzun bir süre reddetti konuşmayı. Sonra ataklar yaşadı. Delirdiği, “Anne, babam bana bunu neden yaptı?” dediği anlar oldu.

Eski eşiniz şu an cezaevinde. Nasıl bir ceza almasını istiyorsunuz?
İçimden geçeni söyleyeyim mi? Mümkünse bir kuyuya konulsun, üzerine de demir kapatılsın, ekmek, su da verilmesin. Gebersin orada! Fareler yesin! Şu an hapishanede rahat. Yemek yiyor, yatıp uyuyor, sosyal faaliyetleri de varmış, devlet bakıyor ona! Bir de “İftiraya uğradım!” diyordur, “Mal mülk için!” diyordur, “Evet, ben sapığım!” diyecek hali yok ya... 

Delil yetersizliğinden beraat edeceğinden korkuyor musunuz?
Hayır ama 24 yıl yese n’olacak, 8 yıl sonra çıkacak... Peki benim kızıma ne olacak? O iğrenç görüntüler beyninden nasıl silinecek? Bu yaşadığı travma nasıl geçecek? Diğer çocuğuma nasıl anlatacağım, “Baban bunu yaptı!” nasıl diyeceğim? Ben kendimi nasıl affedeceğim böyle bir adamdan çocuk yaptım diye... 

Siz sonunda, “Acil Yarım Hattı”nı mı aradınız?
Evet. Bana evde cinsel saldırıda bulunurken, üst komşum hep duyarmış. Yeni evli bir çift olduğumuzu zannedip, müziğin sesini açarmış. Bir gün sordu. Yerin dibine girdim ama açılıverdim. Katıla katıla ağladım. Zevk almadığımı, aksine feci acı çektiğimi söyledim. Kızımın yaşadığı bu felaketten sonra da ona, “Bu adamın sapık olduğunu kanıtlamam lazım, tanıklık eder misin?” diye gittim. O sırada gelini bana, Acil Yardım Hattı’nın numarasını verdi, hemen irtibata geçtim. Ben böyle bir yer olduğunun farkında bile değildim. Sadece kızımın ve benim başıma gelmiyordur, başkaları da vardır. Bana destek oldukları gibi, onlara da destek olurlar...