Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu,
Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu ile dün akşam yeni bir birleşme çalışması başlatılması konusunda bir görüşme yaptıklarını doğruladı.

DP Genel Başkanı Soylu, görüşmelerin büyük bir gizlilik içerisinde yürütüldüğünü söyledi.
İki günlük bir çalışma ve ziyaret programı için Aydın'a gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, sabahleyin partilileriyle bir araya geldi. 1960 ihtilalinde yüzyılın unutamayacağı bir cinayete kurban giden ve bütün ülkenin şehidi olarak nitelendirilen Adnan Menderes'in memleketinde olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden DP Genel Başkanı Süleyman Soylu; demokrasinin kaynağı, kalbi ve başkenti olan Aydın'da olmaktan ötürü ayrı bir heyecan yaşadığını söyledi.
Anemon Otel'de gerçekleşen toplantıya, DP Aydın İl Başkanı Engin Polat; il, merkez ilçe, kadın ve gençlik kolları teşkilatları üyeleriyle partili belediye başkanları katıldı. Konuşmasında Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile birleşme konusunda yeni bir görüşme başlattıklarına dile getiren Soylu, "Sütten ağzımız yandı yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Ama bu sicili temizleyeceğiz" dedi.
Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu ile dün akşam yeni bir birleşme çalışması başlatılması konusunda görüşme yaptıklarını doğrulayan DP Genel Başkanı Soylu, görüşmelerin büyük bir gizlilik içerisinde yürütüldüğünü söyledi.
Anavatan tabanı ve DP tabanı ile görüşmeler yaptıklarını anlatan Soylu; Türkiye'de yapışık iki kardeş gibi olan iki siyasi partinin bir şekilde bir araya getirilmesinin doğru olacağını savundu. Gerek kendi tabanlarının telkinleri gerek Türkiye'nin ihtiyacının artık ayrı partiler yerine aynı hamleyi ortaya koyabilecek ve Türkiye'nin önüne yeni bir gelecek sunabilecek bir anlayışın ortaya getirilmesi olduğuna dikkat çeken Soylu, şöyle konuştu: "Göreve geldiğim günden beri 3,5 aydır hem partimi hem de
Türkiye'yi dinliyorum. Ne yapılması gerektiğine yine arkadaşlarımızla beraber karar vereceğiz. Bilinmelidir ki demokratlar küçük düşünen adam yetiştirmez. Türkiye'nin önüne büyük bir proje koyacağız. Nasıl olsa, hangi şartla gerçekleşirse gerçekleşsin şartsız şurtsuz bir şekilde bu iki kardeş partiyi bir araya getirmek, Türkiye'nin önüne ve salonları dolduran insanların yeniden iktidar olabilecekleri bir projeyi sunmak bizim sorumluluğumuz ve görevimizdir. Bir kere sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleterek
yiyoruz. Yoğurdu üfleyerek yiyeceğiz. Ne milleti tekrar bir hayal kırıklığına uğratacağız ne parti tabanımızı bir daha hayal kırıklığına uğratacağız, Ama bir sicil var. O sicili hep beraber temizlemeye çalışacağız. Milletin önüne zenginleşmiş, birbirine kardeş yeni bir anlayışla bir iktidar projesiyle tekrar çıkacağız."
BEYAZ YÜRÜYÜŞ
4 Nisan 2008 tarihinde Çanakkale'de "Beyaz Yürüyüşü" başlattıklarını hatırlatan Soylu, yaklaşık 10 ilin ardından Aydın'a geldiklerini açıkladı. Yürüyüşün hafta sonu Denizli, Kırıkkale ve daha sonra Karadeniz Bölgesi'nde devam edeceğini haber veren Soylu, "Bu büyük misyonu, Türkiye'nin en büyük siyasi geleneğinin tekrar yönetime getirebilmek, demokratlarla iktidarı buluşturabilmek için adım adım yürüyoruz. Adına 'Beyaz Yürüyüş' dediğimiz içinde saflığı, temizliği, duruluğu, ahlakı, birliği, beraberliği,
Mevlana'yı, Yunus'u, kıratı, doğru yolu, adaleti, demokratı, Menderes'i, Demirel'i ve Çiller'i barındıran; Türkiye'yi kucaklayan anlayışı kapsayan bu yürüyüşü ülkenin her tarafında inançla, gayretle, heyecanla, azimle ve davamıza olan, Türkiye'ye olan sadakatimizle sabırla yürütmeye çalışıyoruz" dedi.
Beyaz Yürüyüş'ün Türkiye'de demokratları iktidara getirme adına ortaya konan direnişin adı olduğunu anlatan Soylu, şöyle konuştu: "Bize zamanında kara kalabalıklar, bize kuru kalabalıklar dediler. Menderes'in kalabalıklarına kasketliler ve ayak takımı dediler. O kalabalıklara Adalet Partisi döneminde düşükler, kuyruklar dediler. O insanlara ve kalabalıklara Doğru Yol Partisi döneminde buçuk parti dediler. Ben yine haykırıyorum ben ayak takımıyım. Öyle bir ayak takımıyız ki biz; Ereğli'yi, Karabük'ü,
Adnan Menderes ve Muğla Üniversitesini, bu ülkede yolları, barajları, köprüleri yapan ayak takımıyız. Kendimize olan öz güvenimizle yolumuza devam ediyoruz."
1 MAYIS'TA DEVLET ŞEFKAT ELİNİ UZATMALI
1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla İstanbul'da yaşanan gerginliğe işaret eden DP Genel Başkanı Soylu, bugün Türkiye'de kardeşliğin, barışın ve bütünlüğün simgesi olması gerektiğini iddia etti. Çalışan insanların bu günü bir bayram olarak nitelendirmesi gerektiğine işaret eden Soylu, "Bugün devleti, milleti, hükümeti, muhalefeti ve sivil toplum kuruluşlarıyla el ele bulunması gereken, paranoyalardan, kavga ortamlarından uzaklaşılması gereken, Türkiye'nin önüne bir fırsat tepsi olarak sunulması gereken bir
gün" dedi. Bugün yaşanan olayların sorumlusunun hükümet olduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün Allah korusun ortaya çıkabilecek tüm olayların yine tek sorumlusu hükümet olacak. Taksim'de 1980 öncesinde hiç birimizin arzu etmediği kardeşin kardeşe düşürüldüğü ve Türkiye'nin kötü bir zaman dilimi olarak hatırladığı olaylar gerçekleşmiştir. Ama üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçen bu dönem Türkiye'nin tarihi ve kaderi olmamalı. Yapılması gereken, uzatılması gereken Mevlana'nın elidir,
uzatılması gereken el demokrasinin elidir. Uzatılması gereken el devletin şefkat elidir."