Aydın'da, terör örgütü PKK'nın yönlendirmesiyle, sözde ''kent meclisi'' oluşumuna giderek, yasa dışı çeşitli faaliyetler yürüttükleri, gençleri ve çocukları sokak eylemlerinde kullandıkları iddiasıyla haklarında dava açılan 29 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, davanın tutuklu kalan 11 sanığı ile tutuksuz 9 sanık katıldı.
Sanık avukatları, öncelikle, davaya konu Aydın Ortaklar'da gerçekleştirilen toplantının yasal bir parti çalışması olup olmadığının ayrımının yapılması gerektiğini, davanın kimden geldiği bilinmeyen ihbar mektubu ve telefon dinlemelerine dayanılarak açıldığını savundu.
Avukatlar, ''Sanıkların Demokratik Toplum Kongresinin üyeleri olduğu iddia ediliyor. Ancak kongrenin eş başkanı olduğu öne sürülen kişiler serbest. İddianame ciddiyetten uzak'' diyerek, yaklaşık 10 aydır tutuklu bulunan müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Daha sonra söz alan sanıklardan Mehmet Şerif Süren, Türkçe'nin de Kürtçe'nin de bir dil olduğunu, buna yönelik bir tepki geliştirmediklerini, bundan sonraki savunmalarını Kürtçe yapacağını söyledi.
Sanığın bu talebini, Türkçe'yi yeterince anlayıp konuşabildiği gerekçesiyle reddeden mahkeme başkanı, bu konuda ısrar edilirse ifade almayacağı yönünde ihtarda bulundu.
Sanıklardan Orhan Çiçek ve Cihan Turan ise Kürtçe savunma ve ifade verme talebini desteklediklerini dile getirdi.
Mahkeme heyeti, mevcut delil durumuna göre sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

-İDDİANAMEDEN-

Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç tarafından hazırlanan iddianamede, zanlıların, terör örgütü PKK'nın cezaevindeki elebaşısının avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamalar ve yurt dışındaki kadrosunun yönlendirmeleri doğrultusunda, illerde sözde Kürdistan Demokratik Topluluğu (KCK) ''kent meclisi'' adı altında yapılanma çalışmaları yürüttükleri belirtiliyor.
Oluşturulmaya çalışılan kent meclisleri için örgüte yakın ya da sempati duyan kişilerden sokak, mahalle, semt, belde, ilçe ve ilde yapılanma çalışmaları yürüttükleri kaydedilen zanlıların, belirli dönemlerde düzenledikleri ev ve kahvehane toplantılarında yapılanma ve uygulamalar, seçimlerde takınılması gereken tavırlar, taraftar kazandırma faaliyetleri, sokak eylemleri gibi birçok konuda da terör örgütünün gönderdiği talimatlar doğrultusunda kitleleri yönlendirme çalışması yürüttükleri ifade ediliyor.
İddianamede, yapılanma içerisindeki kişilerin özellikle gençleri çocukları sokak eylemlerinde kullandıklarına dair polise ihbarlar geldiği, yapılan izleme ve takiplerde de örgüt adına faaliyet yürüttüklerine dair birçok belgenin ele geçirildiği de yer alıyor.
İddianamede, zanlıların, terör örgütünce önem taşıyan günler öncesi başta çocuklar olmak üzere taraftar kitleyi ''sivil itaatsizlik'' tarzı korsan gösteri, molotofkokteyli ya da taş atma, lastik yakma, basın açıklaması ve oturma eylemi yapma gibi eylemlere yönlendirdikleri, bazılarına da bizzat kendilerinin katıldıkları, taban oluşturmak ve yeni eleman kazandırmak amacıyla faaliyetler yürüttükleri, maddi durumu iyi olmayanlara terör örgütü adına destek sağladıkları, yapılanmanın maddi ihtiyaçları için doğu kökenli kişilerden para topladıkları, il genelinde yapılan tüm eylem ve faaliyetlerden haberdar olarak bunları terör örgütünün yayın organlarına bildirdikleri bilgileri de yer alıyor.
Davanın 29 sanığı hakkında, 7 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası isteniyor.