Kuşadası ilçesinde Kadınlar Denizi güzergahında çalışan minibüste 2005'te yaşanan bombalı saldırıda hayatını kaybeden 3 Türk gencin ailelerine verilen tazminatların faiziyle birlikte geri istendiği yönündeki haberlerinin ardından İçişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi.
Basın ve yayın organlarında yer alan 2005 yılında Aydın-Kuşadası ilçesindeki terörist bir eylem sonucu meydana gelen patlamada oluşan zararın tazminine ilişkin haberlerle ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulduğu kaydedilen açıklamada, “Söz konusu terörist eylem sonucu hayatını kaybedenler için, Aydın Valiliğince 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun çerçevesinde tazminat ödenmesine karar verilmiş, ancak, hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından tazminata ilişkin sulhname imzalanmayarak, Bakanlığımız aleyhine manevi tazminat talebiyle davalar açılmıştır. Mahkeme, davacılar lehine 70 bin’er TL manevi tazminata hükmetmiş, karar Danıştay nezdinde temyiz edilmiş ve karar bozularak yerel mahkemeye iade edilmiştir.
Yerel mahkeme bu defa, Danıştay’ın bozma kararına uyarak uyuşmazlığın 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun çerçevesinde “sosyal risk” ilkesi gereğince değerlendirilmesi yönünde karar vermiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiş olup davalar temyiz aşamasındadır. Netice olarak, yargı süreci halen devam etmektedir. İçişleri Bakanlığımızca, davacılara ödenen tazminatın geri alınması veya istenmesi gibi bir talepte bulunulmamıştır” denildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
16 Temmuz 2005’de Kuşadası’nda meydana gelen olayda Kuşadası-Kadınlar Denizi Plajı hattında çalışan bir minibüse bırakılan bomba düzeneğinin cep telefonu ile uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu minibüste bulunan İngiliz Helyn Bennet (21) ve İrlandalı Tana Whalen (17) ile birlikte hayatını kaybeden Deniz Tutum (21), Ufuk Yücedeniz (23) ve Eda Okyay'ın (24) olmak 2’si yabancı uyruklu ve 3’ü de Türk olmak üzere 5 kişi ölmüş, 14 kişi yaralanmıştı. Bombalı saldırıdan yaklaşık 9 ay sonra eylemi gerçekleştiren M.S.K., Elazığ'da yakalanmış ve İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 5 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
