Aslında bu hafta Nazilli Ticaret Odamızın İlimizin doğusunda bulunan ilçe Belediye Başkanlarıyla yaptığı “Değerlendirme ve Ortak Vizyon oluşturma” adını vereceğimiz toplantıya ayıracaktım.

Araya başka meseleler girince yaptığım planda değişiklik kaçınılmaz oldu.

Hepimizin bildiği gibi ülkemizde “17-25 Aralık operasyonu” yaşandı.

Bu operasyonda “Gülen Cemaati” diye bilinen yapıyla, devletimiz arasında bir çatışma meydana geldi.

Bu çatışma süreci belki daha öncelere dayanıyordu.

Bunu şimdilik bilmiyoruz.

Bildiğimiz;

“Paralel Örgüt” diye tanımlanan ve “Kırmızı kitaba” giren bu yapıyla devletimizin verdiği mücadeledir.

Bu mücadele kapsamında “Paralel Örgütün” birçok finansal kaynağını sağlayan şirketlere “Kayyum” atandığıdır.

Kaynak Holdinge bağlı Zambak yayın gurubunun 59 şirketine kayyuma danışman  olarak atanan Sn Mustafa ERDEM beyle holdinge bağlı İzmir- Gaziemir ilçesinde bulunan “Çağlayan Matbaa tesislerinde bir toplantı yapıldı.

Toplantıya Zambak Yayınları eski Genel Müdürü Bayram MURAT Bey ve yayın evlerinin bölge koordinatörleriyle, 7-8 bayi katıldı.

Danışman olarak Holdinge atanan Mustafa ERDEM’in söyleyecekleri önemliydi.

Mustafa Bey, ülkemizin eğitim alanında en büyük ve etkili yayın grubunun başına yönetici olarak atanmıştı.

Bayiler, üretilen yayınları satarak ekmeğini kazanmanın derdinde insanlardı.

Toplantıda Mustafa bey özetle şunları söyledi:

“Ben bu holdingin başına devletimiz tarafından kayyum danışmanı olarak atandım.

Çocukluğumdan beri bu sektörün içinde bulunuyorum.

Yayın hazırlamak, basmak, tanıtmak, pazarlamak, perakende sektöründe satmak nedir bilirim.

Bana verilen görev şirketin faaliyetlerini sürdürmesini ve pazardan hakettiği kazancı temin etmesini sağlamaktır.

Devletimizle örgüt arasında yaşanan mücadele bizim dışımızdadır.

Orada hukuk ne derse o olacaktır.

Ancak; bu karar verilene kadar biz yolumuza devam edeceğiz.

Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi ’Bu şirketler Milletin şirketleridir.’

Bu Holdingde 11.000 çalışan var. Eğitim sektöründe benim diyen yayın evlerinin bünyesinde 10 öğretmen kadrolu çalışmazken, bu şirketlerde 300 öğretmen kitap hazırlamak için kadrolu istihdam edilmektedir.

Yine bu şirketlerde 100 kişi grafik tasarım alanında istihdam edilmiş durumda.

Sektörün “Amiral Gemisi” durumunda olan bu şirket yoluna devam edecektir.

Bize verilen görev  “Millete ait bu şirketlerin fonksiyonlarını icra etmeleri için elimizden geleni yapmaktır.” diyerek sözü bayilere bıraktı.

Holdinge bağlı yayın evlerinin ürettiği ürünleri öğretmen ve öğrencilere ulaştıran bayiler karşılaştıkları sıkıntıları ifade ettiler.

Bayiler ellerinin rahatlaması yönünde destek istediler.

Ayrıca, eğitim camiasında oluşan algının değişmesi için gayet göstermelerini, Milli Eğitim kurumları başta olmak üzere, satışlarını olumsuz etkileyen sebeplerin izale edilmesini talep ettiler.

Bu bağlamda, ilgili makamlarla ikili görüşmeler ve basın yayın organlarında, özellikle TRT gibi devlete bağlı ve iktidara yakınlığıyla bilinen yayın organlarında reklam ve promosyon çalışması yapmalarını dile getirdiler.

Karşılaştıkları zorluklara örnek olarak müfettişlerin öğrencilerin okul çantalarını, öğretmenlerin dolaplarını aradıklarını söylediler.

Bu uygulamalardan vazgeçildiğinde, kalitesinin tartışılmayacağı bilinen yayınların öğrencilerimizle buluşmasının önündeki “Psikolojik bariyerlerin” kaldırılacağını ifade ettiler.

Mustafa bey, bu talepler doğrultusunda çalışmalarda bulundukları müjdesini vererek özetle şunları söyledi.

Haksız bir şekilde satışlarınızı engelleyecek tutumlara izin vermeyeceğiz.

Oluşan algının değişmesi için ne gerekiyorsa o yapılacak, yayın evlerimiz eskiden olduğu gibi yine en iyi ve hızlı bir şekilde ürünler hazırlayarak öğretmen ve öğrencilerimizin hizmetinde olacaktır.

Bu yayınlarla öğretmen ve öğrencilerin buluşmasına kimse “özel bir sebeple” engel olamayacaktır.

Size bunun garantisini veriyorum.

Hepiniz iş yerlerinize gidin ve çalışmalarınıza devam edin.

Atalarımızın söylediği gibi; “Su akar yolunu bulur”