Su kabağı ve çok ucuza satın aldığı çömlekleri, çevresinden topladığı malzemelerle süsleyen Aydın, “El yapımı ürünler, fabrikasyon ürünlerinin önüne geçmesi gerekiyor. Özellikle ev hanımları maliyeti çok düşük olan bir iş sayesinde kendilerini geliştirebilir ve ailelerine ek gelir sağlayabilir” dedi.
Eskiden su kabaklarının askerler tarafından matara olarak kullanıldığını, bazı köylerde bu geleneğin devam ettiğini söyleyen Melek Aydın, “Ben su kabaklarını lamba ve abajur olarak tasarlıyorum. İlk önce köylerden topladığım su kabaklarını temizliyorum. Sonra küçük matkap ile oyup üzerlerine delikler açıyorum. Çeşitli renklerdeki ahşap boyarlarla süslüyor, sonra boncuklar yerleştiriyorum. En son aşamada içine elektrik tesisatını yerleştiriyorum. Işıl-ışıl harika bir görüntü oluyor. Özellikle kafeteryalarda ve restoranlarda çok şık duracağını düşünüyorum. Her ne olursa olsun el yapımı ürünler, fabrikasyon ürünlerden daha kullanışlı ve şık oluyor” ifadelerine yer verdi.

“EV HANIMLARINA ÖRNEK OLMAK İSTİYORUM”
12 yıldır Diş Hekimi Levent Aydın ile evli olduğunu ve 2 yıldan bu yana köylerden topladığı su kabaklarını lamba ve abajur haline getirdiğini söyleyen Melek Aydın, “Elime geçen tüm malzemeleri kullanıyorum. Midye kabuğu, teneke su kovası, boncuk ne bulursam değerlendirmeye çalışıyorum. Bu hobimi ilk zamanlarda çocuklarımın okulda olduğu zamanlarda ve geceleri gerçekleştiriyorum. Ama zamanla kendimi geliştirdim. Hiçbir kursa gitmeden ve eğitim almadan, her geçen gün çok fazla beğenilen lamba ve abajurlar yapmaya başladım. Yakın çevrem bu konuda yetenekli olduğumu söylüyor. Baştan aşağı el yapımı olan ürünleri pazarlayabilmek için sesimi duyurmak ve ev hanımlarına örnek olmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Su kabağından bir lamba veya abajuru ortalama 2 günde tamamladığını belirten Melek Aydın, “Özellikle nar ve şirinler figürlerinin oluşturduğum abajurlar çok beğenildi. Doğanın bize hediye ettiği ve çok amaçlı kullanılabilen su kabağından yaptığım abajurlar istenirse ışıklandırılabiliyor. Gerçekten müthiş bir görüntü ile karşı-karşıya kalıyorsunuz. İş tamamlandığında ve yaptığınız ürünün karşısına geçip baktığınızda çok mutlu oluyorsunuz. Bu iş insanı sürükleyen bir serüven gibi, sonu gelmiyor” dedi.

Ev hanımı Melek Aydın, su kabağından yaptığı lamba ve abajurların dışında Aydın ilinin çömlekleri ile meşhur Karacasu ilçesinden çok ucuza satın aldığı çömlekleri de boyayıp, süsleyerek ev eşyası yaptığını sözlerine ekledi.