Fuhuş davasında emniyet müdür yardımcısı, savcı ve polisler çete üyeleriyle işbirliği yapmakla suçlanıyor. AKP'li bir başkanın oğlu, avukat ve işadamları ise mağdur sıfatıyla iddianameye girdi.


Diyarbakır'da para karşılığı erkeklerle birlikte oldukları, zengin işadamlarıyla cinsel ilişkiye girdikleri görüntüleri kayda alıp para sızdırmak için şantaj yaptıkları iddiasıyla yakalanan 12'si tutuklu 17 sanıklı dava başladı. Davada, Emniyet Müdürlüğü'nün Asayiş Şube'den Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı M.K., tutuklu kadınlardan biriyle fuhuş yapmak ve karşılığında çete faaliyetlerine göz yummakla suçlandı. Dosyada, tutuklu kadınlarla cinsel ilişkiye girdikleri öne sürülen savcı ve polislerin adı da yer alıyor.

Diyarbakır'da para karşılığı erkeklerle birlikte olan kadınlar ile bunları para karşılığında erkeklere pazarlayan zanlıların da aralarında bulunduğu 6'sı kadın, 2'si eşcinsel toplam 17 sanıklı dava Diyarbakır'daki 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. 82 ayrı suçtan haklarında 18- 350 yıl hapis istemiyle dava açılan sanıklar duruşmada hazır bulundu. Fuhuş çetesi elebaşı olmakla suçlanan N.T. suçlamaları kabul etmedi. Eşi bir süre önce babası tarafından öldürülen, kendisi de töre cinayetine kurban gitmemek için bir süre devlet korumasına alındıktan sonra fuhuş çetesinin tuzağına düşen N.G. ile ciddi ilişkisi olduğunu belirten N.T, “Kendisine 100 bin TL'ye ev satın aldım. Ciddi ilişkimiz var. N.G.'nin daha önce Asayişten sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı M.K. ile ilişkisi vardı. N.G. kendisinden ayrıldıktan sonra yakalandık. Müdür yardımcısı M.K., "Asmin Bar'da beni ilgili tehdit etti. Tehdit edildiğime dair kamera kayıtları var” dedi.
Sanıklar M.O. ile S.A ise, gay olduklarını, toplumdan dışlandıkları için kendilerine ayrı sosyal çevre kurduklarını belirterek, “Bizi cezaevinde ayrı hücrelere kapattılar. Şu anda havalandırmaya bile çıkamıyoruz. Fuhuşla bir ilgimiz yok” diye savunma yaptı.

M.Z. adlı kadın asıl mesleğinin kuaförlük olduğunu ve fuhuş yapmadığını söyledi. Hakimin, “Peki işyerin nerede?” sorusuna M.Z., “Özel müşterilerim var. Dükkanımı devrettikten sonra kuaförlüğü evimde devam ettiriyorum” dedi. Töreden kaçıp fuhuş batağına girdiğini anlatan N.G. ise, “Çete lideri olduğu söylenen N.T. ile ilişkim doğrudur. Ancak, kimseye şantaj yapmadık” dedi.


Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, şantaj yoluyla para sızdırılmak istenen mağdurların tanık olarak dinlenilmesine karar verip duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEKİ İDDİALAR

Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, homoseksüel ve kadın olan sanıkların diğer çete elemanları tarafından para karşılığı erkeklere pazarlandıkları, deşifre olmamak için kod isim kullandıkları, telefon dinlemelerine takılmamak için aralarında şifreli konuşma dili oluşturdukları, zengin işadamlarıyla birlikte olup gizli çektikleri görüntüleri şantaj amaçlı kullandıkları belirtildi. İddianamede, çete ele başı N.T ile çete üyesi M.Ö.'nün telefon görüşmelerinde, adliyede görevli bir savcıyla da ilişki içinde oldukları belirtildi. 2 sanığın savcı ile ilgili görüşmeleri şöyle:
“Polislere "Bizimle mi uğraşıyorsunuz ulan' dedim. Adliyede savcı L.'nin yanına gidip hepsini şikayet ettim. O da polisin üst üste yaptığı yakalamalardan rahatsızlığını dile getirdi ve "İsterseniz hepsini şikayet edeyim' dedi.”

İki sanığın bir başka telefon görüşmesinde kendilerinden bağımsız hareket eden fuhuş üyelerini polise ihbar edip yakalattıkları ve tekrar savcı L.'den söz ederek, “Benimle mi uğraşıyorsunuz?' dedim. L. savcı hepsini şikayet edeyim dediğinde zaten konuşmuştuk bunları” dedikleri ileri sürüldü.

AVUKATLA GRUP SEKS


Fuhuş yapan kadınlardan S.A., S.Ö., N.G. ve M.Z.'nin ilişkiye girdikleri müşterilerinin pantolonlarını çıkardıktan sonra para ve kredi kartlarını gasp ettikleri, durumu fark eden müşterilere, “İstersen git polise şikayet et. Elimizde bizimle ilişkiye girdiğin sırada çekilen görüntülerin var” diyerek şantaj yaptıkları belirtildi. Cinsel ilişki sonrası banyoda duş alan müşterilerin gizli kamera ile çekilen görüntüleri, ilişkiye girdikleri evli kişilerin eşlerine göndermekle şantaj yaptıkları ve “Karının numarası elimizde, kasedi ona göndereceğiz” diyerek yüklü miktarda para aldıkları ileri sürülüyor. N.G. adlı kadının kendisini arayan müşteriye, grup seks teklifinde bulunduğu, gittiği adresin 2 avukata ait büro olduğu, burada 200 TL karşığında cinsel ilişkiye girdikleri kaydediliyor.

AKP"Lİ BAŞKANIN OĞLUNA ŞANTAJ

Çete üyelerine "Nazif' adlı polis memurunun köstebeklik yaptığı, operasyon öncesi bilgi verdiği belirtilen iddianamede, polisin çete elebaşı N.T.'ye telefonda, “İhbar geldi, 2 saat işimiz var. Sen sakın buralara gelme” dediği, N.T.'nin polis operasyonlarının artması üzerine aralarına casus sızdığına dair diğer sanıklara bilgi verip, “Savcıyı devreye sokalım” dediği belirtiliyor.

İddianamede sanıkların, AKP Silvan İlçe Başkanı N.K.'nin oğlu S.K. ile cinsel ilişkiye giren S.A. adlı kadının parti başkanının oğlunu telefonla arayıp, “Bak canım, 10 bin lira gelmezse elimdeki CD'yi senin o babanın AKP'sine de, ailene de yollarım haberin olsun. "Benim kızlığımı aldı, hamile bıraktı' derim. O para yarına kadar gelecek, yoksa ailenden alırım” dediği, S.K.'nın daha sonra kadınları pazarlayan çete üyesi sanık R.P.'den yardım isteyerek, “Ağabey 10 bin lira ben veremem, nereden bulayım bu kadar parayı? Bunlar benden ne istiyor?” dediği, R.P"nin ise, “Senin çok zengin olduğunu biliyorlar” dediği belirtiliyor.

DHA