AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bir Alman mahkemesinin sünneti yaralama suçu olarak kabul edip yasaklamasının, Almanya'daki Müslümanlar ve Musevilerin temel hak ve özgürlük alanlarından birine açık tecavüz olduğunu söyledi.

Bakan Bağış, Süddeutsche Zeitung gazetesinde yer alan 'İnanç İçin Özgürlük' başlıklı makalesinde, temel hak olarak din özgürlüğünün Alman Anayasası'nın 4. maddesiyle de kayıtsız şartsız garanti altına alındığını ifade eden Bağış şunları kaydetti:

'Bir Alman mahkemesinin sünneti yaralama suçu olarak kabul edip yasaklaması, Almanya'daki Müslümanlar ve Musevilerin temel hak ve özgürlük alanlarından birine açık tecavüzdür. İnancın sınırlarını mahkemeler çizmemelidir. Sünneti yaralama olarak nitelendirmek, büyük bir kültürel ve tarihi bilgisizlik göstergesidir. Zira sünnet, İslamiyet'in olduğu gibi Museviliğin de ayrılmaz bir parçasıdır. Müslümanlar ve Museviler için sünnet müzakere edilebilir bir ritüel değildir.'

KÜLTÜREL CEHALET

Kararın verildiği gün Berlin'de, dostu Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin de aralarında olduğu liderlerle görüşmelerde bulunduğunu belirten Bağış, Westerwelle'ye de Köln Eyalet Mahkemesi'nin kararını kınadığını söylediğini aktardı. Bağış, 'Eğer hakimlerin asıl niyeti bir çocuğun vücut bütünlüğünü ve dini özgürlüklerini korumaksa, Hıristiyanlığın gerekliliklerinden vaftizi de suda boğulma riski nedeniyle bu karara eklemeleri gerekirdi.

Böyle bir mahkeme kararı ancak ve ancak artmakta olan İslam korkusunun ve antisemitik unsurların elini güçlendirir. Azınlıklara karşı hoşgörü için saygı ve anlayış şarttır. İslamiyet ve kuralları hakkında büyük bir cehalet içerisinde alındığı belli olan Köln Eyalet Mahkemesi'nin kararı bu güzel sıfatlardan yoksundur. İnşallah bu hata kalıcı Alman içtihadında kendine yer bulamaz' dedi.