AVRUPA Komisyonu’nun 'AB Kanatlı Refahı' direktifi doğrultusunda aralık ayı sonunda yönetmelik yayımlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türk üreticilerden 'Tavukların kanatlarını açabilmesi, tüneyebilmesi ve rahat hareket etmesi' için işletme başına 1 milyon Euro’ya varan modernizasyon yapmalarını istedi.

Üreticiler, kendilerinden görüş alınmadan yayımlanan yönetmeliğe, "Avrupa’da bile 12 yıl süre verdiler, sübvanse ettiler" diyerek tepki gösterdi.

Avrupa Komisyonu’nun kanatlı hayvan refahı için kafeslerin ve kümeslerin 'zenginleştirilmesi ve genişletilmesi' yönündeki direktifi için verdiği 12 yıllık süre Avrupa’da son bulurken; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmelikte yeni işletmelerin direktife göre açılması, mevcut işletmelerin ise 2015 yılına kadar gerekli yatırımları yapması istendi. Tavukların kanatlarını açabilmesi, tüneyebilmesi ve rahatça hareket edebilmesi için tavuk başına gerekli olan alanı 550 santimetrekareden 750 santimetrekareye çıkaran, yani en az 30 santime 25 santim boy ve eninde, 45 santim yüksekliğinde bir bölme tahsis etme zorunluluğu getiren direktif ile 40 bin kapasiteli her bina için 1 milyon Euro yatırıma ihtiyaç duyulduğu ortaya çıktı. Almanya uyum sağlayan ilk ülke olurken Fransa, İspanya, Polonya, Bulgaristan gibi yumurta üreticileri 12 yılda tam olarak uyum sağlayamadı. Türkiye’deki üreticilerden 3 yılda uyum sağlamalarının istenmesi tepki yarattı.

AVRUPA BİLE 12 YILDA GEÇEMEDİ

2011 yılında sektör olarak yüzde 9’luk büyümeye imza attıklarını dile getiren Türkiye Yumurta Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Derya Pala, 60 milyon yumurtacı tavuk varlığı bulunan, yıllık 14 milyar adetlik üretime ulaşan ve yaklaşık 2.5 milyar liralık ciroya sahip Türk yumurta sektörünün zor durumda kalacağını savundu. Pala, geçiş sürecinin 2015 yılına kadar belirlenmiş olması konusunda şunları söyledi:

"Avrupa, bu geçiş sürecini 12 yıl yaşadı ve hala tam olarak uyum sağlanabilmiş değil. 3 senede geçiş yapmak hiç mümkün değil. AB’ye girememiş bir ülke olarak bu standardı uygulamaya geçmek son derece gereksiz. Bu fiilen mümkün olmadığı gibi ekonomik olarak da ciddi bir kayıptır. Yatırım maliyetlerinin fiyatlara yansımasıyla tüketici de olumsuz etkilenecektir."

AB’YE ZATEN İHRACAT YOK

Pala, şu an zaten Türkiye’den AB ülkelerine yumurta ihracatı yapılamadığına dikkat çekti. Pala, "Bunun nedeni hayvan refahı ile ilgili bir konu değil. AB’nin zaten kendi üretiminden kaynaklı yumurtaya ihtiyacı yok. Başka bir sürü gerekçeyle biz zaten ihracat yapamıyoruz. Ortadoğu pazarlarına yoğunlaşarak geçtiğimiz yıl ihracatı yüzde 83 artırarak 286 milyon dolara yükselttik. Dolayısıyla bu uygulamanın ihracatta da hiç avantajı yok" dedi.

'GEÇİŞ SÜRESİ 10 YILDAN AŞAĞI OLMAMALI'

Derya Pala, son 10 yılda ciddi modernizasyon yapmış işletmelere ve bağlı olduğu üretici kuruluşlarına sorulmadan bu yönetmeliğin çıktığını da anlattı. Pala, "Talebimiz ve beklentimiz bu geçiş sürecinin 10 yıldan aşağı olmaması. Bunun makul bir süresi bulunabilir. Böylece ne ülke ekonomisine zarar verilir, ne de üretici ve tüketici mağdur olur. Direktifi tam uygulayanla uygulamayan AB üyesi ülkeler arasında bile bir rekabet eşitsizliği var" değerlendirmesini yaptı. Pala ayrıca Avrupa’daki geçiş süreçlerinde hükümetlerin ciddi desteklemeler uyguladığını, Türkiye’de ise bu konuda henüz bir bilginin kendilerine ulaşmadığını da sözlerine ekledi.