Eski Özel Harekât polisi Ayhan Çarkın"ın Radikal"e yaptığı açıklamalar PERPA, Çiftehavuzlar, Bahçelievler baskını ve Susurluk gibi olayların davalarında yeni bir hukuki sürecin önünü açtı. Daha önce Susurluk hariç bu davalarda polisler beraat etmişti. Avukat Taylan Tanay, Çarkın"ın Radikal"e verdiği röportajda söylediklerinin yeni delil oluşturduğunu belirterek bugün hem İstanbul Başsavcılığı"na hem İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi"ne "tashihi karar" talebinde bulunacaklarını açıkladı.

Tanay, Başsavcılığa Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken"in PERPA davası kapsamında yargılanması için talepte bulunacaklarını ifade etti. PERPA baskınında Ayhan Özkar adlı bir başka polisin olduğunu ve Çarkın"ın ifadeleri doğrultusunda bu kişinin de yeniden yargılanması gerektiğini belirten Tanay “Çarkın Selma Çıtlak"ı Ayhan isimli başka bir polisin vurduğunu söyledi. Özkar"ın da bu olayda payı bulunduğu anlaşılıyor. Bu konuda soruşturma açılmasını da talep edeceğiz. Bu tip olaylarda zamanaşımı süresi 30 yıl. Mehmet Ağar davasında Çarkın"ın tanık olarak dinlenmesini isteyeceğiz” diye konuştu.

Kapılar yüzlerine kapandı
Mehmet Ağar"ın Emniyet Genel Müdürlüğü görevini sürdürdüğü dönemde görev yapan eski Özel Harekâtçı polis Ayhan Çarkın"ın itiraflarında dile getirdiği operasyonlarda hayatlarını kaybedenlerin hak arayışına yargı duyarsız kaldı.

Milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamayan Mehmet Ağar Meclis"e girememesinin ardından Şubat 2009"da Susurluk nedeniyle hâkim karşısına çıktı. Ağar"ın "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak"tan yargılandığı davaya, Çarkın"ın bizzat katıldığını söylediği Çiftehavuzlar, PERPA, Bahçelievler operasyonunda ölenler ile o dönem gözaltında kaybedilen kişilerin aileleri müdahillik başvurusu yaptı. Çağdaş Hukukçular Derneği de davaya müdahillik talebinde bulundu. Ancak davaya bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi "suçtan doğrudan zarar görülmediği" gerekçesiyle yapılan bütün başvuruları reddetti.

"Ölenlerin yakınlarını davada silahla tehdit ediyorlardı"
Ayhan Çarkın"ın Radikal"de yayımlanan sözleri yargısız infazların yoğun olarak yaşandığı 1990"lı yılların başındaki çok sayıdaki olayı gündeme getirdi. Bunlardan biri 13 Ağustos 1993 yılında PERPA"ya yapılan ve beş kişinin öldürüldüğü operasyondu.

PERPA"da öldürülen kasiyer Selma Çıtlak"ın halen Giresun Görele"de yaşayan akrabaları, Çarkın"ın açıklamaları üzerine yeniden bir dava açılmasını istiyor. Radikal"e konuşan baba Nedim Aycı, “O zaman 1.5 yaşında kızı vardı Selma"nın. Şimdi gelinlik çağında çocuğu. Bu olay bizi tamamen yok etti. Sildi bizi” derken sorumluların yargılanmasını istiyor.

Amca Nihat Aycı ise “Selma vurulduğu zaman hepimizi araştırdılar. Cenazesini bile Görele"ye getiremedik. Terörist muamelesi yaptılar. Biz adamsızlığımızdan bunun üzerine gidemedik. Her gün tehdit telefonları geldi davadan vazgeçmemiz için. Bir avukat vardı ilgilenecekti. Onu da tehdit ettiler” diyor. Baba Nedim Aycı da kızını polis zoruyla İstanbul Kulaksız Mezarlığı"na gömdüklerini anlatarak, “Polisin bile başı önüne eğikti. Biliyorlardı kızımın suçsuz yere öldürüldüğünü” diye konuşuyor ve “Biliyorum bu kızı vuranlar da pişman. Bana o zaman "yaşın yanında kuru da yandı" dedi polisler” dedi. Amca Nihat Aycı da “Selma öldürüldüğünde bizi burada Görele"de karakola doldurdular, gelmişimizi geçmişimizi araştırdılar. Tehdit ettiler” diyor.

Aynı operasyonda öldürülen Mehmet Salgın"ın ablası Fatma Yıldırım ise “Kardeşim öldürüldü ama katilleri her gün ortada ve bizi asıl kahreden bu” diyor. “Acımızın küllenmesi mümkün değil” diye konuşan Yıldırım “18 yıl geçti. Ama dün gibi aklımda. Mahkemelerimize silahlarıyla girdiler. Bize gösteriyorlardı silahlarını. Vuracağız manasında. Zaten mahkemeler de doğru düzgün olmadı. Ayhan Çarkın"ı da hatırlıyorum tacizde bulunuyordu bize. Omuz attığı bile oldu. Avukatları da bizzat tehdit ediyordu” diyor.

Çarkın: Yargısız infaz yaptık
Ayhan Çarkın dün CNNTürk"te Cüneyt Özdemir"in sorularına çarpıcı yanıtlar verdi. Çarkın, “Sizin katıldığınız operasyonlarda yargısız infaz yapıldı mı?” sorusunu “Yapıldı. Bu kan aktıysa devletin elinden aktı. Devletten habersiz kimse kan akıtabilir mi?” diye yanıtladı. Çarkın, “Olaylar etrafımda gelişiyordu. Şimdi emir verenler kenara çekildi. Herkes korkuyor konuşmaya. İnfaz emirleri, adam öldürme emirleri. Devletten habersiz böyle bir karar verilebeceğine inanıyor musunuz?” diye konuştu. Çarkın, Kürt işadamlarının öldürülmesiyle ilgili bir listenin olduğunu doğrulayarak “Öyle bir liste var. Dönemin başbakanı da (Tansu Çiller) söylemişti. Bölücü örgütlere yardım yapan işadamlarının listeleri elimdedir. Gereken cevabını görecektir” dedi. Çarkın savcılığın bu konuları sorması halinde herşeyi anlatacağını ifade etti.

radikal