"Esad’a desteği çektik çünkü, 500 bin kişi sınıra yığılabilir."

Ankara’da üst düzey bir yetkili, Türkiye’nin Suriye politikasının neden değiştiğini VATAN’a anlattı: Esad’a desteği çektik çünkü, 500 bin kişi sınıra yığılabilir, askeri müdahale etmek zorunda kalabilirdik

Suriye ile vizeleri kaldıran, ortak bakanlar kurulu toplantısı dahi yapan Türkiye, Suriye’deki demokrasi isyanına tanklarla yanıt veren Esad rejiminden desteğini çektiğinde, Suriye rejimi “Türkiye’yi anlamıyoruz” tepkisini vermişti. VATAN’a konuşan bir üst düzey hükümet yetkilisi bu değişimin sebeplerini anlattı. Yetkili, ‘’Ankara’nın Suriye politikasını mevcut gelişmeleri takip ederek kendi başına’’ aldığını kaydetti. Bu politikanın oluşturulmasnda hem etik hem de realist bakış açılarının içiçe geçtiğini belirten yetkiliye göre Ankara’nın Esad’a karşı şu anki sert duruşuna şu evrelerden geçilerek gelindi:

Reform süreci olmadı

Türkiye Suriye politikasını düzenlerken sadece ‘realist’ bakış açısıyla davranıp, kendi ekonomik çıkarlarını gözetmek uğruna Esad’ın kendi halkına yaptıklarını göz yummak bir alternatifti. Ama bu da aslında realist politikayla Türkiye’nin ekonomik çıkarlarını korumak yerine daha büyük ölçüde insan hakları ihlalleri, işkenceler ve ölümlere neden olabilirdi. Bunun sonucunda ise 300-500 bin kişi sınıra yığılarak Türkiye’yi çok daha zor duruma sokabilir, ve hatta müdahele etmek zorunda dahi bırakabilirdi. İlk dönemde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Şam’a ziyareti ve 6.5 saatlik görüşmede Suriye’yi reform sürecine sokarak, bir dönüşüm yaşanabileceğini umut ettik. Olmadı.

Türkiye kumar oynamaz

Ankara’nın analizlerine göre diktatörlerin yönettiği Ortadoğu ülkelerinde bu diktatörler gittikten sonra ortada en güçlü alternatifin İslamcılar olması tesadüf değil çünkü örgütlü kalabilen tek topluluk onlar. Diğer bütün partilere bu liderler tarafından yaşama hakkı tanınmadı. Bu ülkelerde İslami partilerin iktidara gelmesi normal çünkü örgütlü başka partiler mevut değil.

Şimdiye kadar Türkiye’nin bu ülkelerin liderleri ile arası iyiydi çünkü bu protesto eden halk yoktu. Şimdi oyunun kuralları değişti. Haklarını talep eden insanlar sokaklarda ve Türkiye de onlara destek çıkıyor. Suriye’de rejim gitmeli demiyoruz çünkü ‘git’ demenin bir maliyeti var. Git dedikten sonra Esad baskıyı artırıp 10 bin kişi daha keserse, ne yapacağız. BM Güvenlik Konseyinde bir önerge çıkıp çıkmayacağı halen belirsiz, Arap Birliği karar veremiyor, Suriyeli muhalifler kendine gelebilmiş değil. Türkiye böyle 5 bilinmeyenli kumar oynayamaz.

ABD: Günleri sayılı

ABD Dışişleri Bakanlığının Yakın Doğu Bölümünden sorumlu Jeffrey Feltman, Amerikan Senatosu’nun Dışilişkiler Komitesi’ndeki Suriye oturumuna katılarak senatörlerin sorularını cevapladı. Feltman Türkiye’nin Suriye ile ilgili politikasını överek, şimdiye kadar Türkiye’nin Suriye konusunda üç önemli katkısının bulunduğunu söyledi.

Feltman’a göre Türkiye sınırlarını Suriyeli mültecilere açarak, Suriyeli muhaliflere organize olmalarına imkan sağlayarak ve Esad rejimine karşı silah ambargosu koyarak önemli bir rol üstleniyor. Ekonomik ambargoyla ilgili olarak ise önümüzdeki iki hafta içinde Türkiye’yi kendilerine ve AB’ye katılmasını teşvik ediyoruz diyen Feltman, Türkiye ve Suriye arasındaki ticaretin zaten büyük ölçüde ‘’kuruduğunu’’ sözlerine ekledi. Feltman ayrıca Suriye’yi uluslararası ortamlarda tartışmak üzere Libya’daki muhalif grub benzeri bir oluşum kurma fikrinin de tartışıldığını ifade eti. Feltman sorulan bir başka soru üzerine son aylarda alınan mesafe düşünüldüğünde ‘’kısacası Esad’ın işi bitmiştir’’ dedi.

İlhan TANIR / Vatan