Uzmanlara göre, duyguların beslenme alışkanlığı üzerindeki etkilerinden kurtullmak çok da zor değil Bunun için bazı önerileri dikkate almak yeterli olabilir. Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, duyguların yeme alışkanlığına etkisine dikkat çekiyor. 

"Beslenme, yaşamak için bir zorunluluk ancak duygu ile birleştiğinde (üzülünce, sevinince, kızınca) yemeğe sarılma ya da yemekten sürekli kaçınma, sonrasında aşırı pişmanlık ve kendimizden nefret etmeye kadar giden bir süreç olabilir" uyarısında bulunuyor ve önerilerini şöyle sıralıyor: 

"Yemek yemek haz verdiğinden stres anında buna alışan kişi yemekle stresi yatıştırmaya çalışabilir. Stres faktörü ortada çözümsüz dururken bir de üzerine fazla kilolar eklenebilir. Yemek bazen hissetmek istemediğimiz durumlarda, acıdan kaçmak için kullanılan bir anestezi haline gelebiliyor. Kilo ile ilgili çevresel baskı, medya etkisi ve bir de bunlarla birlikte sık sık başlanan ve sonuç alınamayan diyetler olumsuz etkilenen benliği daha da güvensiz hale getirebilir.

“YEMEK TEK ZEVKİM” DEMEYİN 
Normal açlık dediğimiz durum aslında kişinin bir öğün yedikten 3-4 saat sonra fizyolojik olarak hissettiği açlıktır. Yeme bozukluğu olan kişiler neredeyse hiç fizyolojik açlığı hissedemezler. Bu bize zaten yemekle ilgili duygusal problem yaşandığını gösteren bir durumdur. Aslında yemek yemek yerine o anda ne yapılmak istendiği takip edildiğinde duygusal ihtiyaçlara ulaşılır ve kişi yemek yiyerek rahatlamaya kaçmak yerine problem çözmeye odaklanabilir.

YAŞAM ŞEKLİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Yeme bozukluklarında yemek yemek kişinin tüm hayatını şekillendirir. Kişi bunu fark etmeye başladığı anda aslında çok önemli bir adım atmış olur. Problem olduğunu görmek ve tanımını yapmak neredeyse yolun yarısıdır çünkü kişiyi değişime doğru motive eder. Ancak kişinin kafasındaki yemekle ilgili mitlere ulaşmak gerekir. Mesela kişi ‘sevdiğim bir şeyi yemeğe başlarsam kendimi durduramam, bugün çikolata yedim tüm diyet programım bozuldu, yemek tek zevkim, zayıflar daha mutludur, kilo almak çok korkunçtur ‘ gibi düşüncelere sahipse, bunları bulup değiştirmek önemlidir. Kilo vermek, kiloyu korumak sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak bir dönemlik bir iş değildir. Yaşam şeklini değiştirmek gerekir ancak bunun için de kişinin istekli olması en önemli koşuldur.”