Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, annelerin ağladığı bir ülkede topyekun bir refah artışı ve bir kalkınmanın olamayacağını belirterek, “Bunu görmek zorundayız” dedi “Önümüze eşsiz bir fırsat çıktı” diyen Bakan Babacan, hükümet olarak kendilerinin bölgede istikrar ve güven zeminini sağlam şekilde tesis etmek istediklerini söyledi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, annelerin ağladığı, gözyaşı döktüğü, evlat acısı çektiği bir ülkede topyekun bir refah artışının ve bir kalkınma ve ilerlemenin mümkün olamayacağını belirterek, “Bunu çok iyi görmek, bunu çok iyi anlamak ve değerlendirmek zorundayız” dedi.
TÜM DÜNYA ARTIK BİZİ KONUŞUYOR

Babacan, Şanlıurfa'da düzenlenen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, 7 yıllık iktidarları sürecinde Türkiye'nin her alanda tarihi düzeyde başarıların altına imza attığını, milleti sevindiren, gururlandıran, Türkiye'yi çok farklı bir lige, çok farklı bir klasmana taşıyan bir süreçten geçildiğini söyledi. Bugün dünyanın her köşesinde Türkiye'nin konuşulduğunu, Türkiye'nin önemi, stratejik konumu ve başarılarından söz edildiğini belirten Babacan, küresel meselelerde olduğu kadar bölgesel meselelerde de Türkiye'nin ağırlığı ve artan rolünün her geçen gün biraz daha fazla hissedildiğini, yıllardır süregelen kronik meselelerde artık arabuluculuğunun arandığını vurguladı. Babacan, demokratikleşme yönünde atılan adımların, temel hak ve özgürlükler noktasındaki düzenlemelerin Türkiye'nin ufkunu açtığını vurguladı.

GÜVEN OLMAYAN YERDE YATIRIM OLMAZ

“Kendi iç meselelerini çözememiş, kendi iç tartışmalarını sona erdirememiş ülke genelinde huzuru, istikrarı, güven ortamını sağlayamamış bir ülkede yatırımlardan söz edilemez” diye konuşan Babacan, şöyle devam etti: “Çatışmaların yaşandığı, kanın aktığı, gerilimlerin yaşandığı bir ülkede istihdam üretmek mümkün olmaz, olamaz. İnsanlığın arasına nifak sokuluyorsa, insanlığın arasında düşmanlık tohumları ekilmek isteniyorsa, o ülke ihracat ta yapamaz, üretim de yapamaz. Ne turist çekebilir, ne uluslararası yatırım çekebilir.

TÜRKİYE'DE BU KADAR KAN DÖKÜLMESEYDİ NE OLURDU?

Annelerin ağladığı, annelerin gözyaşı döktüğü, annelerin evlat acısı çektiği bir ülkede topyekün bir refah artışı, topyekün bir kalkınma ve ilerleme de mümkün olamaz. Bunu çok iyi görmek, bunu çok iyi anlamak ve değerlendirmek zorundayız. Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi şu soruyu da artık yüksek sesle kendi kendimize sormamız gerekiyor. (Türkiye son 25 yılını Doğu ve Güneydoğusu'nda devam eden çatışmalarla heba etmeseydi, Türkiye enerjisini, kaynaklarını terör belası nedeniyle harcamasaydı, Türkiye meselelerini çok daha erken çözebilseydi, toplumsal huzuru, güven ortamını çok daha erken bir şekilde tesis edebilseydi, acaba Türkiye bugün nerelerde olurdu? Acaba bugün Şanlıurfa hangi konumda olurdu? Acaba bugün Şanlıurfalı vatandaşlarımızın refah seviyesi nerelerde olurdu? Bugün Güneydoğu Anadolu Bölgemizin sanayisi, ticareti, üretim, istihdam ve ihracatı hangi konuma yükselmiş olurdu?)”

ARTIK KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Babacan, Türkiye'nin bugün artık hiçbir alanda kaybetmeye tahammülünün olmadığını kaydederek, “Hiç kimsenin bu ülkeye, bu millete Şanlıurfa'ya ve Şanlıurfa gibi 81 vilayetimize kaybettirmeye hakkı yok. Bugün artık önümüze eşsiz bir fırsat çıktı. Biz hükümet olarak artık yaşanan tüm acıları dindirmek, bu bölgede istikrar ve güven zeminini sapa sağlam bir şekilde tesis etmek ve enerjimizi geleceğin inşasına sarf etmek istiyoruz” diye konuştu.


Bölgeye 10 milyar dolar akacak

GAP kapsamında yürüttükleri çalışmaları hızlandırmak için geçtiğimiz yıl GAP Eylem Planı'nı açıkladıklarını anımsatan Babacan, şöyle devam etti: “Geçen sene Başbakan'ımızın açıkladığı planda 4 ayrı gelişme eksenimiz var. 73 ana eylem var ve 300'ün üzerinde proje ve faaliyet açık açık listelenmiş durumda. Söz konusu eylemlerin gerçekleştirilmesi içinde 2012 yılının sonuna kadar yaklaşık 15 milyar liralık ilave bir kaynağı da tahsis etmiş bulunmaktayız. Yani yaklaşık 10 milyar dolar. Sulamada 10 adedi depolama ve baraj projesi yapılıyor. 470 bin hektar alanı sulayacak olan 16 sulama projesinin yapım işi, hepsini toplayacak olursak da 26 projenin yapım işini 2009 yılında, bu sene içerisinde inşallah ihale ediyoruz.Yine hızlandırılan Adıyaman-Çandarlı sulamasının 2009 yılında tamamlanmasını planlamaktayız. Yukarı Harran Sulaması 6. Kısmı'nın 2009'da tamamlanmasını planlamaktayız. Batman-Silvan Projesi kapsamında Pamukçay Barajı'nın inşaatını 2009 yılında ihale etmeyi planlamaktayız. Karayolunda, Şanlıurfa Otoyolu'nu Gaziantep'e bağlayan otoyolun hemen hemen tamamı trafiğe açıldı. Otoyolun şu an Urfa şehir geçişindeki inşaatı devam etmekte. Batman Havaalanı Terminal Binası'nı gelecek sene ortalarında da inşallah bitirmeyi planlıyoruz.'


Enerjimizi üretime harcarsak...

Bölgenin ticarette, sanayide, ihracatta, üretimde, istihdamda kendi kendisine yeter ve hattı diğer şehirlere katkı veren bir seviyeye ulaşacağını da vurgulayan Babacan, bölgenin insanının çalışmak için başka illere, bölgelere gitmek zorunda kalmayacağını, kendi ili ve bölgesinde rahatça iş bulup, tatminkar bir gelirle çalışabileceğini söyledi. Babacan, “Şunu kesinlikle aklımızdan çıkarmamak zorundayız. Enerjimizi üretime, istihdama, yatırıma harcadığımız sürece aşamayacağımız hiçbir engel yoktur” diye konuştu.


Eğitim ve sağlık yatırımlarına devam


Şırnak Havaalanı'nın yapımı için etüt proje çalışmalarının tamamlandığını ve ihaleye çıkıldığını belirten Babacan, 2008 yılında eğitimde sadece ilköğretimde 2 binin üzerinde derslik yaptıklarını, bu yıl bin 996 dersliğin daha tamamlanacağını ve şu anda 145 bin öğrenciye hizmet verecek 7 bin 859 dersliğin de inşaatının devam ettiğini kaydetti. Sağlıkta 2008 yılı içerisinde hastanelerde 870 ilave yatak kapasitesi oluşturduklarını, 19 sağlık ocağını tamamladıklarını belirten Babacan, '2009 yılı sonuna kadar 12 hastane, 15 sağlık ocağı ki toplam bin 630 yatak kapasitesi sağlık merkezi bunların tamamlanması planlanıyor' dedi.

Kentlerin içmesuyu ihtiyacının karşılanması için devam etmekte olan projelere ek kaynak aktarıldığını belirten Babacan, Mardin-Kızıltepe İçmesuyu şebekesinin tamamlandığını, Adıyaman-Şırnak İçmesuyu Projelerine de 2008 yılında başlandığını anımsattı. GAP kapsamında 300'ün üzerinde faaliyet ve projenin yer aldığını tekrarlayan Bakan Babacan, bölgenin önceliklerini dikkat alarak burada yaşayan insanlarla, onların temsilcileriyle görüşerek merkezi aktörleri de bir araya getiren ve istihdam yaratacak sektörlerin desteklendiği cazibe merkezleri programını da pilot olarak Diyarbakır'da başlattıklarını söyledi.

REFAHI ÜRETENLERİ DESTEKLEMEK

Babacan ayrıca 'Biliyorsunuz Kasım 2008 de Diyarbakır, Gaziantep ve Mardin'in merkez olduğu üç bölgede yani toplam 9 ilimizi kapsayan bölgede kalkınma ajanslarının kurulmasını resmen tamamlamış olduk. Hükümetimiz sadece devlet eliyle refahı üretmeyi ve arttırmayı değil, aynı zamanda refahı üretenleri de desteklemek arzusundadır” dedi./yenişafak