Irak'a resmi bir ziyaret gerçekleştirecek olan Başbakan Erdoğan, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Radikal gazetesine yönelik polis baskını ve gazeteci-yasar Ahmet Şık'ın basılmamış kitabının kopyalarının imhası ile ilgili Türkiye'deki basın özgürlüğüne yönelik eleştirilerin hatırlatılması süzerine şunları kaydetti: 

"Türkiye'deki şu anda bütün uygulamaların, yasama, yürütme, yargı organları tarafından nasıl işlediği malumdur. Bunlar yeni uygulamalar değil. 'Avrupa Birliği bu konuda şöyle bir beyanda bulunmuş', 'bir başka taraf böyle bir beyanda bulunmuş'... Biz bunları dinleriz; ama her ülkenin kendine has şartları olduğunu da gayet iyi biliyoruz. AB üyesi ülkelerde neyin nasıl çalıştığını da bugüne kadar gördük, görüyoruz. Yanı başımızda AB lütfen Yunanistan'daki, Bulgaristan'daki uygulamaları görsün ve bizim burada 'orada uygulamalar böyle yapılıyor' diye değil; onların çok ilerisine geçerek attığımız örnek adımlar var. Bu örnek adımları kimse görmüyor. Burada yargı bir adım atmış. Yargının attığı adım, yürütme olarak bizi ilgilendiren bir adım değil. Bunun bağlantıları nelerdir? Bunlar neyle bağlantılıdır? Nasıl oldu da acaba böyle bir yayınevine veya matbaaya yargı gidip orada bir inceleme, arama yapılması kararını aldı? Bunu hanginiz biliyorsunuz veya hangimiz biliyoruz? Ben bilmiyorum? Ama sizler biliyorsanız bunları açıklayın. Demek ki savcılık böyle bir arama yapılması kararı vermiş ve bunun neticesinde de kendisine göre bu belgeyi belki araştırıyor, bir bilgiye ulaşmanın gayreti içerisinde. Bunu ben bilemem. Sizin bildikleriniz varsa açıklayın. Ben yargının işlettiği bu sürece müdahale etme yetkisine sahip değilim." 

TÜSİAD ANAYASASI 

Başbakan Erdoğan, TÜSİAD'ın hazırladığı anayasa taslağı ile ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Bu, AK Partinin siparişidir' şeklindeki eleştirisi ile ilgili bir soru üzerine, daha önce de bu konuda birçok açıklamalar yaptıklarını söyledi. 12 Eylül yeni referandumunun hemen ardından 'tüm sivil toplum kuruluşlarını biz bir anayasa çalışmasına davet ediyoruz' dediklerini hatırlatarak, "Hepsi taslak çalışmasını yapsınlar. Bizler 12 Haziran seçimlerinden sonra yeni bir anayasa için gerekli tablonun mecliste oluşması halinde bu adımları atacağız. Havuzlarda biriken ne varsa bunları değerlendirerek bir yeni anayasa yapalım, dedik. 

Kaldı ki TÜSİAD bu çalışmanın örneklerini geçmişte de verdi. Baronlar Birliği yaptı, TOBB yaptı. Bunlar hep AK Parti'nin siparişi üzerine mi yaptı? AK Parti ortada yokken de bu tür çalışmalar yaptılar. Burada birşey ortaya çıkıyor. Sayın Bahçeli'nin bu ülkede devleti yönetmek diye bir derdi yok. Devleti yönetmek gibi bir derdi olanın bu ülkede neler aksıyor, nerelerde bir sıkıntı var, bu sıkıntıları nasıl aşarız, buna yönelik bir derdi yok. Sorduğunuz zaman 'bizim anayasamız hazır' diyor. Anayasan hazırsa bunu açıklarsın. 'Uzlaşma Komisyonuna adam ver' talebine olumlu bakmazsın. Bunlarla beraber neye uzlaşıp da, ülkemizde neyi yapacağı? Onun için de biz başımızın çaresine bakıyoruz ve AK Parti olarak kendi çalışmamızı ayrıca yürütüyoruz. Ama diyoruz ki, 'yeni anayasası bu ülkede halk kendisi yapsın. 

Anayasacılar sadece bu işin çerçevesini belirlesin. Ayrıca partiler ve stk'lar da bu çalışmaları yapsınlar. Daha sonra bu çalışmaların hepsinden istifade ederek ortaya, efradını cami ağyarını mani bir yeni anayasa çıkaralım. Bu anayasa ile de inşallah halkın her kesiminin rahatlıkla anlayabileceği bir anayasa olsun. Bununla birlikte ülkemizi daha aydınlık, daha güçlü ve cumhuriyetimizin 100. yılında 2023 inşallah dünyanın ilk 10'u içerisindeki Türkiye ile kucaklaştıralım." 

"KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİ YAKIŞIKSIZ" 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bedelli askerliği savunurken, 'askerlik adam öldürme sanatı' şeklindeki ifadelerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, şöyle konuştu: 

"Bir siyasi lider eğer böyle bir ifade kullanmışsa, bana sadece 'ben duyduğum karşısında şaşırdım' demek kalır. Yani askere giden herkes adam öldürme sanatını öğrenmek için mi gidiyor? Asker hangi görevlerle mücehhez olarak döner, bu bellidir. Adamı öldürmek için de özel bir eğitimden geçmeye gerek yok. Zaten hiç bir eğitim almamış olanların da nasıl adam öldürdüklerini görüyoruz. Böyle birşey söylemişse çok yakışıksız. Bir siyasi partinin genel başkanı olan şahsa bu tür bir açıklama kesinlikle yakışmaz."