Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında ilk iddianamesi kabul edilen örgütün Didim yapılanmasının yargılanmasına başlandı. 9’u tutuklu 44 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında sanıkların kimlik ve adres tespitleri yapıldı.

Mahkeme Başkanı Erhan Yıldırım tarafından sanıklara hakları hakkında bilgi verildi. 7,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan sanıklar, iddianamenin kendilerine ulaştığını ve suçlamalar hakkında bilgi sahibi olduklarını ifade etti. Davaya sanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam edildi.

Tutuklu olarak yargılanan Didimli iş adamı Sinan Yüksel, hakkındaki bütün suçlamaları ret ederek; “FETÖ veya bu cemaat olarak bilinen yapıya her hangi bir sempatim yoktur. Yüzde 15 hisselerini satın aldığım Irmak A.Ş’nin cemaate ait olduğunu bilmiyordum. İşlerimi çeşitlendirmek için Yakup Erkan’dan aldığım hisselerin 200 bin TL’lik bedelini ödemedim. Dershaneler kapanınca yaptığım yatırımın yanlış olduğunu anladım, hisseleri devretmeye çalıştım ama alan çıkmadı. Cemaate ait okul, yurt, Işıkevi gibi yerlerle hiçbir bağlantım yoktur. 8 aydır tutuklu bulunuyorum. Vatanını ve milletini seven bir insanım. Gözaltına alınmam ile birlikte hayatım karardı. Ailemin temek ihtiyaçlarını karşılamada sıkıntı yaşıyorum. Terör örgütüne üye olmak gibi saçma bir iddia ile suçlanmak benim gibi saygın bir iş adamında kötü izler bırakacak” dedi.

“Darbeyi kim yaptıysa Allah cezasını versin”

Kapatılan FETÖ’ye ait Didim Gonca Kolejinde halkla ilişkiler görevlisi olarak çalışan Burak Vural da, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Kolejde ve iş adamları derneğinde görev yaptığını kaydeden Vural, ifadesinde şunları söyledi: “Kendi evimde arkadaşlarımla beraber Risale-i Nur okuyorduk. Hoca değilim, Nur talebesiyim. Bu sohbetlerde Fetullah Gülen’e ait video izletmedim, kitaplarını okutmadım. Darbeyi kim yaptıysa Allah cezasını versin”

Fetullah Gülen'i lanetledi

Mahkeme Başkanı Erhan Yıldırım, 3’üncü kişi olarak ifadesi alınan Şahin Ayaz’a “FETÖ/PDY terör örgütünün 2010-15 yıllarında Didim imamı mıydın?” diye sordu. Sözde Didim imamı olduğunu kabul etmeyen Ayaz, “Didim’deki yapının başı olarak gösterilmeyi kabul etmiyorum. Kimseden talimat almadım, kimseye emir vermedim. Benim imam olduğum yönünde ifade verenler baskı ve tehditle bunu söylemiştir. Benim ifadem avukat olmadan baskı ve yönlendirme altında kabul ettirilmiş ifadelerdir. İfademi polisler daha önce yazmışlar, bana zorla imzalattılar. Arama esnasında telefonuma el konuldu. ByLock’çu iddiasını kabul etmiyorum. ByLock’u gazete ve televizyonlardan öğrendim. Benim telefonumda yasa dışı hiçbir program yoktur. Düzenli toplantılar yaptırdığım hayal mahsulü iddialardır. Evimde yapılan aramada Fetullah Gülen’e ait bir kitap ve CD bulunduğu söylendi. Böyle bir şey hatırlamıyorum. Görseydim evimden atardım. Vatanımı ve milletimi seven birisiyim. Bizim köyde askerlik yapmaya kız bile vermezler; Fetullah Gülen karanlık güçlerin maşası olarak devletine ihanet eden biridir. Vatanına ihanet edenleri lanetliyorum” diyerek kendisini savundu.

Nerede çalıştığını hatırlayamadı

Mahkeme Başkanı Yıldırım, Ayaz’a “2010 yılından önce nerede çalışıyordun?” diye sordu. Soruya uzun süre düşünerek cevap verebilen Ayaz, sorunun ikinci kez tekrarlanmasının ardından “Didim’den önce Bozdoğan Çağlayan Eğitim Derneğinde çalıştım. Saruhanlı Körfez Dershanesinde çalıştım” diye yanıt verdi.

Ayaz, Mahkeme Başkanının “Bunların hepsi FETÖ ile ilişkili kurumlar, sizi buralara birisimi atadı?” sorusuna ise “Nerede iş bulursak orada çalışıyorduk. Bir sorumlumuz, atama yapan bir birim yoktu. Etkin Pişmanlık Yasasından yararlanmak istiyorum” şeklinde yanıtladı.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA