Yeni bir değişim ufkuna doğru...

AYTUN ÇIRAY'INSÖZCÜ'DEKİ SON YAZISI

Tolstoy"un “O Tanrı"nın kalemidir” diye tanımladığı Dostoyevski, “Özgürlüğünü kaybeden kişi ölü sayılmalıdır” demiş.
Dostoyevski"nin gözlüğüyle bakınca...
Yavaş yavaş öldüğümüz hissine kapıldım doğrusu...
Ülkemin içinde bulunduğu bu iç burkucu ve uyarıcı manzara önünde durup düşündüm.
Zaten yeteri kadar siyaset yazan varken...
Özgürlüklerimiz için başka bir şey yapmalıydım.
Bu düşünce içimde gittikçe büyüdü ve eyleme dönüştü.
Sonunda en radikal ve en gönüllü yanımla CHP"ye üye olma kararı verdim.

***

Sonrasını okumuşsunuzdur...
550 yazılı, görsel ve internet medyasına haber oldu çünkü!
Kendi memleketimde...
70 bin kişinin şahitliğinde...
Samimiyet ve dürüstlüğünü bildiğim...
İnsanlarımızın önünde yeni bir dille, “yeni bir değişim ufku”nu açabileceğine inandığım...
Kemal Kılıçdaroğlu"nun “demokrasi yürüyüşü”ne katıldım.

***

Zig zaglar çizen bir siyaset ile adeta yok olmaya mahkum edilen bir ülkede...
“Türkiye Merkez Siyaseti”nin çökmesinin ne demek olduğunu yaşayarak görüyoruz.
Ülke kaygan bir zeminde ilerliyor.
Sağduyu hiç olmadığı kadar önem kazandı.
Kadim müttefiklerimizle bile cıvık cıvık ilişkiler yaşıyoruz.
İnanmayın!
Ekonomik istikrar var diyenlerin hiçbirisi geceleri rahat uyumuyorlar.
Statükocular, “statüko tüccarlığı” yapıyorlar.
Onlarla mücadele etmek için CHP"ye girdim.

***

Değerli okurlar;
Kadim zamanlardan beri güneşin her gün yeni umutlarla, yeni umutlara doğru doğduğu bu cennet topraklarda...
Siyaset denilen bu önemli faaliyeti hakkıyla icra etmek için...
“Dava arkadaşlarımı” CHP içinde yeniden demokrasi mücadelesine ikna için...
Özgürlük adına...
Ahlâk ve adalet adına...
Vatan, bayrak, birlik beraberlik, kardeşlik adına...
Namuslu ve dürüst siyaset adına...
Ezilenlerin ezilmemesi adına...
Kılıçdaroğlu ile birlikteyim.

***

Bu sütunda, bugüne kadar özgürce yazdım.
Artık siyaset tercihim doğrultusunda yazılarıma ara verme zamanı geldi.
Bu nedenle başta SÖZCÜ okurlarına...
Mütevazı patron Burak Akbay"a...
Özellikle, benim SÖZCÜ ailesine katılmamı sağlayan...
Sütununun yanında yazmaktan gurur duyduğum Emin Çölaşan"a teşekkür ederim.
Emin Ağabey"den çok şey öğrendim.
Gazetecilik etiğini şahsında abideleştirmiş Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yılmaz"a...
Değerli Mehmet Şehirli"ye ve üstad köşe yazarlarımıza...
Gazetecilik adına sağlığını tehlikeye atan Ferda Ongun"a...
Ankara temsilcimiz Saygı Öztürk"e ve çalışkan muhabir Başak Kaya"ya...
Ankara bürosunun direği Dilek Karaarslan kardeşime ve büro çalışanlarına...
Sesimi iki yıl boyunca yüzbinlere duyurmamı sağlayan herkese ama herkese...
Teşekkür ederim.
Yalnız dikkat!
Sadece sütunumdan ayrılıyorum...
Sizlerden ayrılık yok.
Turktime.com internet gazetesindeki yazılarıma devam edeceğim.